Geri

   

 

 

İleri

 

Fİ’L

Fi’l, kendi nefsinde olan bir manaya delâlet edip üç zamanda (Mazi, Muzari’ ve Hal) biriyle ilgili olan kelimeye denir.

Fiilin özellikleri:

A) Aşağıdaki harfler başına geçer.

1. Kad (…. . ) «…. . »

2. Sin (…. . ) ve Sevfe (…. . ) «…. . ve ………. »

3. Cezm eden harfler (………. ) gibi.

B) Aşağıdaki harfler sonuna bitişir.

1. Sakine olan te’nis Ta (…. . ) sı (…. . )

2. Merfû’  müttasıl ve bariz Zamir. (…. . ) gibi.

Fİ’L-İ MÂZİ   

Fiil’i mazi, bulunduğu zamandan önceki zamana delâlet eden fiildir. Kendisiyle (…. . de olduğu gibi) Vav (…. . ) ve (…. . e olduğu gibi) merfû’  müteharrik Zamir bulunmadığı zaman fetha üzerine mebni olur.

Fİ’L-İ MUZÂRİ’

Fiil’i muzari’ «…. . » harflerinin başına geçmesiyle isme benzeyen fiildir. Çünkü bu harflerin başına geçmesiyle hal ve istikbal zamanları arasında müşterek olur. Sin (…. . ) ve Sevfe (…. . ) olarak da müstakbel (gelecek zaman) a mahsus kılınır.

«…. . » deki harflerden Hemze (…) mütekellim vahdeh, Nûn (…) mütekellim maalgayr, Ta (…) mühataplar, Ya (…) da, müenneslerden müfrede ve tensiye dışında gaipler içindir. Müennesi gaibenin vahdet ve tesniyesinde de Ta (…) kullanılır.

Mazi’si dört harfli olan muzari’ fiillerinde müzari’ harfleri mazmum (ötreli) diğerlerinde meftûh (üstünlü) okunur.

Müzari’ fiilden başka fiil mu’reb olmaz. Ancak te’kîd ve cem’i müennes Nûn (…)u bitişik ise müzari’ fiili de mu’reb olmaz.

Müzari’ fiilinin i’rabı ref’a, nasbe ve cezmedir. (…. . …. . …. . ) gibi. O halde tensiye, cem’ ve müennasi mühataba’nın bariz merfû’  Zamirinden mücerred olan sahih müzari’ fiilinin i’rabı, zamme, fetha ve sükun iledir. «…. . » gibi. Zikredilen Zamirin bitişik olduğu sığalar ise Nûn (…) un sübutu ile merfû’ , hazfiyle mensûb ve meczum olurlar. «…. . …. . ve …. . »gibi. (ref’a halinde)

Sonu Vav (…) ve Ya (…) ile mu’tel olan müzari’ fiili, takdiren merfû’ , lafzen mensûb ve hazf ile meczup olur. «…… …. …. . …. . …. …. …. . gibi»

Sonu Elif (…) ile Mu’tel olan müzari’ ise, takdiren mazmum, takdiren meftûh ve hazf ile meczum olur. (…. . …. . …. . gibi. )

Müzari’ fiili nasıb ve cazimattan mücerred olduğunda merfû’  olur: «………. » gibi.

Müzari’ fiili «…. . …… …. . ve …. . » ile masnun olur. Keza «…. . …. . » manasına olan Lam (…. . ), Cuhud Lamı Fa (…), Vav (…. ) ve Ew (…. . ) den sonra mükadder olan En (…. . ) le mensûb olur.

Ef’ali kulup’ten İlm (…. . ) den vaki’ olan En (…. . ), Enne (…. . )den mühaffif olan En (…. . ) dir, nasibe En (…. . ) değildir. Ör. : «…. . …. . ve ………. “ gibi. zandan sonra Vaki’ olan En (…. . ) ise, hem nasibe hem muhaffefe olabilir.

