|
EVLİYÂ HAYÂTINDAN SAHÎFELER
Hindistan'da yetişen büyük
velîlerden Behâeddîn Zekeriyyâ (rahmetullahi teâlâ aleyh) bulunduğu
beldede talebe yetiştirmekle kalmayıp, maddî bakımdan da insanların birçok
hizmetlerinde bulunup, onlara faydalı oldu. Bulunduğu beldenin civârında, sırf
ormanlık bölgelerde yaşayan, acı ve sıkıntı çeken insanlara yardım etti. Sulama
kanalları ve su kuyuları açtırarak, bereketli yeşil tarlalar ve meyve bahçeleri
meydana getirdi. Çok zaman ve emek isteyen bu işleri yaparken, talebe
yetiştirmeyi hiç ihmâl etmeyip çok gayret gösterdi. Maddî bakımdan zengin bir
kimse idi. Fakat bütün varlığını insanların faydasına ve Allahü teâlânın dînine
hizmet etmeye harcadı. Ömrü boyunca bu hizmetinden hiç geri durmadı. Allahü
teâlânın ve dîne hizmet eden büyüklerin aşkı ile yanardı. Bu aşkla yaşadı ve bu
aşkla vefât etti. "Allahü teâlânın muhabbetiyle hakîkaten dolmuş olan kalbler,
nasıl olur da bu aşkdan ve insanlara hizmetten kaçabilir." buyururdu.
Talebelerinin bütün ihtiyaçlarını kendisi karşılardı. Bir zamanlar Mültân'da
ciddî bir kıtlık olmuştu. Zamânın vâlisi bu büyük velînin yardımını istedi. Hâce
Behâeddîn, malı çok olduğundan fakirlere, ihtiyaç sâhiplerine dağıtılmak üzere
bol mikdârda tahıl, ayrıca yedi ölçek dolusu gümüş para gönderdi. Fakat
kendisinin dünya malına hiç bağlılığı yoktu. Hepsini Allahü tealânın râzı
olduğu, faydalı yerlere sarfederdi. "Mal sevgisi, hiçbir zaman Allahü teâlâya
olan sevgi ve muhabbetimizi geçemez." buyururdu. Malın, kendisini Allahü
teâlâdan uzaklaştıracağı kimseler için düşman olduğunu, mala düşkün olanların
Allahü teâlânın rahmetinden uzaklaşıp, günaha ve kötülüğe doğru kayacaklarını
bildirirdi.
|
|