râm

: رام

(f. s.) : itaat eden, boyun eğen, kendini başkasının emirlerine bırakan, (bkz. : fer-mân-ber, mutî, münkad).

ramak

: رمق

(a. i.) : 1) hayat kalıntısı, ancak nefes alacak kadar vücutta kalan hayat. 2) pek az şey. Sedd-i ramak : ölmiyecek kadar şeyle geçinme.

ramas

: رمص

(a. i.) : hek. göz çapağı.

ramazân

: رمضان

(a. i.) : 1) kamer takvîminin dokuzuncusu, üç ayların sonuncusu, oruç ayı. 2) erkek adı. [çok defa bu ayda doğmuş olanlara verilir]

ramazâniyye

: رمضانيه

(a. i.) : ed. eski şâirlerin ramazanlarda pâdişâha ve şâir devlet ricaline sundukları, başlangıç kısmını ramazan mevzuuna tahsis ettikleri kasîde.

Ramazâniyye-i halvetiyye

:  

tas. Halvetî tarîkati-nin üçüncü şubesini teşkîl eden "Ahmediyye-i Halvetiyye"nin kollarından birinin adıdır, [kurucusu : Şeyh Ramazânüddîn-i Mahfî efendidir, (d. : 949 (1542-43) - ö. : 1025 (1616)]

râmî

: رامی

(f. s.) : çok itaatli ve boyun eğici, (bkz. : mutî', münkad).

râmî

: رامی

(a. s. remy'den) : atan, atıcı, [ok, mermi v. b...]

râmih

: رامح

(a. s.) : süngü batıran, mızrak saplıyan. Semâk-i râmih : astr. sığırtmaç takım yıldızının baş yıldızı.

râmiş-ger

: رامشگر

(f. b. s. ve i.) : çalgıcı, (bkz. : mutrib, sazende).

râmiş-gerî

: رامشگری

(f. b. i.) : sâzendelik, çalgıcılık.

râmişî

: رامشی

(f. s. ve i.) : (bkz. : râmiş-ger).

ramt

: رمط

(a. i.) : ayıplama, (bkz. : ta'n).