Yukarıda geçen Nasibatın izah ve örnekleri:

1. En (…. . ), «………………………. »gibi.

2. Len (…. . ), geleceğin nifyi içindir. «…. . »

3. İzen (…. . ), makabli maba’dine itimat etmeyip fiilin gelecek manasına olduğu zaman nasbeder: «……………» gibi. Vav ve Fa’dan sonravaki’ olunca amel yapılabildiği gibi, amelden mülga da olur.

4. Key (…. . ), sebebiyet ifade eder. Ör: «……………»» gibi.

5. Hatta (…. . ), Key ve İla manasına olup makabline nazaran geleceği ifade ediyorsa, (arkasında gelen müzari’ fiili mensûb olur. ) Ör: «………………. . » (Key manasına), «………………» (Key ve İla manasına), «……………» (İla manasına. )

Eğer Hatta (…. . ) nın başına geçtiği fiilden gerçek manada ve hikaye olarak şimdiki manada ve hikaye olarak şimdiki zaman (Hal) kasdedilirse, o zaman Hatta (…. . ), ibtida harfi olur. Dolayısı ile fiil, merfû’  olur, ancak sebebiyet manası bulunmalıdır. «…………………. » gibi. Bu nedenle «………………. . » terkibinde kane (…. . ) nin nakise olması ve «……………» terkibinde de makablin maba’da sebep olmaması halinde fiilin merfû’  okunması câiz olmaz. Ama Kane (…. . ) tamme olursa ve Hatta (…. . ) nın makablı maba’dine sebep olursa o zaman fiilin merfû’  okunması câizdir. «………………. . ve ………………. . » gibi.

1. Key (…. . ) manasına olan Lam (…), «……………» gibi.

2. Lam’i cühud, olumsuz Kane (…. . ) Haberinin başında nefyin te’kidi için gelen Lam (…) dır. «………………. » gibi.

3. Fa (…) : Fa’dan sonra müzari’ iki şartla mensûb olur:

a) Fa makablinin, maba’dine sebep olması,

b) Fa’dan önce aşağıdakilerden birinin bulunması:

1. Emir: Ör. (………. )

2. Nehy: Ör. (………. )

3. İstifham: (………. )

4. Nefy: (………. )

5. Temenni: (………. )

6. Araz: (………. )

4. Vav (…. . ): Vavdan sonra da iki şartla mensûb olur:

a. Vav (…) makablinin maba’diyle beraber olması.

b. Vav (…) dan önce __Fa’da olduğu gibi__ altı şeyden birisinin bulunmaması «……………»gibi.

5. Ew (…. . ):«…. . », «…. . » veya «…. . » manasında olduğu takdirde müzari’ mensûb olur. «……………. . » gibi.

6. Atf harfleri: HURÛF’i atife’den sonra sarih bir isme atfdedilen müzari fiili mensûb olur. «…………………»gibi.

Key (…. . ) manasına olan Lam (…) ve HURÛF’i Atife ile En (…. . ) in lafzen zikredilmesi câizdir. «…………… ve …………………. » gibi. Yalnız terkipte Lam (…) ile, La (…) bulunursa o zamna En (…. . ) in lafzen zikredilmesi zorunludur. «……………» gibi.

Müzari’ fiili, Lam (…. . ), Lemma (…. . ), Lam (…) i emr ile La (…) i nahiye ve şart kelimeleriyle meczum olur.

Şart kelimeleri şunlardır:

1. İn (…) ör: «………. » gibi.

2. Mehma (…. . )

3. İz’ma (…. . )

4. Haysüma (…. . )

5. Eyne (…. . )

6. Meta (…. . )

7. Ma (…. . )

8. Men (…. . )

9. Eyy’ü (…. . )

10. Enna (…. . )

Keyfe’ma (…. . ) ve İza (…. . ) ile müzari’in meczum kılınması şazdır. (çoğunlukta değildir. ) ayrıca müzari’ fiil mükadder olan İn (…. . ) ile de meczum olur.

