Kelâm ve Mâlikî
fıkıh âlimi. Künyesi Ebû Abdullah olup, ismi Muhammed bin Ahmed bin Muhammed bin
Ya'kûb bin Mücâhid'dir. Aslen Basralı iken Bağdâd'da yerleşti. Bağdâdî ve Tâî
nisbet edildi. Kelâm âlimi olduğu için Mütekellim denildi. 370 (m. 980)
târihinde vefât etti.
Zamanındaki
birçok İslâm âliminin derslerine devam ederek, ilimlerinden istifâde etti. Kâdı
Tüsterî'den Mâlikî fıkhını aldı. Ebü'l-Hasen-i Eş'arî hazretlerinin
sohbetlerinde bulundu. Fıkıh ilminde çok ileri bir derecesi vardı. Kelâm ilminde
daha meşhûr oldu. Hadîs ilminde Buhârî'nin Sahih'ini Ebû Zeyd Mervezî'den okudu.
Ebû Muhammed bin Ebî Zeyd'den Muhtasar ve Nevâdir kitabını okutmak üzere icâzet
(diploma) aldı. Peygamber (s.a.v.) ve Eshâb-ı kirâmın (r.anhüm) inandığı gibi
inananların mezhebi, Ehl-i sünnet vel-cemâat mezhebinin iki imâmından biri olan
Ebü'l-Hasen-i Eş'arî hazretlerinin sohbetlerinde bulunarak aldığı feyz ve
bereketle, birçok İslâm düşmanına cevaplar verip susturdu, insanlara, Eshâb-ı
kirâmın (r.anhüm) i'tikatlarının, inanç şekillerinin doğru olarak anlatılması
için çalışır, bir kişinin sapık bir düşünceden uzaklaşıp doğruyu bulmasına çok
sevinirdi.
Bu mübârek zât,
insanlara getirdiği delillerle doğruyu anlatırken, derslerine devam eden
talebelerine de engin ilmini aktardı. Bu talebelerinden biri de Kâdı Ebû Bekr
Muhammed bin Tayyib hazretleriydi. Kâdı Ebû Bekr, zamanının Büveyhî hükümdârı
Adud-üd-devle tarafından ilminin çokluğundan dolayı takdir edilerek, Bizans'ın
başşehri İstanbul'a elçi olarak gönderildi. Ebû Bekr bin Avde de onun talebeleri
arasındaydı. İbn-i Mücâhid hazretleri kendisine ilim tahsili için gelenlere şu
şiiri okurdu:
Ey ilim için
erken kalkan kişi, Bütün ilimler kelâm ilminin hizmetçisidir. Fıkıh ilmî öğren
onunla hükümleri düzeltir, Verilen hükümlerde gâfil olmazsın.
Muhammed bin
Mücâhid, birçok kıymetli eser yazdı. Ehl-i sünnet i'tikâdını anlatan bir
risâlesi ve yine i'tikâda dâir "Hediyet-ül-müsteksir ve Muâvenet-ül-müstensir"
adlı bir kitabı vardır. Usûl-i fıkıhta da Mâlikî mezhebi fıkıh usûlüne dâir bir
eseri vardır.
KAYNAKLAR
1) Târîh-i Bağdâd cild-1, sh 343
2) Şezerât-üz-zeheb cild-3, sh-74
3) Ed-Dibâc-ül-müzehheb sh-268
4) Mu'cem-ül-müellifîn cild-9, sh-19
5) El-A'lâm cild-5, sh-311
|