|
EVLİYÂ
HAYÂTINDAN SAHÎFELER
Pîrî
Halîfe Sultan
(rahmetullahi teâlâ aleyh) Anadolu'yu aydınlatan büyük velîlerden, ismi Muhammed
olup, seyyiddir. İran'ın Hoy şehrinde doğdu. Isparta'nın Eğridir kazâsında vefât
etti. Rüyâsında Peygamber efendimizden aldığı bir işâret üzerine hocası
Şeyhülislâm Berdeî ile Anadolu'ya hicret etmiştir. Şeyhülislâm Berdeî ve Şeyh
Abdüllatîf Kudsî'den feyz almıştır. Fatih Sultan Mehmed'in saltanatının ilk
devirlerinde vefât etmiştir. Kabri, Eğridir Yazla'da câmi yanındaki türbededir.
Anadolu'ya gelmesi şöyle vukû bulmuştur. Hoy şehrinde iken bir gece Peygamber
efendimizi rüyâsında gördü. Peygamber efendimiz ona rüyâsında; "Benim yolumda ve
benim evlâdımdan, şeyh-i kâmil ve mürşid-i mükemmil, yetişmiş ve yetiştirebilen
rehber Şeyhülislâm Berdeî gelmek üzeredir. Gâfil olma. Rum diyârına, Anadolu'ya
git!" diye emir buyurdu. Bu rüyâ üzerine işâret edilen zâtın gelmesini beklemeye
başladı.
Şeyhülislâm Berdeî hazretleri, on altı oğlu ve kırk talebesi ile Anadolu'ya
göçmek üzere yola çıktı. İran'ın Hoy şehrine geldikleri sırada Muhammed Çelebi
Sultanın babası Pîrî Halîfe Sultan da rüyâsında Peygamber efendimizi görmüş ve
Şeyhülislâm Berdeî hazretleri ile Anadolu'ya gitmesi için işâret almış
bulunuyordu. O da merakla beklemekte idi. Şeyhülislâm Berdeî hazretleri onun
bulunduğu beldeye uğrayıp onunla görüşerek; "Oğlum Pîr Muhammed! Emre itâat eder
misin?" demiş, geçip gitmiş ve şehir dışında bir yerde konaklamıştı. Pîrî Halîfe
Sultan hemen gitmek üzere evinden ayrılmıştır. Şeyhülislâm Berdeî ile Anadolu'ya
göçmek için şehir dışında konakladıkları yere gitmiştir. Ancak annesi, babası ve
akrabâları gitmesine râzı olmayıp karşı çıkmışlar. Her ne yaptılarsa onu
Şeyhülislâm Berdeî hazretlerinin yanında bulunca, bir eve hapsettiler. Boğazına
zincir ve ayaklarına da bukağı bağladılar. Evin kapısını da kilitlediler. Fakat
yine Şeyhülislâm Berdeî hazretlerinin yanına geldi. Tekrar alıp götürmek
istediklerinde Şeyhülislâm Berdeî hazretleri onlara; "Onu diyâr-ı Rum'a,
Anadolu'ya alıp götürmem ve terbiye ve irşâd etmem emrolundu!" dedi. Bu sözleri
işitince gitmesine râzı olup bıraktılar. Âilesinden, yurdundan ayrılıp onlarla
birlikte Anadolu'ya doğru yola çıktı. Takke dikme sanatında ustaydı.
O sırada
Anadolu'da Ankara'da evliyânın meşhurlarından Hacı Bayrâm-ı Velî hazretleri
insanlara rehberlik yapıyordu. Onlar Anadolu'ya doğru gelmekte iken bir gün Hacı
Bayrâm-ı Velî'ye talebeleri; "Sultânım! Takkeniz eskimiş. Hediye gelen güzel bir
keçe var. Müsâade ederseniz ince keçelerden bir taç diktirelim." dediklerinde;
"Sabredin takkeci gelsin." buyurarak Pîrî Halîfe Muhammed'in hocası ile
Anadolu'ya gelmekte olduğunu işâret etmişti. Ne zaman yenilemek isteseler;
"Takkeci gelsin." diye cevap vermiştir.
Şeyhülislâm Berdeî, Pîrî Halîfe Muhammed ve yanlarında bulunanlarla birlikte
altı ayda Ankara'ya geldiler. Yaklaştıkları sırada Hacı Bayrâm-ı Velî'ye mâlum
olup; "Takkeci geliyor! Karşılayalım." diyerek talebeleri ile birlikte
karşılamaya çıktılar. Şeyhülislâm Berdeî hazretleri, bir işâret üzerine en
seçkin talebesi Pîrî Halîfe Muhammed'i yanına alıp altı ayda irşâd ve terbiye
ederek tasavvufta kemâl derecelerine ulaştırmıştır. Hacı Bayrâm-ı Velî onları
karşılayıp Şeyhülislâm Berdeî hazretleri ile buluştu. Hal hatır sorup, dergâhına
götürdü. Birkaç gün misâfir edip, ziyâfetler verdi. Çok kıymetli sohbetler
yaptılar. Bir gün Hacı Bayrâm-ı Velî talebelerinden, hediye gelen keçeleri
getirmelerini istedi. Sonra bunları Pîrî Halîfe Muhammed'in önüne koyarak;
"Oğlum Pîr Muhammed! Bunlardan bize bir takke dikiver." dedi. O da alıp güzel
bir takke dikti. Getirip önlerine koydu. Hacı Bayrâm-ı Velî; "Oğlum Pîr
Muhammed! Bu tâcı bana hocandan gördüğün gibi giydir." dedi. O da alıp telkin ve
tekbir getirerek Hacı Bayrâm-ı Velî hazretlerine giydirdi. Bunun üzerine Hacı
Bayrâm-ı Velî, Pîrî Halîfe Muhammed'in hocası Şeyhülislâm Berdeî hazretlerine;
"Hoş Şeyhülislâmsın! Altı ayda terbiye ettiğin birine seksen yaşındaki bir
ihtiyâra taç giydirirsin." buyurdu. Bu misâfirlikten sonra Hacı Bayrâm-ı Velî
ile vedâlaşıp Ankara'dan ayrılıp Hamidiline (Isparta'ya) doğru yola çıktılar.
Borlu'ya geldikleri sırada Şeyhülislâm, Eğridir Gölünün öte tarafına bakarak
Yazla tarafına işâret etti ve; "Bizim toprağımız şu makamdan alınmıştır." dedi.
Kendilerini büyük bir şevk ve heyecanla bekleyen Vâli Hızır Bey, onları
karşılaşıp, önceden yaptırdığı dergâha götürüp yerleştirdi. Böylece Anadolu,
kıymetli bir mürşidi, yol göstericiyi büyük bir velîyi bağrına basıp
feyzlerinden istifâde etmeye başladı. İnsanlar onların derslerinden,
sohbetlerinden çok istifâde ettiler. Şeyhülislâm Berdeî hazretleri yanında
getirdiği kıymetli talebesi Pîrî Halîfe Muhammed'i kendi kızıyla evlendirip,
dâmât yapmakla şereflendirdi. Bu evlilikten bir oğlu oldu. Bu oğlu Muhammed
Çelebi Sultan adıyla bilinen meşhur velîdir.
|
|