reb' |
: | ربع |
(a. c. : ribâ', rübû', erbu', erbâ') : 1) ev [bahçesiyle birlikte] . 2) barınılan yer. 3) arazî. |
rebâb, rebâbe |
: | رباب ، ربابه |
(a. i.) : müz. bir çeşit kemançe. (bkz. : rübâb). |
rebâbi |
: | ربابی |
(a. i.) : müz. rebab çalan adam. |
rebâze |
: | ربازه |
(a. s.) : zeki, anlayışlı, zarif [kimse] |
rebî' |
: | ربيع |
(a. i.) : bahar. CbO-r-rebi' : çavuş kuşu. (bkz. : hüdhüd). Nokta-i rebî' : Rûmî martın 9 uncu günü Güneş'in burçlar üzerinde bu-lunduiju nokta. rebî-i evvel : ilkbahar. rebî-i sânı : sonbahar, (bkz. : rebî-ül-âhır). |
rebîb |
: | ربيب |
(a. i.) : üvey oğul. (bkz : rebûb). |
rebîbe |
: | ربيبه |
(a. i.) : 1) üvey kız. 2) dadı. (bkz. : dâye). |
rebîî |
: | ربيعی |
(a. s) : 1) bahara âit, baharla ilgili. 2) i. erkek adı. |
rebîiyye |
: | ربيعيه |
(a. i.) : 1) kış sonlarında yapılan ekim. 2) bot. çuhaçiçeğigiller. 3) ed. eskiden şâirlerin, bahar mevsiminin girmesi vesilesiyle büyüklere sundukları kasîde. (bkz. : bahâriyye). |
rebî-ül-âhir |
: | ربيع الآخر |
(a. b. i.) : "sonbahar" : arabî ayların dördüncüsü, (bkz. : rebî-i sânî). |
rebî-ül-evvel |
: | ربيع الاول |
(a. b. i.) : "ilkbahar" : arabî ayların üçüncüsü. |
rebûb |
: | ربوب |
(a. i.) : 1) üvey oğul. 2) üvey baba. |
rebûbî |
: | ربوی |
(a. s. rab'dan) : Allah'a âit, Allah ile ilgili. İlm-i rebûbî : ilham tarikiyle verilen ilim, bilgi. |
rebûn |
: | ربون |
(a. i.) : pey akçesi. |