AHMED BİN İBRÂHİM MESÛHÎ
Bağdat'ta
yetişen evliyânın meşhûrlarındandır. Künyesi Ebü'l-Esrâr veya Ebû Ali'dir.
Lakabı Ümmüddîn'dir. Bağdat ile Basra arasında bir yer olan "Mesûh"a nisbetle
Mesûhî nisbesiyle meşhurdur. Doğum târihi bilinmemektedir. 893 (H.280) senesinde
vefât etti. Kabri Mesûh'dadır. Tasavvufta yetişmiş üstün hâller ve kerâmetler
sâhibi bir evliyâydı. Evliyânın meşhurlarından Sırrî Sekâtî ile sohbet etmiştir.
Sırrî Sekâtî'den ve Hasan Mesûhî'den bâzı sözler nakletmiştir.
Bir
defâsında hacca gitmek üzere yola çıkmıştı. Yanında ayakkabısı, bir yemek kabı
ve ihramı vardı. Herkes yanına su aldığı hâlde o almamıştı. Bağdat'tan yola
çıkarken içtiği bir bardak su ile çölü aşarak Mekke'ye ulaştı.
Kimseden bir
şey istemez, yolda bir şey yemez ve içmezdi. Elinde bulunanı da fakirlere sadaka
olarak verirdi.
Buyurdu ki:
"Kime istemeden helâl bir şey verilir de muhtaç olduğu hâlde kabûl etmezse,
Allahü teâlâ o kimseyi almadığı şeyin benzerini istemeye muhtaç eder."
KAYNAKLAR
1) Nefehât-ül-Üns; s.95
2) Nefehât-ül-Üns (Osmanlıca); s.146
3) Tabakât-ı Ensârî; s.214
4) Hazînet-ül-Asfiyâ; c.2, s.211
5) Sıfat-us-Safve; c.2, s.275
6) Nesâyim-ül-Mehabbe; s.57 |