rîs

: ريس

(f. i.) : öfke. (bkz. : gayz, gazab).

risâ', risâyet

: رثاء ، رثائيه

(a. i.) : ağıt ağlama.

risale

: رساله

(a. i. c. : resâil) : 1) mektup, (bkz : nâme). 2) kısa yazılmış küçük kitap. 3) mecmua, dergi. risâle-i nâme : tar. (bkz. : lâle-nâme).

risâlet

: رسالت

(a. i.) : 1) elçilik, sefaret. 2) peygamberlik.

risâlet-meâb

: رسالتمآب

(a. b. i.) : 1) elçilik eden. 2) Hz. Muhammet.

risâlet-penâh

: رسالتپناه

(a. f. b. i.) : Hz. Muhammet.

rîsâr

: ربيصا

(a. i.) : reçel, (bkz. : rîçâl, rîçâr).

risâyet

: رثيت

(a. i.) : ağıt yakma, ağıt söyleme, altlama.

rismân, rismân

: رسمان ، ريسمان

(f. i.) : ip; halat, (bkz. : habl). Âsmân ü rismân : akıllı sözü ile saçma söz.

rîsmân-bâz

: ريسمان باز

(f. b. s.) : "ip oynıyan" : canbaz.

rîş

: ريش

(f. i.) : 1) yara. 2) s. yaralı. Dil-rîş : yüreği yaralı, (bkz : mecrûh-ül-fuâd). 3) sakal, (bkz. : lihye). 4) tüy, kıl. 5) anat. telek.

rişâ

: رشا

(a. i. rişvet'in c.) : rüşvetler, (bkz. : rüşâ).

rişâş, rişâşe

: رشاش ، رشاشه

(a. i.) : döküntü, serpinti.

rîş-büz

: ريش بز

(f. b. i.) : keçi sakalı gibi sivri olan sakal.

rîş-dâr

: ريشدار

(f. b. s.) : sakallı.

rişdet

: رشدت

(a. i.) : dürüstlük, doğruluk, temizlik.

rîşe

: ريشه

(f. s.) : 1) saçak, püskül. 2) bot. ince, saçaklı kök.

rîşe-gîr

: ريشه گير

(f. b. s.) : kök tutmuş, kökleşmiş.

rîş-hand

: ريشخند

(f. b. i.) : bıyık altından gülme, alay.

rîş-sâz

: ريشاز

(f. b. i.) : cerrah.

rîş-tâb

: ريشتاب

(f. b. i.) : kıvırcık saç ve sakal.

rişte

: رشته

(f. i.) : 1) iplik, tire. Ser-rişte : ip ucu, tutamak. 2) ilgi, baij. (bkz. : alâka). 3) g. s. sanatkârâne yapılmış bir yazıyı veya yapılmış bir minyatürü çevretiyen tezhibin iç kısmına sınır olarak tek, çift, eşit veya farklı kalınlıklarda çekilen çizgi, [fiili : rişte çekmek] . rişte-i cân : can ipliği, can bağı. riste-i esk : gözyaşı ipliği.

rişte-fürûs

: رشته فروش

(f. b. s.) : iplikçi, iplik satan, (bkz. : habbâl).

rişvet

: رشوت

(a. i. c. : rişâ, rüşâ) : rüşvet.

rişvet-hâr

: رشو تخوار

(a. f. b. s.) : rüşvet yiyen, (bkz. : rüşvet-hâr).

rişvet-hör

: رشوتخور

(a. f. b. s.) : rüşvet yiyen, (bkz. : rişvet-hâr).