Geri

   

 

 

İleri

 

84 BEŞİNCİ ECVEF FİİL

Ortası sahih harften boş olduğu için ecvef mütekellimde üç harf üzere olmasından dolayıda züsselase denir. (…………..) gibi.

Ecvef fiil:

1.Babtan (…………..)

2.Babtan (…………..)

4. Babtan (…………..) şeklinde üç  üzere gelir.

Bazı sarf alimleri ecvef hakkında asıldır. Bütün ilâl nevilerine şumulludur.

85

Tüm meseleler ondan hasıl olur derler. Onlann sözüne göre fa'nın (baş harfin) dışındaki illet harflerinin irabı onaltı vecih üzere tasavvur olunur. Çünkü illet harfinde üç hareke ve sukun olmak üzere dört vecih vardır. Bunlar illet harfînde tasavvur olunmakla beraber makablinde de aynı şeyler tasavvur olunur. Böylece, dördü dört ile çarptığımızda onal vecih hasıl olur. Sonra da mâkablindeki onbeş vecih kalır. Bunlann dört tanesi mâkabli meftuh olanlardır. (…………..) gibi. Bu dört kelimeden birincisi (…………..) ilâl olmaz.

86

Çünkü illet harfi sakin olunca sakinin tabiatınm yumuşaması ve mâkablinin talebi için mâkablindeki harfin harekesi cinsinden kılınması gerekir. Aslı (…………..) olan kelimenin (…………..) ve aslı (…………..) olan kelimenin (…………..) olması gibi.

Ancak (…………..) misalindeki gibi illet harfî sakin, mâkabli üstün olunca fetha ve sukunun hafifliğinden dolayı illet harfi mâkablindeki harfin harekesi cinsinden kılınmaz. Bazılarına göre ise kalb caiz olur, Ör.: (…………..) gibi ve ilal yapılır. Ör.: (…………..) gibi. Bu fiilin aslı (…………..) idi, (…………..) fîiline tabi olarak sakin vav ilâl yapıldı orijinalde vav yine vav sakin makabli meftuh olmakla beraber (…………..) masdarından alınmış (…………..) kelimesinde de ilâl yapılır. Halbuki illet harfi harfi sakin makabli üstün olunca ilâl yapılmazdı. Halil'e göre bu kelimenin aslı (…………..) olup vav sakin değildir.

Aslı (…………..) olan kelimenin (…………..) şeklinde idgamlanması gibi bu kelimede (…………..) şeklinde idgamlandı

87

ve yine (…………..) kelimesi hafifletilip (…………..) olması gibi bu kelime de hafifletilerek (…………..) oldu. (Bir kelimede vav ile ye biri sakin olarak ictima ederse vav ye'ye çevrilir sonra da birinci 'ye' harfi ikinci 'ye ' harfinde idgamlamr) .

Kûfiyyûn'a göre (…………..) kelimesinin aslı kef'in ötresiyle (…………..) dir, sonra kef harfi (…………..) örneklerindeki gibi ya harfi vav olmasın diye üstünlendi. Sonra da vav harfi yaiyyat'a tabi olarak ye kılındı. Bunun sebebi de vaviyyat'ın az olması yaiyyat'ın çok almasıdır. Bundan dolayı dört kelimeden başkası vaviyyat'dan gelmez. Bunlarda (…………..) kelimeleridir.

İmam İbn Cinni diğer üçüniin ilâlinin keyfiyetini beyanda (…………..) (…………..) ve (…………..) nin hakkında)  şöyle der, İllet harfi hafifliği taleb için sakin kıhnır. Sonra (…………..) sakinin tabiatının yumuşaması ve mâkablinin üstün olmasından üstün'ünde elif’ i istemesinden dolayı elif'e çevrilerek (…………..) ve (…………..) şeklinde olur.

SUKÛN İLE İLÂL

İllet harfinin sukün ile ilâlinde şu şartlar aranır:

1- İllet harfinin fiilde veya fiil vezninde olan isimde olması, Fiile örn: (…………..) ve (…………..)

İsime örn: (…………..) ve (…………..) (asılları (…………..) ve (…………..) )

2-Harekesinin asli olması,

88

3-Mâkablinde sukun hükmünde fetha olmaması, Ömek: (…………..)

