CİLD       ALFABE       KONU       KABR-İ ŞERİFLER

ALFABE - CİLD                      1.   2.   3.   4.   5.   6.
     
 

EVLİYÂ HAYÂTINDAN SAHÎFELER

Şâfiî mezhebi âlimlerinden ve büyük velîlerden Şemseddîn İbn-i Münîr (rahmetullahi teâlâ aleyh) Nafakasını temin için, üstübeç, zercâr (bakır sülfat) gibi maddeler ve ıtriyât (güzel kokular) yapıp satardı. Her gün Baalbek çarşısında hazırladığı bu şeyleri satar, kazandığı altın, gümüş ve bakır paraları bir kâğıdın içine koyardı. Böylece her satıştan kazandığı para, cebinde ayrı kâğıtlara sarılmış hâlde dururdu. Huzûruna fakir bir kimse gelip bir yardım talebinde bulunsa, elini cebine atar, içinde para bulunan dürülü kâğıtlardan ne kadar gelirse, hepsini o fakire verirdi. Bunu yaparken, verdiği kâğıtların içinde ne kadar para bulunduğunu, fakire ne kadar verdiğini bilmezdi. İyilik, ihsân ve ikrâmları pekçok olup, çok sadaka verirdi. Bilhassa takvâ sâhiplerine, haramdan sakınan iyi kimselere çok yardımda bulunurdu. Mescidleri îmar eder, dünyâlık bir malı bulunmayarak vefât eden, garîb ve fakir kimselerin kefenleme masraflarını karşılardı.

İbn-i Münîr hazretleri de nefsin arzularına uymayıp, ona zor gelen ibâdetleri çok yapmakta pek ileriydi. Çok ibâdet eder ve devâmlı Allahü teâlâyı zikrederdi.

Her sene hacca giderdi. Bu gidişinin çoğu yaya olurdu. Omuzunda sâdece bir su kabı bulunur, ondan insanlara su dağıtırdı. Vefâtından evvel altmış yedi defâ hacca gittiğini söylemiştir. Her sene hac vazifesini îfâ ettikten sonra memleketine dönmez, Mescid-i Aksâ'yı da ziyâret ederdi. Orada bir ay kadar kaldıktan sonra memleketine dönerdi.

Hacca gidip gelirken, yolda ve orada kaldığı müddetçe birkaç hurmadan başka bir şey yiyip içtiği görülmezdi. Bâzı senelerde de hacca giderken, hayvanına zâhire, şeker, iğne, iplik, sürme gibi ihtiyaç eşyâlarını yükler, götürüp oradaki insanlara dağıtırdı. İnsanlar onu, şehrin dışına kadar çıkarak karşılarlardı.