renânet

: رنانت

(a. i.) : inleme, sesle inleme.

renc

: رنج

(f. i.) : 1) ağrı, sızı. 2) zahmet, eziyet, sıkıntı. Bî-renc : sıkıntısız, kolayca. renc-i sefer : sefer zahmeti; yolculuk meşakkati. 3) hışım, öfke, gazab.

renc-ber

: رنجبر

(f. b. i.) : rençper, ırgat, [rene : sıkıntı + ber : çeken = sıkıntı çeken, meşakkatli, ağır işlerde bulunan]

rence

: رنجه

(f. i.) : (bkz. : rencûr).

rencide

: رنجيده

(f. s.) : incinmiş, kırılmış.

rencîdegî

: رنجيدگی

(f. i.) : 1) incinmiş, hatırı kırılmış olma, güceniklik. 2) kederlilik, dertlilik, (bkz : âzürdegî, rencûrî).

rencîde-hâtır

: رنجيده خاطر

(f. a. b. s.) : hatırı kırılmış, gücenmiş, (bkz. : âzürde-hâtır).

renciş

: رنجش

(f. i.) : inciniş, sızlanış, eziyet veriş; azar; keder.

rencûr

: رنجور

(f. s.) : sıkıntılı, incinmiş; rahatsız, hasta, dertli. Dil-i rencûr : incinmiş, hasta gönül, (bkz. : âzürde).

rencûrî

: رنجوری

(f. i.) : incinmiş olma, rahatsızlık, dertlilik, hastalık, (bkz. : rencîdegî, âzürdegî).

rende

: رنده

(f. i.) : rende.

rendîde

: رنديده

(f. s.) : rendelenmiş.

reng

: رنگك

(f. i.) : 1) renk. (bkz. : levn). 2) müz. türlü sazların ses benzerliği; meselâ : nefesli sazlardan flüt ile trombon ayrı ayrı reng arzederler. Ney ile girift yakın rengde sese mâlik tirler. Soprano, alto v. b. klarnetler, aynı renginnüanslarıdır. 3) hîle, oyun. 4) suret, şekil.

reng-i dil

:  

müz. Türk müziğinde bir makam. Muasır müzisyenlerden mühendis Hâlis bey tarafından nev-eser makamının bir derece pesti olan acem-aşîran (fa) perdesindeki şeddine verilmiş isimdir. Güçlü, beşinci derece olan çargâh (do) dır. Donanımına "si" ve "mi" koma, "lâ" ve "re" bakiyye bemolleri konulur, inici-çıkıcı olarak seyreder. Dizisi gizli mütenâfir'dir (niseb-i şerife sayısı : 6). Orta sekizlisindeki sesleri, pestten tîze doğru olmak üzere şöyledir : acem-aşîran, rast, zengûle, segah, çargâh, hicaz, dik-hisar ve acem.

reng-âmîz

: رنگاميز

(f. b. s.) : renk renk, türlü renkli, (bkz : mülevven).

reng-â-reng

: رنگارنگك

(f. b. s.) : çeşit çeşit, renkli, (bkz : gûnâ-gûn, mülevven). reng-â-reng-i âheng : ahengin bin bir türlü renkleri.

reng-âver

: رنگك آور

(f. b. s.) : hileci, dalavereci, (bkz : haddâ', hayyâl).

rengin

: رنگين

(f. s.) : 1) renkli, parlak renkli; boyalı, (bkz. : mülevven). 2) güzel, lâtif, hoş. 3) süslü.

renîn

: رنين

(a. i.) : 1) haykırma, bağırma. 2) inilti, inleme.

rennân

: رنان

(a. s.) : çok ses çıkaran, inleyip duran; çınlıyan. (bkz. : tanîn-endâz, tannan).