Cazimat’tan Lem (…. . ), gelecek zamanı geçmiş zamana çevirerek olumsuz kılar. Lemma (…. . ) da Lem «…. . » gibidir. Ancak «…. . », şu hususta «…. . »’den ayrılır:

1. «…. . »’nın ifade ettiği olumsuzluk, konuşma anına kadar devam eder.

2. «…. . » dan sonra fiilin hazfedilmesi câizdir. Lam (…) i emir, bir fiilin işlenmesi kendisiyle istenen Lam’dır. «…. . » gibi.

La (…) i nehiye, bir fiilin terki kendisiyle istenen «…. . » dır. «…. . » gibi.

Şart ve ceza kelimeleri, iki fiilin üzerine geçip birinci fiilin ikinc fiil’e sebebiyetini sağlarlar. Birincisine şart, ikincisine ceza denir. Bu münasebetle:

1. Eğer her iki fiil veya birinci fiil müzari’ ise, müzari’in meczum olması zorunludur. «…. . …… ve …………………………. . » gibi.

2. Şayed ikinci fiil müzari’ ise, meczum olması da merfû’  olması da câizdir. «………………………» gibi.

3. Eğer ceza (ikinci fiil), lafzen veya ma’nen mazi olursa ve başında «…. . » kelimesi bulunmazsa, ceza’da Fa (…) nın gelmesi câiz olmaz. «………. » ve «………. » gibi.

4. Eğer ceza olumlu veya nafiye La (…) ile olumsuz bir müzari’fiili ise, Fa (…) nın getirilmesi ve getirilmemesi ikisi de câizdir. «……………………… ve ……………………. . » gibi.

Eğer ceza, zikrettiğimiz gibi değilse, ceza’da Fa (…) nın zikredilmesi lazımdır. «…………………. . » gibi.

Ceza üş şart, ismi cümle olarak vaki’ olduğunda Fa (…) yerine fücca’i. İza (…. . ) da kullanılabilir. «……………………………………………» gibi.

Müzari’ fiilinin kendisiyle meczum olduğu mukadder «…. . » Emr, Nehy, İstifham, Temenni ve Arz’dan sonra takdir edilir. Yalnız bunalrdan sebebiyet kasdedilmelidir. «……………… ve ……………» gibi. Bu nedenle «………………» terkibi câiz değildir. Çünkü bu durumda mana, «Eğer kafir olmazsan ateşe gireceksin» şeklinde olur. Bu konuda Kisai muhalefet etmektedir.

EMİR

Emir, müzaraat harfinin hazfedilmesiyle muhatap olan fâil’den kendisiyle bir fiilin yapılması istenen sığa’dır. Emir sığasının sonu, tıpkı meczum kılınan müzari’in sonu gibi kılınır. Eğer müzaraat harfinden sonra sakin bir harf bulunursa ve fiil de dört harfli olmazsa, bu durumda mazmum (ötreli) bir Hemze-i vasıl ilave edilir, eğer sakin harften sonraki harf mazmum ise. Şayed sakin harften sonraki harf mazmum değilse o zaman ziyade edilecek Hemze-i vasıl, meksure olur. Birincisi «…. . », ikincisi «…. . ve ……» gibi. Şayed kendisinden emir sığası yapılan müzari’ dört harfli ise, Hemze-i katı’ meftûh olur «…. . » gibi.

FAİLİ ZİKREDİLMEYEN FİİL

(FİİL-İ BİNA MECHÛL)

Fiil-i bina mechul, faili hazfedilen fiildir. Eğer söz konusu fiil, mazi ise birinci harfı mazmum, sonuncu harften önceki harf de meksur olur. «…. . » gibi. Ayrıca iltibas vaki’ olmasın diye üçüncü harf ile birlikte Hemze-i vasıl, ikinci harf ile de Ta mazmum olur. «…. . ve …. . » gibi.

Sadece Ayn-el fiili mu’tel olan fiil’den bina meçhul, fasih lehçeye göre «…. . ve …. . » şeklinde gelir. İşmam ve «…. . …. . » şekli de varittir.

