raz

: رض

(a. i.) : (bkz. : razz).

râz

: راز

(f. i.) : sır, gizlenilen şey. İfşâ-yi râz : sır söyleme, sırrı yayma. Keşf-i râz : gizli bir şeyin farkına varma. Ketm-i râz : sır vermeme, sır saklama. râz-ı derûn : içteki gizli şey, sır. râz-ı nihân : gizli tutulan sır.

râz-âşnâ

: راز آشنا

(f. b. s.) : bir sırrı bilen.

râz-dân

: رازدان

(f. b. s.) : sırrı bilen [dost]

râzıa

: راضعه

(a. s. ve i.) : emzikli, çocuklu kadın.

râzık

: رازق

(a. s. rızk'dan) : rızık veren. Râzık-i hakikî : Allah, (bkz : Rezzâk).

râzıkt

: رازق

(a. i.) : razakî üzümü.

râzî

: رازی

(a. s.) : 1) "Rey" şehrine mensup, bu şehirle ilgili olan. 2) îran'ın "Rey" şehrinden olan. 3) râza (sırra) mensup.

râzî, râziyye

: راضی ، راضيه

(a. s. rızâ'dan) : 1) rızâ gösteren, kabul eden, boyun eğen. (bkz. : kail). 2) [birincisi] erkek, [ikincisi] kadın adı. (bkz. : râdî, râdiyye).

razî

: رضيع

(a. i. c. : ruzâa) : (bkz. : radî).

râziyâne

: رازيانه

(f. i.) : bot. rezene, lât. foeniculum dulce.

râziyânec

: رازيانج

(a. i.) : bot. rezene, lât. foeniculum dulce.

râı-pûş

: راز پوش

(f. b. s.) : sır gizliyen.

razz

: رض

(a. i.) : 1) hek. berelenme, bere [organda] . 2) bir şeyi döküp bulgur gibi ufaltma.

râzz

: راض

(a. s.) : kesmez âlet.

râzze

: راضه

(a. s. razz'dan) : ezici, ezen. Âlet-i râzze : tokmak gibi ezici âlet.