4-Kelimenin manasında ıdtırap (…………..) olmaması, örnek: (…………..)

5-İlâl yapılsa da onda iki ilâl'in birleşmemesi, ömek: (…………..) ve (…………..)

6- Muzari fiilde ilâl yapılsa da illet harfînin ötrelenmemesi, ömek:

7-İlâlin illet harfinin asl'a delaletini terkettirmemesi.

Bu sayılan şartalrı mevcut olursa ilâl yapılır.

AÇIKLAMASI

Bunların açıklamasa ise sırasıyla şöyledir:

Fiile örnek. (…………..) bunun aslı (…………..) dir.

İsime ömek (…………..) bunun aslı (…………..) dir.

Bunlarda mezkur şartlar vardır.

(…………..) kelimesi, müfredi olan (…………..) kelimesine tabi olarak ilâl yapılır. Bunun aslı ( (…………..) olup, illet harfi olan vav harekeli, mâkabli meksur olduğundan ye'ye çevrilerek (…………..) olmuştur.

(…………..) kelimesi ise kendi fiilii olan (…………..) ye tabi olarak ilâl yapılmışür.

(…………..) kelimesi de müfredi olan (…………..) kelimesindeki vav harfine tâbi olarak ilâl yapılır. Fiil veya fiil vezninde gelen bir isim olmasa da elifinin sakin olmakta (…………..) kelimesindeki elife benzediğinden ilâli yapılmıştır.

89

Şu misallerde aranan şartlar bulunmadığı için ilâl yapılmaz. Örnek: (…………..) (…………..) Zira bu misaller tenis alametiyle fiil vezninden çıkmışlardır.

2- Şu misallerde de illet harfleri asli harekelerini kaybettiklerinden ilâl yapılmaz. Ör.: (…………..) Bu kelimenin aslı (…………..)  dir. İllet harfinin harekesi arizi olduğu için ilâl yapılmaz. (vav ve lam'ı tarif olmak üzere iki sakinin bir araya gelmesini önlemek için va harekelenmiştir) .

3- (…………..) gibi ki ayn'ın ve te harfinin hükmü sukün hükmündedir. Yani (…………..) hükmünde (…………..) kelimesindeki te harfi  (…………..) daki elif hükmündedir. 'te' ile ayın harfleri sukün hükmünde olduklanndan ilâl yapılmazlar.

4- (…………..) 'in manasında ıdtırap (hareket) vardır. bü sebeple illet harfinin harekesi ıdtırap manasına delalet etsin diye ilâl olmadı. (Kelime manasında ıdtırap olursa ilâl yapılmaz. (…………..) de ıdtırap olduğu için ilâl yapılmadı) .

(…………..) kelimesinde ise ıdtırap yok, fakat bu kelimenin (…………..) kelimesine zıt olduğundan ona hamledilerek ilâli yapılmadı.

5- (…………..) fıilinde iki ilâl bir arada olduğu için ('ya' elife çevrildi. Vav beşinci şartın gereğince elife çevrilmedi. Çünkü sondaki harfin ilâli daha evlâdır) ilâl vapılmadı.

(…………..) fiilinde ye iki ilâl bir arada olmasada tesniye müfredin feri olduğu için ona hamledilerek ilâl yapılmadı.

90

6- (…………..) muzaride ya harfinin ötrelenmemesi için ilâl yapılmadı. Yani (…………..) misalinde olduğu gibi mazisinde (…………..) dersen muzarisinde de (…………..) demen icab eder. Maziye tabi olarak muzaride de ilâl vacib olur. (ya harfi üzerine idgam ve ötre ağır olduğu için bu onlann kelâmlanda reddedilerek muzarisi (…………..) şeklinde olmuştur) .

7- (…………..) kelimesinde aslına delâlet etmesi için ilâl yapılmadı. (…………..) kelimesi ilâl yapılsaydı (…………..) olurdu ki bunun manası kısas mı yoksâ av bilinmezdi. Kısas manasında olan (…………..) kelimesinde aslına delâlet etmesi için vav elife çevrilmedi.)

ONBEŞ VECİHTEN DÖRDÜ

Onbeş vecihten diğer dört tanesi de;

(…………..) kelimeleridir.