İftial «…. . » ve infial «…. . » babları da aynı şekilde gelir. «…. . ve …. . » gibi. «…. . ve …. . » ise bundan değişiktir. (Çünkü bunların aslı itibariyle harf’i ille’den önceki harf sakindir. «…. . » gibi)

Bina meçhul fiili, eğer müzari’ ise, evveli mazmum, sonuncu harfin önceki harfi de meftûh olur. «…. . » gibi.

Mu’tel olan fiilde ise, Ayn-el fiil Elif’e kalbedilir. «………. . »gibi.

MÜTEADDİ VE GAYRİ MÜTEADDİ

Müteaddi, tam anlaşılması, failinden başka diğer bir şeye bağlı olan fiildir. Gayri müteaddi ise, bunun hilafinadır. «…. . » gibi.

(Müteaddi fiil, nesnesine göre üçe ayrılır: )

1. Bir Mef’ûle müteaddi olan «………. » gibi.

2. İki Mef’ûle müteaddi olan «…. . ve …. . » gibi.

3. Üç Mef’ûle müteaddi olan «…. . …. …. …. …. …. Ve …. » gibi fiillerdir.

Üçüncü kısmın birinci Mef’ûlu, «…. . » babının Mef’ûlu gibidir. ( Yani sadece onunla yetinilebilir. ) ikinci ve üçüncü Mef’ûlu ise, «…. . » babının Mef’ûlu gibidir. ( Yani Br Mef’ûl zikredilirken diğerinin de zikredilmesi gerekir. Aynı zamanda ikisinin zikredilmemesi de câizdir. )

EF’ÂLÜ’L- KULÛB

Ef’al-ül kulub «…. . …. . …. . …. . …. . …. . ve …. . » fiilerine denir. Bu fiiller, cümlenin ifade ettiği kavrama zan ve yakin katmak üzereismi cümlenin başına geçer. Cümle başına geçtikten sonra her iki cümle cüz’ünü mensûb kılarlar.

Ef’al-ül kulub’ün özellikleri:

1. Mef’ûllerinden biri zikredilirse diğerinin de zikredilmesi gerekir. «…. . » babı için böyle bir zorunluluk yoktur.

2. Ef’al-i kulup, terkipte kendi Mefulleri arasına girdiklerinde veya onlarsan sonra geldiklerinde amelden mülga olmaları câizdir. Çünkü her iki Mef’ûl kendi aralarında müstakil olarak cümle oluşturabilmektedirler. «…………. . » gibi «…. . » babında durum başkadır.

3. İstifham, Nefy ve Lam (…) i ibtidadan önce geldiklerinde amelleri vucuben iptal (ta’lik) olunur. «……………………. . ………………… ve …………………. » gibi.

4. fâil ve Mef’ûlleri aynı şeye birer zamir olabilirler. «………. » gibi

Ef’ali kulubten bir kısmı için diğer bir mana vardır ki, o mana ile tek Mef’ûle müteaddi olurlar:

1. «…. . » nun «…. . »

2. «…. . » nun «…. . »

3. «…. . » nun «…. . »

4. «…. . » nun «…. . » manasına olduğu gibi.

EF’ÂL-İ NÂKISA

Ef’ali nakise, Failin ir sıfat üzerindeki oluşumunun tesbiti için vaz’olunan fiilerdir. Söz konusu fiiller şunlardır:

1. «…. . »

2. «…. . »

3. «…. . »

4. «…. . »

5. «…. . »

6. «…. . »

7. «…. . »

8. «…. . »

9. «…. . »

10. «…. . »

11. «…. . »

12. «…. . »

13. «…. . »

14. «…. . »

15. «…. . »

16. «…. . »

17. «…. . »

Araplar tarafından «………. Ve …………………. » ifadelerinde «…. . ve …. . » kelimeleri nakise olarak kullanılmıştır.

Ef’ali nakise cümleye kendi anlamlarını katmak üzere ismi cümlenin başına geçerler. Bu durumda cümlenin birinci cüz’ünü merfû’ , ikinci cüzünü mensûb kılarlar. «………. » gibi.

