CİLD       ALFABE       KONU       KABR-İ ŞERİFLER

ALFABE - CİLD                      1.   2.   3.   4.   5.   6.
     
 

EVLİYÂ HAYÂTINDAN SAHÎFELER

Hanbelî mezhebi fıkıh ve hadîs âlimlerinin büyüklerinden Nasr bin Abdürrezzâk (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretlerinin künyesi Ebû Sâlih, lakabı İmâdüddîn’dir. Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin torunudur. Hanbelî mezhebinde ilk Kâdı’l-kudâtdır. H.564 de doğdu. 633 de vefât etti.

İlim öğrenmekteki gayret ve istidâdının çok fazla olması sebebiyle, kısa zamanda çeşitli ilimlerde yetişen Nasr bin Abdürrezzâk, bilhassa fıkıh, hadîs, kelâm, münâzara, hılâf gibi ilimlerde çok yükseldi. Dedesi Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin medresesinde ders, vâz ve fetvâ vermeye başladı. Kendisi Hanbelî mezhebi âlimlerinden idi. Bununla berâber, diğer mezheblerin bilgilerinin inceliklerine de vâkıf idi. Dînî ibâreleri çözmekte pek mâhirdi. Hadîs ilmi tahsil edenler için, ayrıca bir meclis kurdu. Ezberinden hadîs-i şerîf okurdu. İnsanlar da ondan duyduklarını yazarlardı. Herkes tarafından sevilip, hürmet edilen, çok yüksek bir zât idi. Tanınmaktan, şöhret sâhibi, parmakla gösterilen birisi olmaktan çok uzak durur, çok sakınırdı. İbâdet ve tâatla meşgûldü. Ağırbaşlı, vakûr ve heybetliydi. Fakat kibirli değildi. Tevâzu sâhibiydi. Alçak gönüllüydü. Aklının ve zekâsının kuvveti fevkalâdeydi. Lütuf, iyilik, ikrâm sâhibiydi. Tatlı dilli ve güler yüzlüydü. İnsanlara muâmelesi çok güzeldi. Yanına gelen herkes, kendisinden memnun ayrılırdı.

Âile efrâdına karşı olan yumuşaklık ve ikrâmı daha fazla idi. Allahü teâlânın râzı olduğu istikâmetten ve dosdoğru olmaktan hiç ayrılmadı.