|
EVLİYÂ
HAYÂTINDAN SAHÎFELER
Anadolu'da yetişen İslâm âlimlerinden ve evliyânın büyüklerinden Mevlânâ Seyyid
İbrâhim Efendi (rahmetullahi teâlâ aleyh) hem anne, hem de baba
tarafından asâlet sâhibi temiz âilelere mensûb, çok edepli, aklı ve zekâsı
fevkalâde olan bir kimseydi. Dünyâya düşkün olmaması o dereceydi ki, onun
yanında altın ile saksı parçası bir idi. Dünyâlık şeylerden eline geçenlerin,
kendisine zarûrî kısmını bırakıp, fazlasını ihtiyaç sâhiplerine verirdi. Bir ân
Allahü teâlâdan gâfil olmazdı. Hizmetçileri dâhil, hiçbir zaman hiçbir kimseye
şu işi şöyle yap diye emr etmez, zarûrî lâzım olursa, yine emretmeyip îmâ
yoluyla bildirirdi. Meselâ su kabını boş görse, hizmetçisine bunu doldur demez;
"Bunu yapan kimse su koymak için yapmıştır." derdi.
Allah
rızâsı için çok ibâdet edenlere mahsus nûrlar, Seyyid İbrâhim'in yüzünde gün
ışığı misâli parlardı. İnsanlarla konuşmasında ender rastlanan bir husûsiyete
sâhib idi. Sözde ve fiilde, büyükler ile küçükleri bir tutar, küçükleri de
büyükler gibi vakarla, ağırbaşlılıkla karşılardı. Bu da tevazuunun
çokluğundandı. Beş vakit namazı câmide cemâatle kılar, akşam ile yatsı arası
mescidde bulunup, ibâdet ile meşgûl olurdu.
İnsanın
anlatmaktan âciz kaldığı güzel sıfatları ve fazîletleri yanında, hüsn-i hatta
(güzel yazı yazmakta) da mehâret ve ihtisas sâhibi idi. Birçok mûteber eseri,
kendi hattı (yazısı) ile yeniden yazmıştır.
Ömrünün
sonlarına doğru gözlerinin görme hassası gidip, iki gözü de görmez olmuştu. Bir
ilâç yapılıp, Allahü teâlânın izni ile bir gözü açıldı. Ömrünün sonuna kadar, o
bir tek gözü ile yetindi. Hiçbir zaman dünyâya rağbet gözüyle bakmadı.
Osmanlı
âlimlerinden Taşköprüzâde diye tanınan Ahmed bin Mustafa, Şakâyik-ı Nu'mâniyye
isimli meşhûr eserinde, Seyyid İbrâhim'i anlatırken buyuruyor ki: "Ölüm
hastalığında Seyyid İbrâhim'i ziyârete gittim. Vefâtı yaklaşmıştı. Geldiğimi
anlayınca gözünü açıp; "Hak teâlâ hazretleri çok kerîm ve latîftir. O'nun, târif
ve tavsîfin çok üstünde, hadsiz ve hesapsız olan lütuf ve keremi bana müşâhede
olundu." buyurdu. Bundan sonra yine kendinden geçip gözlerini kapadı. Yanından
ayrıldığım gece vefât ettiğini öğrendim."
|
|