|
EVLİYÂ
HAYÂTINDAN SAHÎFELER
Anadolu’da yetişen büyük velîlerden Seyyid Zeynelâbidîn Kayserânî
(rahmetullahi teâlâ aleyh) küçük yaşta babasından ve Medîne-i münevverenin
meşhûr âlimlerinden ilim öğrendi. Evliyâdan feyz alıp, olgunlaştı. Allahü
teâlânın sevgili kullarının sohbetlerinde, Resûl-i ekremin güzel ahlâkı ile
ahlâklanıp âzâlarını Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uymakla süsledi. Çok
ibâdet eder, haram ve şüphelilerden pek sakınırdı. Mübârek pederinin vefâtından
sonra Anadolu’ya doğru yola çıktı. 1397 senesinde Kayseri’ye geldi. O sıralarda
Sivas ve Kayseri dolaylarının beyi olan Kâdı Burhâneddîn Ahmed Bey yeni vefât
etmiş, Kayseri şehri de Osmanlı Türklerinin âdil idâresi ile şereflenmişti.
Kayseri halkı ve idârecileri, şehirlerine yeni gelen, Resûl-i ekremin bu mübârek
torununa izzet ve ikrâmda bulundular. Zeynelâbidîn hazretleri için bir dergâh ve
ev inşâ ettiler. Yine Basra’dan gelip Kayseri’de yerleşen Seyyid Burhâneddîn
Ahmed Efendinin mübârek kerîmesi Fâtıma Hanım ile evlendirdiler. Resûl-i ekremin
iki kıymetli torununun ilim ve feyzinden istifâde için ellerinden geleni
yaptılar.
|
|