|
ŞÜHÛDÎ EFENDİ
Tanınmış velîlerden. Asıl ismi Muhammed'dir. Şühûdî ismiyle meşhur olmuştur.
Hasköy'de doğdu. 1612 (H.1021) senesinde Babaeski'de vefât etti. Kabri oradadır.
Edirne'nin Babaeski kasabasında AliPaşa Câmiinde imâm-hatiplik yaptı. Tasavvufta
Şeyh Yâkûb Efendinin sohbetinde kemâle erdi.
Tasavvufta yetişmesini şöyle anlatır: "İlim tahsil ettiğim sıralarda bütün
gayretimle dînin emirlerine uymaya çalışırdım. Tasavvuf ehli zâtların sohbet ve
vâzlarına giderdim. Bir gün yine vâz dinlemeye gitmiştim. Vâiz efendi, kıyâmet
günü insanların karşılaşacağı dehşetli ve müşkil hallerden bahsetti. Dinleyen
cemâat o kadar etkilenmişti ki, feryâd ederek ağlaşmaya başladılar. Bu vâzı
dinlediğim günün gecesi bir rüyâ gördüm. Kıyâmet günü olmuş, insanlar Sırat'ı
geçmek için uğraşıyordu. Herkes bir kâmil zâtı kendine rehber edinmişti.
Herkesin hâli rehberine soruluyordu. O olumlu cevap verirse, Sırat'ı
geçiriyorlar, müsbet cevap vermezse geçirmiyorlardı. Ben de şaşkın bir halde
Sırat'ı geçmek için yaklaştım. Bana rehberin kimdir? dediler. Rehberim yoktur,
dedim. O sırada nûr yüzlü bir zât âniden karşıma çıkıverdi. Bana; "Gel sen bizim
torunlarımızdan ol." dedi. Benim hakkımda iyi şeyler söyledi ve beni Sırat'tan
geçirdiler, sonra uyandım. Bu rüyânın üzerine rüyâda gördüğüm zâtı devamlı
aradım. Kasabamıza nice zâtlar gelip gitti. Hiçbiri ona benzemiyordu. Nihâyet
bir gün Şeyh Yâkûb Efendi İstanbul'a giderken bizim beldeye uğradı. Huzûruna
gittim, elini öptüm. Elini öpünce bana; "Gördüğün rüyânın zuhûr etme zamânı
yakındır." dedi. Dikkatlice yüzüne baktım. Rüyâmda gördüğüm zât olduğunu
anladım. Hemen teslim olup, talebeleri arasına girdim. Onunla birlikte İstanbul'a
gittim. Sohbetlerinde bulunup, ondan terbiye gördüm."
KAYNAKLAR
1)
Lemezât; Süleymâniye Kütüphânesi, Hacı Mahmûd Kısmı, No: 4536 s.157
|
|