rez |
: | رز |
(f. i.) : asma, bağ kütüğü. Duht-i veya Duhter-i rez (üzüm ağacının kızı) şarap (bkz. : bade, hamr, sahbâ şerâb). |
rezâ |
: | رضاع |
(a. i.) : süt emme. (bkz : rezâat). |
rezâat |
: | رضاعت |
(a. i.) : süt emme. |
rezâî |
: | رضاعی |
(a. s.) : süt emmekle ilgili. |
rezâil |
: | رذائل |
(a. i. rezîle'nin c.) : utanılacak alçakça işler, ayıp hareketler. Umm-ür-rezâil (utanılacak, alçakça işlerin anası) : bilgisizlik. |
rezalet |
: | رذالت |
(a. i.) : 1) rezillik, alçaklık. 2) utanılacak hal, utanç verici şey. 3) arsızlık. 4) maskaralık. |
rezân |
: | رزان |
(a. s.) : 1) ağır, ağırbaşlı, vakarlı, temkinli [kimse] , 2) i. kadın adı. |
rezânet |
: | رزانت |
(a. i.) : vakarlılık, tem-kinlilik, ağırlık, ağırbaşlılık. |
rezâyâ |
: | رزايا |
(a. i. rezîe'nin c.) : belâlar, musibetler, felâketler. |
rez-bân |
: | رزبان |
(f. b. i.) : bağcı; bağ bekçisi, (bkz. : bâğ-bân). |
rezîe |
: | رزيئه |
(a. i. c. : rezâyâ) : belâ, musibet, felâket. |
rezîl |
: | رذيل |
(a. s. c. : rüzelâ) : 1) alçak, bayağı, soysuz, hayâsız, utanmaz, (bkz : fürûmâye, pespaye). 2) maskara. |
rezîle |
: | رذيله |
(a. i. c. : rezâil) : kötü, fena huy. |
rezîn |
: | رزين |
(a. s) : 1) vakarlı, temkinli, ağır, ağırbaşlı. 2) mec. sağlam. Re'y-i rezîn : sağlam fikir. |
rezm |
: | رزم |
(f. i.) : kavga, savaş, cenk. (bkz : cidal, perhâş). |
rezm-gâh |
: | رزمگاه |
(f. b. i.) : savaş meydanı. |
rezm-geh |
: | رزمگه |
(f. b. i.) : (bkz : rezm-gâh). |
rezmî |
: | رزمی |
(f. s.) : savaşa mensup, savaşla ilgili. |
rezm-yûz |
: | رزم يوز |
(f. b. s.) : kavgacı, savaşçı, (bkz. : ceng-cû, muhârib). |
rezzâk |
: | رزاق |
(a. s. rızk'dan) : 1) bütün mahlûkların rızkını veren Allah. 2) i. [Abdürrez-zak'dan kısaltarak] erkek adı. rezzâk-ı âlem : dünyânın rızkını veren Allah. |
rezze |
: | رزه |
(a. i.) : 1) reze, kapıyı açıp kapamıya yarıyan ve baş parmakla basılarak işletilen kapı demiri. 2) ufak çengel. |