|
ŞEYH ZÂHİD'İN EMRİ
Bir gün
İbrâhim Zâhid-i Geylânî hazretlerinin huzûruna, gözyaşları içinde bir kadıncağız
gelerek, çok sıkıntıda olduğunu, duâsını almaya geldiğini, derdine hiç kimsenin
çâre bulamadığını, lütfen kendisine bir çâre göstermesini ricâ edip, derdini
şöyle anlattı: "Dünyâda bir oğlumdan başka kimsem yoktur. Oğlum bir hastalığa
tutuldu. Hastalığın verdiği elem ile, kendinden geçmiş bir şekilde bir ağacın
altında uyurken, bir yılan gelip, ağzından midesine girdi. Hâlen orada. Bâzan
çok elem veriyor. Çok yerlere mürâcaat ettim. Fakat bir netîce alamadım. Ne olur
siz yardımcı olunuz!" Kadının anlattıklarını üzüntü ile dinleyen İbrâhim
Zâhid'in önde gelen talebelerinden Şeyh Sâfî de orada idi. İbrâhim Zâhid bu
talebesine buyurdu ki: "Git, o yılana; "Şeyh Zâhid'in emri var." de. Oradan
çekip gitsin ve bir daha o yiğide zarar vermesin." Kadın biraz rahatlamış olarak
evine döndü. Biraz sonra da Şeyh Safî o eve geldi. Bu hâli haber alanlar
meraklanıp, acabâ nasıl olacak diye o kadının evine toplanmışlardı. Şeyh Safî,
delikanlının yanına varıp, hocasının söylediklerini söyledi. Sözünü bitirir
bitirmez, gencin ağzından çıkan yılan, oradan uzaklaşıp gözden kayboldu. Bu hâli
görenler, hayrette kaldılar. Genç ve annesi, sevinçlerinden Allahü teâlâya çok
şükredip, İbrâhim Zâhid ve talebelerine çok duâ ettiler. Onlara olan
muhabbetlerini arttırdılar.
KAYNAKLAR
1)
Lemezât (Süleymâniye Kütüphânesi, Hâlet Efendi Kısmı, 281 numaralı kitap)
2)
Menâkıb-ı Safiyyüddîn Erdebîlî (Süleymâniye Kütüphânesi, Hekimoğlu Kısmı, 775
numaralı kitap)
3)
İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.11, s.96
4)
Silsilenâme-i Celvetî; s.65
|
|