EVLİYÂ
HAYÂTINDAN SAHÎFELER
Meşhur
tefsîr âlimi ve velî İmâm-ı Fahreddîn-i Râzî (rahmetullahi teâlâ aleyh)
hazretlerinin ismi Muhammed bin Ömer'dir. Künyesi Ebû Abdullah ve Ebü'l-Meâlî,
lakabı Fahreddîn'dir. Soyu Kureyş Kabîlesine ulaşmaktadır H.544 de Rey ‘de
doğdu. 606 da Herat'ta vefât etti.
Fahreddîn-i
Râzî, fakir ve yoksul bir kimseydi. Sonra her şeyin sâhibi ve mâliki olan Allahü
teâlâ kendisine ihsânlarda bulundu. Mâverâünnehr'den memleketi Rey şehrine
dönmüştü. Burada mütehassıs ve zengin bir doktor vardı. İki kızını Fahreddîn-i
Râzî'nin iki oğlu ile evlendirdi. Bir müddet sonra doktor vefât etti. Külliyetli
mikdârdaki serveti Fahreddîn-i Râzî'nin âilesine geçti.
Fahreddîn-i
Râzî bu servetin büyük bir kısmını, Sultan Şihâbüddîn'e ödünç verdi. Daha sonra,
ödünç verdiği malını teslim almak için Gazne'ye gittiğinde, Sultan Şihâbüddîn
kendisine çok ikrâm ve iltifâtta bulundu. Buradan Horasan'a giden Fahreddîn-i
Râzî ilimdeki yüksekliği sebebiyle, Sultan-ı Kebîr Alâüddîn Harzemşah
Muhammed'in sevgi ve saygısını kazandı. Sultan sık sık ziyâretine giderdi. Bir
müddet Herat'ta da bozuk bir inanca sâhib olan kerrâmiyye ve mensuplarının
îtikâdlarının yanlış olduğunu delîlleriyle isbât etti. Bu hususta müslümanları
aydınlattı.
Ne zaman
bir yere gitmek için atına binse, âlim ve talebelerden üç yüz kadarı da
berâberinde giderdi. Talebeleri kendisine çok hürmet ederlerdi. Onun yanında tam
bir edeb ve terbiye dâiresinde bulunurlardı. Bütün talebelerinin kalbinde
heybeti yerleşmişti. Hizmetinde kusûr etmemek için çok gayret gösterirlerdi.
Fahreddîn-i
Râzî kitap mütâlaa etmeyi çok severdi. Hattâ, yemek yerken kitap okumadan
geçirdiği zamanlara pekçok acıdığını her zaman söylerdi.
|