râ |
: | را |
(a. ha.) : Rebiülevvel ayına işârettir. r sesini verir. |
râ' |
: | راء |
(a. ha.) : "rı" harfinin bir adı. Râ-î mühmele : [noktalı "ze" den ayrımak için] "rı" harfine verilen bir ad. |
ra'âd |
: | رعاد |
(a. i.) : 1) zool. Uyuşturan balığı, torpil balığı, lât gymnotus electricus, raia torpedo. 2) s. Geveze, çalçene [adam]. |
ra'âde |
: | رعاده |
(a. i.) : torpil, (bkz. : ra'diyye). |
rab' |
: | ربع |
(a. i.) : Avlulu ev. |
rabb |
: | رب |
(a. i.) : efendi, sâhib. rabb-üd-dâr : ev sahibi. rabb-ül-mâl : sermâye, mal sahibi. rabb-üs-selem : huk. (bkz : sâhib-üs-selem). |
Rabb |
: | رب |
(a. h. i.) : Allah. Yâ-Rabb : Allahım! (bkz. : rabbî) [Yâ-Reb şeklinde de kullanılır] |
râbb |
: | راب |
(a. i.) : sütbaba; üveybaba. |
rabbani, rabbâniyye |
: | ربانی ، ربانيه |
(a. s. rab'dan. c. : rabbâniyvûn) : 1) Rab'la ilgili, (bkz. : ilâhî). 2) kendini olanca güciyle Rabb'e, olmıyan) A?ây-ı Rabbani (Allah'ın yemeği) kuddas âyîninde şarapla ekmek yeme ve bu sırada okunan ilâhî, (bkz. : kuddâs). |
rabbâniyyîn |
: | ربانيين |
(a. s. rabbâni'nin c.) : rabbâniyyûn). |
rabbâniyyûn |
: | ربانيون |
(a. s. rabbânî'nin c.) : kendilerini olanca güçleriyle Rabbe, Allah'a vermiş olanlar, vesenî (putla ilgili) akideye sâlik olmıyanlar. |
rabbât |
: | ربات |
(a. i. c.) : kadınların kocaları. rabbât-ül-hicâl : güveyiler. |
râbbe |
: | رابه |
(a. i.) : üveyana. |
Rabbî |
: | ربی |
(a. h. i.) : Rabbim. Yâ-Rabbî! : Ey Rabbim! (bkz. : Rabb). |
Rabb-ül-erbâb |
: | رب الارباب |
(a. b. h. i.) : Allah. |
rabıt |
: | رابط |
(a. s. rabt'dan) : 1) rapteden, bağlıyan, bitiştiren. 2) nefsini dünyâdan menedip âhirete bağlamış olan. (bkz. : mürâbit, zâhid). |
rabıta |
: | رابطه |
(a. i. rabt'dan) : 1) iki şeyi birbirine bağlıyan şey, bağ. 2) münâsebet, ilgi. (bkz : alâka). 3) bağlılık, mensûbolma. (bkz. : mensûbiyyet). 4) sıra, tertîp, usûl, düzen. |
râbıta-bend |
: | راطه بند |
(a. f. b. s.) : raptedici, bağlayıcı. |
râbi' |
: | رابع |
(a. s.) : dördüncü, (bkz : çihârüm, çârüm). râbi'-i aşer : ondördüncü. |
râbia |
: | رابعه |
1) râbi'in müennesi. 2) i. saatteki sâlisenin altmışta biri. 3) i. [Tanzimat'tan sonra] kolağası derecesinde olan sivil me'-murlukta bir rütbe, [elkabı : "fütüvvetlü" dür] . 4) i. kadın adı. Râbiat-ül-Adeviyye : İslâmın ilk devirlerinde yetişmiş meşhur kadın velî. |
râbian |
: | رابعا |
(a. zf.) : dördüncü olarak. |
râbih, râbiha |
: | رابح ، رابحه |
(a. s. rihb'den) : kârlı, kazançlı, faydalı, alışverişte kazanan Ticâ-ret-i râbiha : kazançlı alışveriş. |
rabît |
: | ربيط |
(a. s.) : bağlanmış, bağlı, (bkz : merbut). |
rabîta |
: | ربيطه |
(a. i.) : eski yazma kitaplarda sahife numarası yerine kaim olmak üzere soldaki sahîfenin, sağdaki sahifenin altına yazılara ilk kelimesi, (bkz. : rakîb, payende). |
rabt |
: | ربط |
(a. i.) : 1) bağlama, bağlanma, iliştirme. 2) ed. cümleleri lüzumlu harf ve edatlarla birbirine bağlıyarak yoliyle sıralama. Edât-ı rabt (bağlama edatı) gr. *bağlaç, fr. conjonc-tion. 4) tamâmiyle bir şeye bağlanma. Zabt-ü-rabt : memleketin düzen ve güveni, ask. disiplin. rabt-ı kalb : gönül bağlama. |
râbtî, rabtiyye |
: | ربطی ، ربطيه |
(a. s.) : bağ'a ve bağlamıya âit, bunlarla ilgili. Sîga-i rabtiyye : *ulaç, bağ-fiil, fr. gerondif. |
rabtiyye |
: | ربطيه |
(a. i.) : raptiye, pünez; bağlıyacak şey. |