CİLD       ALFABE       KONU       KABR-İ ŞERİFLER

1.   2.   3.   4.   5.   6.   7.   8.   9.   10.   11.   12.
     
 

ŞEYH ZÂHİD'İN EMRİ

Bir gün İbrâhim Zâhid-i Geylânî hazretlerinin huzûruna, gözyaşları içinde bir kadıncağız gelerek, çok sıkıntıda olduğunu, duâsını almaya geldiğini, derdine hiç kimsenin çâre bulamadığını, lütfen kendisine bir çâre göstermesini ricâ edip, derdini şöyle anlattı: "Dünyâda bir oğlumdan başka kimsem yoktur. Oğlum bir hastalığa tutuldu. Hastalığın verdiği elem ile, kendinden geçmiş bir şekilde bir ağacın altında uyurken, bir yılan gelip, ağzından midesine girdi. Hâlen orada. Bâzan çok elem veriyor. Çok yerlere mürâcaat ettim. Fakat bir netîce alamadım. Ne olur siz yardımcı olunuz!" Kadının anlattıklarını üzüntü ile dinleyen İbrâhim Zâhid'in önde gelen talebelerinden Şeyh Sâfî de orada idi. İbrâhim Zâhid bu talebesine buyurdu ki: "Git, o yılana; "Şeyh Zâhid'in emri var." de. Oradan çekip gitsin ve bir daha o yiğide zarar vermesin." Kadın biraz rahatlamış olarak evine döndü. Biraz sonra da Şeyh Safî o eve geldi. Bu hâli haber alanlar meraklanıp, acabâ nasıl olacak diye o kadının evine toplanmışlardı. Şeyh Safî, delikanlının yanına varıp, hocasının söylediklerini söyledi. Sözünü bitirir bitirmez, gencin ağzından çıkan yılan, oradan uzaklaşıp gözden kayboldu. Bu hâli görenler, hayrette kaldılar. Genç ve annesi, sevinçlerinden Allahü teâlâya çok şükredip, İbrâhim Zâhid ve talebelerine çok duâ ettiler. Onlara olan muhabbetlerini arttırdılar.

 

KAYNAKLAR

1) Lemezât (Süleymâniye Kütüphânesi, Hâlet Efendi Kısmı, 281 numaralı kitap)

2) Menâkıb-ı Safiyyüddîn Erdebîlî (Süleymâniye Kütüphânesi, Hekimoğlu Kısmı, 775 numaralı kitap)

3) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.11, s.96

4) Silsilenâme-i Celvetî; s.65