râî, raiye

: راعی ، راعيه

(a. s. ra'y'den) : 1) çoban, sığırtmaç. 2) ed. *çobansı, çoban ve kır hayâtını anlatan [şiir] . Eş'âr-ı raiye : çobansı şiirler, fr. poesies pastorales.

râî, râiyye

: رائی ، رائيه

(a. s.) : 1) rü'yeteden, görücü, gören. 2) "r" harfine mensup, "r" ile ilgili. Kâsîde-i râiyye : "r" kafiyeli kasîde.

râib

: راعب

(a. s.) : büyücü, göz bağlayıcı, (bkz. : neffâs, sâhir).

raîb

: رعيب

(a. s.) : korkmuş, (bkz : mer'ûb).

râic

: رائج

(a. s. i.) : revaçta olan, sürümü olan, sürüm değeri. râic-ı mâl : malın pahası, değeri. râic-i vakt : bir şeyin hâlihazırdaki değeri, pahası.

râid

: راعد

(a. s. ra'd'den) : gürliyen, gürüldiyen.

raide

: راعده

(a. i. c. : revâid) : gürliyen bulut.

râif, râife

: رائف ، رائفه

(a. s.) : 1) re'fetli, merhametli. 2) [birincisi] erkek, [ikincisi] kadın adı.

râik, râika

: رائق ، رائقه

(a. s. revk'den) : 1) sâde, sâf, hâlis. Leben-i râik : saf süt. 2) i. [birincisi] erkek, [ikincisi] kadın adı.

râiş

: راش

(a. s. rîş'den) : huk. Rüşvet alanla rüşvet veren arasında aracılık eden [adam] Imüen. : "râişe" dir]

râiyâne

: راعيانه

(a. f. s.) : çobanlığa âit, çobanca.

raiyye, raiyyet

: رعيه ، رعيت

(a. i.) : 1) sürü, otlatılan hayvan sürüsü. 2) bir hükümdar idaresi altında bulunan ve vergi veren halk.

raiyyet-perver

: رعيت پرور

(a. f. b. s.) : tebasına, halkına iyi bakan [hükümdar]

raiyyet-perverâne

: رعيت پرورانه

(a. f. zf.) : raiyyetperver olana yakışacak yolda.

râiz, râyiz

: رائض ، رايض

(a. s.) : kızgın, öfkeli.