|
EVLİYÂ
HAYÂTINDAN SAHÎFELER
Anadolu'da yaşayan evliyânın ve âlimlerin büyüklerinden İbrâhim Hakkı
Erzurûmî (rahmetullahi teâlâ aleyh) hazretleri kendisini kısaca şöyle
anlatmaktadır: "Hicrî bin yüz on beş tarihinde bir bahar günü, İbrâhim Hakkı,
Hasankale kasabasında doğdu. Bin yüz kırk senesine kadar ilim öğrenmek için
çalıştı. Ârif olup dünyâyı unutarak, Allahü teâlânın aşkıyla yanıp kavruldu.
İşini, gücünü, malını, mülkünü her şeyini bırakarak cenâb-ı Hakka yöneldi."
İbrâhim
Hakkı, yedi yaşına geldiğinde annesi Seyyide Hanîfe Hâtun'u kaybetti. Babası
Osman Efendi, İbrâhim'i amcasına emânet etti ve tasavvufta kendisini
yetiştirecek bir rehber, âlim aramak için sefere çıktı. Kısa sürede Siirt'in
Tillo kasabasında İsmâil Fakîrullah hazretlerinin büyüklüğünü, Allahü teâlâ
katındaki yüksekliğini anladı. Ondan ilim öğrenmek ve hizmet etmek için
geceli-gündüzlü çalıştı. Dokuz yaşına basan öksüz İbrâhim Hakkı, babasının
hasretiyle yanıyordu. Amcası Molla Ali Efendi, İbrâhim Hakkı'yı alarak Tillo'ya
babasının yanına götürdü.
İbrâhim
Hakkı hazretleri Tillo'da babasına kavuşmasını şöyle anlattı: "Ben dokuz yaşında
idim. Ali amcam beni babamın yanına götürdü. Bir ikindi vaktinde Tillo'ya
girdik. Dergâha vardığımızda, babam ile hocası namaz kılıyorlardı. İlk bakışta
İsmâil Fakîrullah hazretlerinin mübârek yüzü, bana, pederimden daha yakın geldi.
O anda yüzünün cezbesi gönlümü aldı. Aklım, onun güzelliğine, duruşundaki
heybete ve olgunluğa hayran kaldı. Gönlümü ona kaptırdım. Babam beni kendi
odasına götürdü. Şefkat ile ilim öğretip, lütf ile terbiye etmeye başladı."
İbrâhim
Hakkı; babasından, tefsîr, hadîs, fıkıh gibi zâhirî ilimleri öğrendi. Babasının
arkadaşı Molla Muhammed Sıhrânî hazretlerinden de, astronomi, matematik gibi
zamânın fen ilimlerini tahsîl etti. Allahü teâlânın zâtında ve sıfatlarında
mârifet sâhibi olmak, hasta kalbine şifâ bulmak için de İsmâil Fakîrullah
hazretlerinin sohbeti ve hizmetiyle şereflendi.
|
|