Kane (…. . ), geçmiş zaman itibariyle sürekli «………. » veya süreksiz «………. » kendi Haberinin anlamını kendi ismine gerçekleştirecek nitelikte olduğunda nakise olur. (………………gibi)

Kane (…), «…. . » manasına (………………………. . ) geldiği gibi, kendisinde Zamir-eş şe’n de gizlenir.

Kane (… veya …) manasına geldğinde tamme olur. (yani Haber’e muhtaç olmaz.

Kane (…. . ), cümlede zaide (fazla) da gelir.

Sáre, (…. . ) intikal manasını ifade eder. «………. » gibi. «…. . …. . ve ……» kelimeleri, cümle manasını kendilerinden anlaşılan zamana bağlarlar. «…………. » gibi. Bu üçü «…. . » manasına geldikleri gibi (……………. ), tamme de gelirler.

«…. . ve …. . », cümle manasını kendilerinden anlaşılan zamana bağladıkları gibi, «…. . » manasına da gelirler.

«…. . …. …. Ve ……» kelimeleri, ismin Haber kavramına kabil olduğu zamandan itibaren kavramın isim için sürekliliğini ifade ederler. «………. » gibi. Bu fiiller, olumsuzluk edatı ile birlikte gelirler.

«…. . », bir şeyin, isim ve haberinin ilişkilik sürecine bağlanması içindir. «………………. . » (Zeyd, oturmakta olduğu müddetçe oturur. ) gibi. Bu nedenle « İsim ve Haberinden başka diğer bir ifadeye ihtiyacı vardır. Çünkü zarftır. »

«…. . » Hal (şimdiki zaman) itibari ile bu cümle manasını olumsuz kılar. Kimi tarafından «mutlak zaman itibarı ile olumsuz kılar» denilmiştir.

Ef’ali nakise’nin Haberleri, kendilerinden önce gelebilirler. Ancak bu konuda üç kısma ayrılırlar:

1. Ef’ali nakise’nin bir kısım Haberi önde gelebilir. Bu kısım «…. . » den «…. . » ye kadardır. (Yani «…. . …. …. …. …. …. … …. . …. . …. . …. . » dır)

2. Bir kısmın da önde gelmesi câiz değildir. Bu kısım evvelinde «…. . » bulunan fiilerdir. Yalnız İbni Keysan «…. . » dışında muhalefet göstermektedir.

3. Diğer bir kısım ise kendisinde ihtilaf vardır. O da «…. . » dir. (44)

Birinci kısım haberi önde gelebilir. Çünkü birer fiildirler ve fiilde mensubun merfû’ a takdimi câizdir.

İkinci kısımda haberin takdimi câiz değildir. Çünkü bu kısım fiillerin evvelindeki ma (…) nafiye olsun masdariye olsun, ma’mülün kendilerinden önce gelmesine mani’dirler. Zira nefyin cümle başında gelmesi bir kuraldır. Keza masdarın ma’mülü de masdardan önce gelemez.

EF’ÂL-İ MUKÂREBE

Ef’ali mükarebe, haberlerinin anlamını kendi isimleri için gerçekleşeceğine ümit veya kesin bir kanatın bulunması ile zamanın yakın veya gelmek üzere olduğunu ifade eden fiillerdir.

Ef’ali nakiseden ümit ve bekleyişi içeren fiil «…. . » dir. «…. . » da geçersiz bir fiildir. Terkipte kullanırken «……………. . » diyebileceğin gibi «……………» de diyebilirsin. Bazen en (…) hazfedilerek «……………» şeklinde de kullanılır.

Mevcut kanaatin pek yakında gerçekleşeceğini içeren fiil de «…. . » dir. «……………» gibi. Bazen en (…), kader «…. . » haberi başına geçer. Assah görüşe göre olumsuzluk edatı «…. . » başına geçtiğinde o da diğer fiiller gibi olumsuz olur. Kimi taraftan da «başına gelecek olusuzluk edatı mutlaka ısbat için olur» denilmiştir. «……………» gibi.

