Soru:
Mezhepsiz diyerek bir çok âlimi kötülemek, gıybet olduğu için ve ölülerimizi
iyilikle anmak gerektiği için yanlıştır. Kul hatasız olmaz. Bu hataları örtmek
yerine açığa çıkarma uygun mu?
CEVAP:
Bu
sözler, Eshab-ı kiramı ve İslam
âlimlerini tenkit edenler için doğrudur. Çünkü din âlimleri kötülenmez. İbni
Asakir hazretleri, (Din âlimlerinin etleri zehir gibidir. Koklayan [tenkide
yönelen] hastalanır, tadan [kötüleyen] ölür) buyuruyor. Eshab-ı kiramı kötülemek ise daha kötüdür.
Çünkü Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Muhacir
ve Ensar ile iyilikte onların [Eshabın] izinden gidenlerden Allah razıdır,
onlara Cenneti hazırlamıştır.) [Tevbe 100]
Bir
hadis-i şerifte de buyuruluyor ki:
(Eshabım
arasında fitne çıkacak, Allahü teâlâ
benimle olan sohbetlerinin hürmetine o fitnelere karışanları, affedecektir.
Sonra gelenler ise, bu fitnelere karışan Eshabıma dil uzatarak Cehenneme
girecektir.) [Müslim]
Eshabın
hepsi bizim ölülerimiz olduğu için de tenkit edilmez. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ölülerinizi
iyilikle anın. Eğer Cennetlikse, kötü söylemekle günahkâr olursunuz.
Cehennemlik ise, zaten içinde bulunduğu hâl kâfi gelir.) [Nesai]
Mezhepsizlerin
hataları, kul hatasız olmaz kabilinden basit hatalar değildir, imanı
ilgilendiriyor. Bir kısmı bid’at, bir kısmı ise küfürdür. Mesela, İbni Teymiye
gibi Arşın kıdemine kani olmak, (Arşı yaratılmış kabul etmemek), Abduh gibi
düşük faizlere cevaz vermek, Efgani gibi “Peygamberlik
bir sanattır” demek, Reşit Rıza gibi icmayı inkâr edip telfîk zihniyetini
savunmak, Şevkani gibi taklidi haram saymak, İzmirli İsmail Hakkı gibi camilere
sandalye, sıra, müzik aletleri konmasını ve Türkçe namaz kılınmasını istemek,
Emekli postacı gibi Eshab-ı kirama
dil uzatmak, basit birer hata değildir. Efgani hayranı biri çıkıyor, (Abduh gibi
reform yapıp dini değiştirmek gerekir. Kâfirleri yakacak yerde tuttun
Müslümanları yaktın, adaletin nerde ey ilahi?) diyor. Bunlar basit hata mı?
Bunları bilip de, susmanın vebali büyüktür. Çünkü hadis-i şeriflerde buyuruldu
ki:
(Bid’atler
yayılıp, sonra gelenler, öncekilere lanet ettiği zaman, doğruyu bilenler
herkese söylesin! Söylemeyip gizleyen, Allah’ın indirdiği Kur’anı gizlemiş
olur.) [İbni Asakir]
(Ortalık
karışır, yalanlar yazılır, âdetler ibadetlere karıştırılır ve Eshabıma dil
uzatıldığı zaman, doğruyu bilenler herkese bildirsin! Allahü teâlânın, meleklerin ve bütün insanların
laneti, doğruyu bilip de, gücü yettiği halde bildirmeyene olsun.) [Ebu Nuaym, Deylemi]
Lanete
müstahak olmamak için, susmayıp bunları söylemek gıybet olmaz. Çünkü gıybet,
bir kimsenin gizli bir kusurunu, arkasından söylemektir. Kâfir ve fâsıkların,
alışverişte hile yapanların, dinimizi yanlış anlatanların, yanlışlıklarını
söylemek lazım olduğundan gıybet olmaz. (Redd-ül Muhtar)