1. (…………..) kelimesidir ki, bu kelimedeki illet harfî mâkablinin ötre olması, sakininde mâkabline tabi olması sebebiyle vav harfine çevrilerek (…………..) şekline girdi.

91

2- (…………..) ötreden sonra esre 'ya' harfine ağır geldiği için sâkin kılındı. Sonra mâkabli ötre olduğu ve sâkinin tabiatını yumuşatmak gerektiği için vav getirilerek (…………..) oldu. Eğer illet harfînin makablinin harekesini kendi cinsinden kılarsan o zaman (…………..) olur.

3- (…………..) de vav harfi üzerine ötre ağır olduğundaû hafifletmek için vav sakin kılındı ve (…………..) oldu.

4- (…………..) de fetha hafif olduğu için ilâl yapılmadı. Bu sebeple (…………..) ve ( (…………..) kelimelerinde de ilâl yapılmaz.

DİĞER DÖRT TANESİ

Onbeş vecihten diğer dört tanesi de;

(…………..) (…………..) (…………..) kelimeleridir.

1- (…………..) de illet harfi olan vav ya'ya çevrildi. İllet harfi sakin olunca da mâkablinin harekesi cinsinden kılınarak (…………..) oldu.

2- (…………..) kelimesinde vav mâkablinin talebi fethanın tabiatının yumuşaması için 'ya' harfine çevrildi ve bu kelime (…………..) oldu.

(…………..) kelimesinde vav üstün olduğu halde ilâl yapılmaz. Çünkü isimler fiilden müştak olmadıklan için hafifletmeye gerek yoktur. Ancak fiil vezni üzere olanlar müstesnadır.

92

(…………..) ise fiil vezni üzere olmadığı gibi fiilden müştak da değildir.

3- (…………..) kelimesinde ya harfinin üzerine ötre ağır geldiğinden harekesi makabline verildi. İki sakin harf bir araya geldiği içinde ya harfi hazfedildi ve bu kelime (…………..) şeklinde kaldı.

4- (…………..) kelimesinde üçüncü suretteki ilâl gibi yâ harfinin üzerindeki esre ağır olduğu için ya harfi sakin kılındı, sonra da iki sakin harf bir araya geldiği için ya hazfedildi. Sadece bir ya harfiyle bu kelime (…………..) şeklinde kaldı.

Onbeş vecihten üç tanesi de, (…………..) (…………..) (…………..) kelimeleridir. Mâkabli sakin olduğundan illet harfinin zafından, sahih harfin kuvvetinden dolayı illet harfinini harekesi mâkabline verilir. Bu kurala göre bu üç kelime (…………..) şeklinde olurlar. (…………..) ise bunun hilafınadır. (Bu kelime masdar olduğu için sukûnu asli, fethanmda hafif olmasıyla ilâl yapılmaz.)

(…………..) kelimeleri mütekellim vahde ile kanşmasın diye ilâl yapılmaz.

93

(…………..) kelimesinde ilhak ibtal olmasın diye (…………..) kelimesinde de ilâl içinde ilâle lüzum kalmasın diye ilâl yapılmaz. (…………..) nin aslı (…………..) dir. İkinci vav'ın harekesi önceki harfe nakledilir. Sonra (…………..) çevrilir. Birinci vav da harekeli önceki harf üstün olduğu için elife çevrilir. İlâl içinde ilâl olmuş olur. Bu sebeple (…………..) de ilâl yapılmaz.)

(…………..) kelimesinde murebin sonunda sâkin lüzum etmesin diye. (…………..)  (…………..) kelimelerinde de takdiri ilâl ile iki sâkin cem olmasın diye ilâl yapılmaz.

(…………..) kelimesi (…………..) kelimesinden menkusdur. (noksanlaşmıştır) Bu sebeple ona tabi olarak ilâli yapılmaz.

Eğer niçin (…………..) kelimesi ahâvatı'nın ilâli gibi ilâl yapılınca iki sakin harf bir araya geldiği halde ilâli yapılır dersen biz de (…………..) fiiline tabi olduğundan deriz.

