EVLİYÂ
HAYÂTINDAN SAHÎFELER
Kâdı
Muhammed Zâhid
(rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri, Türkistan'da yetişen büyük velîlerden
olup, İnsanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatarak saâdete kavuşmaları
için çalışan ve kendilerine Silsile-i aliyye adı verilen büyük âlim ve velîlerin
on dokuzuncusudur. İsmi, Muhammed bin Burhâneddîn'dir. Annesi Silsile-i aliyye
büyüklerinden Yâkûb-i Çerhî hazretlerinin kızıdır. H.936 da Semerkand'a bağlı
Hisar'ın Vahş köyünde vefât etti. Kabri oradadır.
Asîl ve
ilim ehli bir âileye mensûb olan Muhammed Zâhid, küçük yaştan îtibâren ilim
öğrendi. Temel dînî bilgileri öğrendikten sonra tasavvufa yöneldi. Nefsini ıslah
edebilmek için çok gayretler sarf etti. Nefsin istediklerini yapmamak,
istemediklerini yapmak sûretiyle Allahü teâlânın rızâsına kavuşmaya çalıştı.
1478 veya 1480 senesinde büyük velî Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerine talebe oldu.
Muhammed
Zâhid, Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin hizmetine girdi. On iki sene müddetle
onun kalplere şifâ olan sohbetlerinde bulunup, velîlik derecelerinde yükseldi.
Hocası Yâkûb-i Çerhî hazretlerinin torunu olan Muhammed Zâhid'e daha çok îtinâ
ve iltifât gösteren Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri onu tam olarak yetiştirdi.
İnsanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatmak husûsunda hilâfet verdi.
İlimdeki yüksek derecesi sebebiyle Kâdı, dünyâdan yüz çevirmesi sebebiyle Zâhid
lakaplarıyla anılan Muhammed Zâhid hazretleri, asrındaki âlimlerin en
büyüklerinden ve evliyânın yükseklerindendi. Tasavvuf ilminde ve hallerinde
mütehassıs ve ilâhî sırların gizliliklerine vâkıftı.
|