EVLİYÂ
HAYÂTINDAN SAHÎFELER
Anadolu
velîlerinin meşhurlarından Feyzullah Efendi (rahmetullahi teâlâ aleyh)
çocukluğunu ve tahsil hayâtını kendisi şöyle anlatmıştır:
"Çocukluk
zamânında yaşım îcâbı olarak; oyun, eğlence gülüp oynamak ve neşelenmek gibi
şeylere aslâ rağbet etmezdim. Mektebe başlamadan önce; (Rabbi yessir: Rabbim
kolaylaştır) ile (Rabbi zidnî ilmen ve fehmen: Yâ Rabbî ilmimi ve anlayışımı
artır) mübârek sözlerini çok söylerdim. Yine bir vâizden namazı özürsüz terk
etmenin çok büyük günâh olduğunu işittikten sonra onun tesiri ile namazlarımı ve
oruçlarımı hiç terk etmedim. Ayrıca nâfile namazlar yanında gece teheccüd namazı
da kılardım.
Yedi
yaşımda ve H.1227 târihinde mektebe başladım. Bir sene zarfında Kur'ân-ı kerîmi
hatmettim ve ikişer defâ tecvid ve ilmihâl ve Birgivî kitaplarını okuyup yazdım.
On sekiz yaşıma kadar sarf, nahiv, Farsça ve fıkh-ı şerîften çok kitap okudum.
Bundan sonra her hâlim Allah korkusu, düşüncem dâimâ namaz, oruç, ibâdet ve tâat,
Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem efendimizin sünnet-i seniyyesine uymaktı.
İçimizde Allahü teâlânın sevgisi ve hakîkat yolunun sevdâsı parıldamakta olup,
her zaman âlimlerin tasavvuf ehli zâtların meclislerine ve sohbetlerine devâmla
vakitlerimi geçirirdim.
Doğum
yerim, Silistre eyâletine bağlı Hezârgrad kasabasına üç saat mesâfede bulunan
Sazlı köyüdür. H.1224 târihinde o havâliyi Rusya'nın istilâsı, halkını esirlik
pençesine düşürmüş. Babam, Kulzâde diye bilinen tanınmış bir âileden Ali bin
Hasan'dır. Babam bütün âile efrâdı ve akrabâsıyla Vidin'e hicret edip, orada üç
sene kaldı. Ruslarla sulh yapılmasından sonra Vidin vâlisi Molla İdris Paşa
isyân etti. Vidin'den ayrılmayıp yerine tâyin edilen Ali Paşayı şehre sokmadı.
Şehrin kale kapılarını kapattı. Bunun üzerine Ali Paşa ile aralarında çarpışma
çıktı. Şehir topa tutuldu. Bu yüzden uzun müddet yer altında sığınakta yaşadık.
Sonunda İdris Paşa devlet kuvveti karşısında dayanamayıp bir gece firar etti.
Şehrin kapıları açılıp yeni vâli şehre geldi. Üç ay sonra şehirde büyük bir veba
salgını oldu. Sonra Silistre'ye döndük. İki buçuk sene kadar kaldıktan sonra,
H.1232 senesinde tekrar Vidin'e göçüp yerleştik. Babam ve iki birâderimle kale
neferliğine kaydolduk. Gündüz mektebe gidiyordum. O sırada Asâkir-i Mansûre-i
Muhammediyye ordusunun kurulması sebebiyle askerî eğitimlere katıldım."
|