Eğer (…………..) niçin (…………..) fiiline tabi olarak ilâl yapılmadı. (…………..) ilâlde sülasi

94

asıldır, denilirse, biz de (…………..) sözü onu ibtal etti deriz. Zira (…………..) ile peşpeşe geldi (…………..) ve onu (…………..) ye tabi olmaktan men etti. (…………..) ilâlde kuvvetinden dolayı asıl olsa da (…………..) uhuvvetde. (…………..) iledir. Yani (…………..) ilâlde (…………..) ye tabidir. İfal babından (…………..) nin (…………..) den kuvvetli olması salih olmaz.

Zira o sülasi asıl değildir. (…………..) . (…………..) asıllarına delalet etsinler diye ilâl olmazlar.

ECVEF FİİL ZAMİRE BİTİŞTİĞİNDE

Ecvef fiil zamire bitiştiğinde;

(…………..) (…………..) (…………..)

şeklinde olur.

(…………..) nin as olan (…………..) deki vav daha önce geçtiği üzere elife çevrildi.

95

(…………..) nin aslı olan (…………..) de vav elife çevrilince iki sakin biraraya gelmesin diye elif hazfolundu ve geriye (…………..) kaldı. Hazfedilen vav'a delalet etmesi içinde kaf harfi ötrelendi.

(…………..) de ise ötrelenmez. Çünkü nakl de asl olan kolaylıktır. Vav'ın harekesi kolaylık için nakledilmiştir.

(…………..) de fethayı fethalı harfe venmek lazım geldiğinden bu kolaylık mümkün olmaz. (…………..) nin aslı emir ise (…………..) mazi ise (…………..) dir. Vav'm harekesi esre, mâkabli üstün olduğundan mâkabüne verilebilir ve bu nakilden bir kolaylık sağlanmış olur ama (…………..) de vav'ın harekesi mâkabline verilince zaten fethalı olan bir harfe yine fetha verilmiş olacağından kolayk sağlanmış olmaz. Nakledilen hareke asl'a delalet etmezse hariçten bir harekenin getirilmesi gerekir. Bu sebeple vav'ın harekesi mâkabline verilmeyip, mâkablindeki kaf harfi ötrelenerek hem hazfedilen vav'a delalet edilmiş hem de nakilden beklenen kolaylık temin edilm olur.)

(…………..) nin cemi müennesi ile emri arasında fark yoktur. Sarf alimleri lafızdaki iştirake itibar etmeyip takdiri farkla yetinirler. (Takdiri fark, mazi fiil olan (…………..) nin aslı (…………..) emri hazır olan (…………..) nin aslı (…………..) dir.)

(…………..) fîili de malum ve meçhulde müşterektir. (Bunun aslı malum iken (…………..) meçhul iken (…………..) olup ilâli şöyledir: Malum mazinin cemi müennesinde 'be' ve 'ye' nin üstünü ayn'ın sukûnuyla (…………..) şeklinde olan fîilden önce, ye harekeli mâkabli üstün olduğundan elife çevrildi, sonra iki sakin harf biraraya geldiğinden hazfedildi ve (…………..) oldu. Hazfedilen ye'ye delâlet etmesi için 'be' esrelendi (…………..) oldu. Cemi müennesin meçhulu olan (…………..) de önce, ye'nin esresi 'be'ye nakledildi. Harekesiz kalınca da iki sakin harf biraraya gelmiş oldu. Bu sebeple 'ye' hazfedildi (…………..) . oldu.)

96

Veya vadı'nin (…………..) nisyanından dolayı (…………..) ve fark yoktur.

Beşinci babtan olan (…………..) ile birinci babtan olan (…………..) arasında da fark yoktur. Ör.: (…………..) ve (…………..)

(…………..) nin aslı (…………..) olup, beşinci babtan olduğu (…………..) den bilinir, (…………..) sıfatı müşebbehe olup (…………..) veznindendir, çoğunlukla (…………..) vezni (…………..) babından (beşince babtan) gelir.

Bunun gibi (…………..) ile (…………..) nın aralanndaki fark muzarilerinden bilinir. Muzarisi (…………..) olan (…………..) nin aslı (…………..) olup dördüncü babtandır. Kendisinde boğaz harfi bulunan fiiller (…………..) babından (üçüncü babtan)

gelir. Muzarisi (…………..) olan (…………..) nin, aslı (…………..) olup ikinci babtandır. Zira ecvefi yai (…………..) babından (altıncı babtan) gelmez.