Not: Üçüncü kısımda ise, kimi «…. . » yi nefy (olumsuzluk edatı ) kabul ederek, ma’mûlunun kendisinden önce gelemeyeceğini demişken, kimi de «…. . » yi fiil kabul ederek, mensûbunun kendisinden önce gelmesinin câiz olduğunu söylemiştir.

Kimi tarafında da «…. . » başına geçen nefy edatı, geçmiş zsaman için olumluluk, gelecek zaman için de diğer fiillerde olduğu gibi olumsuzluk manasını ifade eder denilmiştir. Birincesine «…………. . » ayeti, ikincisine de şairin «………………………………. »

(Ayrılık sevgililerin sevgilisini yok eder nitelikte iken, Meyyete adlı sevgilime kalbimde kök salmış sevgisi, yok olmaya yaklaşmaz bile. ) şiiri gerekçe gösterilmektedir.

Haberin, isim için gerçekleşmesindeki başlangıcını ifade eden fiillerde «………. ve …. . » dir. Bu fiiller «…. . » gibi kullanılırlar. (Yani haberi «…. . » olmaksızın müzari’ fiilidir. )

«………. », hem «…. . », hem «…. . » gibi kullanılır.

Fİ’LÜ’T- TE’ACCÜB

Teaccübü ifade etmek üzere vazolunan fiile fiil’i teaccüb denir.

Bu fiil için iki sığa vardır:

1. «………. »

2. «………. »

Bu iki fiil de geçişsizdir. «………. ve………. » gibi.

Teaccüb fiil ancak ismi tafdil’in bina edildiği fiilden bina edilir. Bina edilemediği fiiller için yardımcı sığadan faydalanılır. Ör: «……………» gibi.

Teaccüb sığalarında takdim, te’hir ve fasıla gibi şeylerle tasarruf yapılmaz. Yanlız mazeni zarflarla fasılayı câiz görür. «…………. . . » gibi.

«……………» deki ma (…), Sibeveyhi’ye göre bir nekire mübtedadır. Mabad’dı (……………) de haberidir. Ahfeş’e göre ise ma (…) mavsuledir. Haberi de mevzuftur. (Takdiri:……………. . )

«………. » deki «…. . » kelimesi, Sibevehi’ye göre fâil’dir. Bu durumda «…. . » kelimesinde gizli zamir yoktur. Ahfeş’e göre ise «…. . » kelimesindeki ba (…) zaidedir. Veya ta’diye içindir. Bu durumda fiilde gizli zamir vardır.

MEHD VE ZEMM (ÖVME VE YERME) FİİLLERİ

Mehd veya zemm inşası için vaz’olunan fiillere medh ve zemm fiilleri denir. Bunlardan iki tanesi «…. . ve …. . . » dir. Şartları ise, faillerin «…. . » ile ma’rife kılınmış olması veya «…. . » ma’rife kılınmışbir isme Muzaf olması ya da mensub bir nekire veya ma (…) ile temyiz edilecek bir zamir olmasıdır. «……………-…………. . . -…………… ve…………» gibi.

Fâil’den sonra gelen kelime, mahsus-i bizzem’dir. Mahsus, mübtadadır, makabli haberidir.

Medh ve zemm ile mahsus’un fâil ile mütabık olması şarttır. «………. ve ………. » gibi. O halde «……………………» ve benzeri te’villidir.

Mahsus, bilinecek durumda ise hazfedilir. «………. ve………. » gibi. (Birincisinde mahsus «…. . » , ikincisinde «…. . » dur. )

«…. . » , de «…. . » gibi fiili zemdir.

Sözkonusu fiillerden biri de «…. . » dır. Bu fiilin faili za (…) olup hiç değişikliğe uğramaz.

«…. . » dan sonra mahsus-i bilmehd gelir. «…. . » mahsusunun i’rabı ise «…. . » mahsusunun i’rabı gibidir.

«…. . » mahsusundan önce veya sonra mahsusa mütabık olarak bir temyiz veya hak’in vaki’ olması câizdir. «………………. . ve……………» gibi.