Mısır'da
yetişen hadîs âlimlerinden. İsmi, Sa'îd bin Osman bin Sa'îd bin Seken
el-Mısrî'dir. Aslen Mısırlı olup, bezzazlık ya'nî kumaş tüccarlığı yapardı.
Künyesi, Ebû Ali bin Seken'dir. "İbn-üs-Seken" diye meşhûr oldu. 294 (m. 908)
senesinde Bağdâd'da doğdu. İlim öğrenmek için birçok yerleri dolaştı. Birçok
eser yazmıştır. 353 (m. 9641) senesinin Muharrem ayında vefât etti. Vefâtında 59
yaşında idi.
İbn-i Seken,
Irak, Şam, Cezîre, Horasan ve Mâverâünnehr âlimlerinden Ebü'l-Kâsım el-Begâvî,
Sa'îd bin Abdülazîz el-Halebî, Muhammed bin Muhammed bin Bedr-ül-Bâhilî, Ebû
Arûbe el-Harrânî, Muhammed bin Yûsuf el-Ferberî, İbn-i Cûsâ ve bunların
zamanında, Ceyhun'dan Nil'e kadar olan bölgede yetişen bütün âlimlerden ilim
alıp, hadîs-i şerîf rivâyet etti. Bu işe o kadar çok önem verdi ki, topladığı
ilimlerden birçok eserler kaleme aldı. "Sahîh-ül-müntekâ" adındaki eseri
meşhûrdur. Kendisinden de, Ebû Abdullah İbni Mende, Abdülganî bin Sa'îd, Ali bin
Muhammed ed-Dekkâk, Abdullah bin Muhammed bin Esed-il-Kurtubî, Ebû Abdullah
Muhammed bin Ahmed bin Yahyâ bin Müferrec, Ebû Ca'fer bin Avnillah ve daha
pekçok âlim ilim alıp rivâyette bulundular. Onun "Sahîh-ül-müntekâ" adındaki
eseri Endülüs âlimlerinin eline ulaşıp, orada yayıldı. Ondan çok istifâde
ettiler.
Hadîs ilminde
sika (güvenilir) bir âlimdir. Sözleri ve rivâyetleri hüccettir (senettin. O,
hâfız idi. Yüzbinden fazla hadîs-i şerîfi, râvîleri ve senetleri ile birlikte
ezberlemişti. Hadîs-i şerîflerin cerh ve ta'dilini, sıhhat ve illet derecelerini
çok iyi biliyordu.
Çok kıymetli
eserler yazmıştır. Eshâb-ı kirâmın isimlerini, hâl tercemelerini ve rivâyet
ettiği hadîs-i şerîfleri bildiren eser müelliflerindendir. Hadîs ilminde mühim
bir kaynak olan bu eserlerinden "Sahîh-ül-müntekâ", "Ma'rifet-üs-Sahâbe" ve
"Sünen-i Sıhâh-ül-me'sûre" adındaki eserleri çok meşhûrdur.
Sâlih bir zât
olup, takvâ ve vera' sahibiydi. Haramlardan ve şüphelilerden çok sakınırdı.
Onun rivâyet
ettiği bir hadîs-i şerîfte, Peygamber efendimiz buyurdu ki: "Dînini ve
ahlâkını beğendiğiniz bir kimse, size geldiğinde (velisi olduğunuz bir kıza
talip olursa) onu evlendiriniz! Eğer
böyle yapmazsanız, yeryüzünde bir fitne ve büyük birfesad zuhur edebilir."
Sa'îd bin Osman
diyor ki; "Zünnûn-ı Mısrî'nin şöyle dediğini işittim: Bütün evliyânın sözleri şu
dört cümle etrafında dönüp durmuştur.
1. Allahü
teâlâyı çok sevmelidir.
2. Dünyalıkların, ya'nî harâmların ve mekruhların azından bile nefret etmelidir.
3. Allahü
teâlânın kelâmı olan Kur'ân-ı kerîme tam uymalıdır.
4. Gelecek
olan her günün, daha kötüye gideceğinden endişelenmelidir."
KAYNAKLAR
1) Mu'cem-ül-müellifîn cild-1, sh-227
2) Tezkiret-ül-huffâz cild-3, sh-937
3) Şezerât-üz-zeheb cild-3, sh-12
4) Keşf-üz-zünûn sh-1106, 1074, 1075, 1712
|