 (…………..) nin muzarisi aslı (…………..) olan (…………..) dür. Bunun daha önce ilâli geçti. (…………..) nin aslı (…………..) olup iki sakin ictima ettiğinden vav, hazfedildi.

"Vav'in Hazfi

97

Emir olan (…………..) ün aslı (…………..) dür. Vav'ın harekesi kaf'a nakledildi. İki sakin biraraya geldiği içinde vav hazfedildi. Sonra da elif (vasıl hemzesi) kendisine ihtiyaç duyulmadığından hazfedildi.

(…………..) (…………..) sözünde iki sakin biraraya gelmediği halde vav hazfedildi. Zira (…………..) deki lâm, harici olarak (…………..) deki lâmı tarife bitiştiği için arizi emirle) harekelendiğinden takdiren sukun hükmündedir (arız olduğu için yok kabul edilir.)

(…………..) ve (…………..) bunun hilafınadır. Zira bu ikisinin harekesi dahilidir. Yani tesniye elifi ile tekit nunu dahili menzilesinde, kelimeden bir cüz mesabesindedir.

98

Buradan dolayı muzarinin sonu onunla beraber mebni kılındı. Ör.: (…………..) (nun gelmese (…………..) denilirdi.)

(…………..) kelimesinde tesniye elifi ile 'te' harekelense de elif hazfolur. Çünkü 'te' (…………..) daki lam'ın hilafına kelimenin kendinden değildir. (aslı (…………..) olup vav elife çevrildi. İki sakin biraraya geldiğinden vav'dan çevrilmiş olan elif hazfedildi. Halbuki te'nin varlığıyla elifin hazfedilmemesi gerekirdi ama bu fiilldeki 'ta' failin müennes olduğunu beyan için geldiğinden kelimenin bir cüzü sayılmamış, elif hazfedilmiştir.)

Emri hazır olan (…………..) kelimesine şeddeli tekit nunu bitişirse,

 (…………..)

şeklinde, cezimli tekit nunu bitişirse;

(…………..)

şeklinde olur.

(…………..) fîilinin ismi fâili aslı (…………..) olan (…………..) dür. (…………..) de olduğu gibi ilâl yapılır. (…………..) in aslı (…………..) dir. Vav kelimenin sonunda bulunduğu için elife çevrildi. Sonra da elif hemze kılındı.

(…………..) kelimesindeki vav'da kendisi harekeli mâkabli üstün olduğundan elife çevrildi.

İsmi failin elifine vav'ın elife dönüşmesine muhkem bir mani olmadığı için itibar yoktur.

Bu sebeple (…………..) deki vav elife çevrilince

99

iki elif içtima ederek (…………..) oldu. İsmi fail ile mazi fiil birbirine kanşır diye de birinci veya ikinci elifin düşürülmesi mümkün olmadı ve yine birinci elif alâmet olduğundan harekelendirilmedi. İkinci elif harekelenerek hemze oldu. Zira elif harekelenince hemze olur, (…………..) gibi.

İsmi fâilin bazısı da orta harfin hazfıyla olur. Ör.: (…………..) ve (…………..) bunlann asılları (…………..) ve (…………..) dur.

Ayeti kerimeden örn: (…………..) Bu ayeti kerime de geçen (…………..) kelimesinin aslı (…………..) dir.

İsmi fâil kalb ile de gelir. Ömek: (…………..) ve (…………..) bu kelimelerin asıllan (…………..) ve (…………..) dür. Bu kalp işlemi onların kelamlarında caizdir. (Buna istinaden ismi failde kalb caizdir.) Ör.: (…………..) bunun aslı (…………..) idi. Sin takdim edilince (…………..) gibi (…………..) oldu.

Kelimenin sonunda vaki olan iki vav'ın ye'ye çevrilmesiyle (…………..) oldu.

100

Sonra kaf harfi, kendisinden sonraki harfe tabi olarak esrelenip (…………..) de olduğu gibi (…………..) şeklini aldı.

(…………..) kelimesi (…………..) vezni üzere olur, aslı (…………..) idi. Sonra vav nun üzerine takdim olunca (…………..) oldu. Sonra da yas olmaksızın tahfif için vav harfi ye kılındı.

(…………..) nin ismi mefulü, aslı (…………..) olan (…………..) dür. (…………..) fîilinin ilâli gibi ilâl yapıluş, iki sakin biraraya gelince, Sibeveyhi'ye göre birinci vav zaid ikince vav asli olduğundan zaid olan vav hazfedilmiş.

101

Ahfeş'e göre mefulün vav'ı alâmet olduğundan hazfedilmez. Sibeveyhi buna cevaben, başka alâmet bulunmadığı takdirde hazf olmaz. (…………..) de diğer bir alamet vardır ki o da mim harfidir. Onun vezni (…………..) veznidir derken, Ahfeş'de "onun vezni (…………..) veznidir" dedi.

 (…………..) da (…………..) gibi olup aslı (…………..) dur (…………..) fiilinin ilâli gibi ilâl yapılınca (…………..) oldu, iki sakin harf biraraya geldiği için Sibeveyh'e göre vav hazfedildi. Sonra ya harfi sâlim olun diye de (mâkabli ötre olduğundan vav'a çevrilmekten kurtulsun diye)  'be'harfî esrelendi. Ahfeş'e göre (…………..) fiilinde olduğu gibi ya hazfolup esre mâkabline verilerek (…………..) oldu. Sonra vav harfi (…………..) kelimesindeki gibi ya harfine çevrildi. Sibeveyhi'ye göre onun vezni (…………..) veznidir. Ahfeş'e göre (…………..) veznidir.

İsmi mekanı (…………..) dür, aslı (…………..) idi. ı (…………..) de olduğu gibi ilâl yapıldı. (…………..) un aslı da (…………..) dur, (…………..) fiilinde olduğu gibi ilâl yapılmış.

102

ismi meful ile ismi mekan araşındaki takdiri farkla iktifa olunmuştur. Sarfiyyun'a göre (…………..) de olduğu gibi bu muteberdir. (…………..) kelimesinin

 (…………..) kelimesinin sükûnu gibi sukûnu takdir edilince cemi olur. Ayeti Kerime'den örn: ( (…………..) in sukûnu (…………..) in sukûnu gibi takdir edilince müfred olur. Allahu Teâla'nın (…………..) sözünde olduğu gibi, (birinci misaldeki (…………..) cemi olduğu (…………..) fiilinin cemi olmasından anlaşılır. Zira (…………..) deki zamir (…………..) racidir. (…………..) cemi olmasa (…………..) denilirdi. Cem zamiri müfrede raci değildir. Yine ikinci misaldeki (…………..) de müfred olduğu (…………..) kelimesinin müfred olmasından anlaşılır. Şayet cemi olsaydı bu kelimenin (…………..) veya (…………..) şeklinde olması gerekirdi ki sıfat ile mevsuf arasmdaki uygunluk hasıl olsun) .

(…………..) nin meçhulü (…………..) dir, aslı (…………..) idi. Zayıf lugata göre hafiflik için vav sâkin kılındı. Ötre ile vav'ın ağırlığından (…………..) oldu. Diğer lugata göre ise vav'ın harekesi mâkabline verilir, (…………..) olur.

103

Sonra vav mâkabli esre olduğu için ya harfîne çevrilir, (…………..) olur. Bir diğer lugata göre ise mâkablinin asılda mazmum olduğu bilinsin diye işmam yapılır.

(…………..) (…………..) Bu misallerde de üç lugat caiz olbr.

(…………..) misalinde ya harfînin mâkabli ötre olmadığı için işmam caiz olmaz. (…………..) deki gibi sakin vav ile denilmesi de caiz olmaz. Vav'ın caiz olması illet harfinin mâkablinin ötre olmasına bağlıdır ki o burada mevcut değildir. (aslı (…………..) idi, vav'ın üzerine kesra ağır olduğundan, kaf'a nakledildi. Sonra vav sukun olması mâkablinin esreli olmasmdan dolayı ye'ye çevrilerek (…………..) oldu.)

(…………..) ve (…………..) malum ve meçhulde takdiri farkla yetinerek musâvi olurlar.

(…………..) nun aslı (…………..) dur, (…………..) nün ilâli gibi ilâl yapılmıştır.

104