TÜRKİYE GAZETESİ YAYINLARI

 

İSLÂM ALİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ

4.CİLD

Bir Önceki Sayfaya Gider

CİLD  -  ALFABE  -  ASIR

Bir Sonraki Sayfaya Gider

01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   16   17   18

MUHAMMED BİN MUZAFFER BİN MÛSÂ EL-BAĞDÂDÎ (Radıyallahü Anh)

Hadîs âlimlerinin büyüklerinden. İsmi, Muhammed bin Muzaffer bin Mûsâ bin Îsâ bin Muhammed bin Abdullah bin Seleme bin İyâs olup, künyesi Ebü'l-Hüseyn el-Bezzâr'dır. Samarrâlı olduğu bildirilen İbn-i Muzaffer 286 (m. 899)'da o zamanın büyük ilim merkezlerinden Bağdâd'da Muharrem ayında doğmuştur. 379 (m. 989) yılında Cemâzil-evvel ayında Cum'a günü öğleden sonra yine Bağdâd'da vefât etmiştir. Te'lif etmiş olduğu çeşitli kitapları vardır. Eshâb-ı kirâmdan İyâs İbni Seleme bin Ekvân'ın torunları ndandır.

İlk hadîs tahsiline onbeş yaşında başlayan İbn-i Muzaffer, Benân İbni Ahmed ed-Dekkâk, Kâsım bin Zekeriyyâ el-Mudarriz, Amr bin Hasen bin Nasr el-Halebî, Hâmid bin Muhammed bin Şuayb el-Belhî, Heysem bin Halef ed-Dûrî, Muhammed bin Cerîr et-Taberî, Abdullah bin Sâlih el-Bûhârî, Ahmed bin Hasen bin Abdülcebbâr es-Sûfî, Muhammed bin Muhammed El-Bagandî, Abdullah bin Muhammed el-Begâvî, Ebû Bekr bin Ebû Dâvûd, Yahyâ bin Muhammed bin Sa'îd ve Irak, Mısır, Cezîre ve Şam'da pekçok hadîs âliminden hadîs-i şerîf öğrendi. Bunun için çok dolaştı. Hadîs ilminde büyük âlim oldu. Pekçok hadîs-i şerîf topladı, onları yazdı ve hadîs ilminin en zor meselelerinde dahi ince bilgilere sâhib oldu.

Dâre Kutnî, İbn-i Şahin Ebü'l-Feth bin Ebü'l-Feth bin Ebü'l-Fevâris, Mâlinî, Berkânî, Ebû Nata, Haften bin Muhammed bin el-Hallâl, Ali bin Muhsin, Abdülvehhâb bin Burhan, Ebû Muhammed el-Cevherî ve pek çok âlim de İbn-i Muzaffer'den hadîs öğrenmişlerdir.

Hatîb-i Bağdâdî ve pekçok âlim onu sika (sağlam, güvenilir) bir râvi kabul etmiş, rivâyet etmiş olduğu hadîs-i şerîflerin doğru olduğunu beyân etmişlerdir. Bunun delillerinin başında gelen önemli husûs, pekçok büyük hadîs âliminin ondan hadîs-i şerîf yazmasıdır. Berkâni: "Dâre Kutnî, İbn-i Muzaffer'den binlerce hadîs yazdı" buyurmuştur.

İbn-i Ebü'l-Fevâris, İbn-i Muzaffer'e: "Bagandî'nin, İbn-i Zeyd Mugârî, Amr bin Âsım tarîkiyle rivâyet ettiği hadîsi biliyor musun?" dedi. İbn-i Muzaffer, "Ben öyle bir şey bilmiyorum" cevâbını verince, İbn-i Ebü'l-Fevâris "Sizin onun hadîslerini bildiğinizi zannediyordum" deyince, "Eğer Bagandî'nin, söylediğin râviler yoluyla rivâyet edilmiş olan bir hadîsi olsaydı; ezberimde olurdu. Bagandî'nin yüz hadîsini biliyorum, onların içinde böyle birşey yok" cevâbını verdi.

Büyük hadîs âlimi, hadîs ilmi kendisiyle mühürlenmiş olan Dâre Kutnî, İbn-i Muzaffer'e son derece hürmet eder ve huzurunda okuduğu hadîslerin isnadını (rivâyet eden zâtların isimlerini) okumazdı.

Son derece edebli ve hürmetkâr olan İbn-i Muzaffer, âlimlere ve evliyâya, seyyidlere ve Eshâb-ı kirâmın (r.a.) torunlarına çok hürmet ederdi. Şu misâl bunun en açık delilidir İbn-i Muzaffer, İbn-i Ma'rûf Kâdı'nın meclisinde otururken Ebü'l-Fadl Zührî çıkageldi. İbn-i Muzaffer hemen ayağa kalkıp yerine Ebü'l-Fadl Zührî'yi oturttu. Sonra "Ey Kâdı (İbni Ma'rûf), bu zât Abdurrahmân bin Avf'ın (r.a.) torunların-dandır. Bu (Ebü'l-Fadl Zührî), muhaddisdir ve onun babaları, tâ Abdurrahmân bin Avf’a kadar (r.a.) muhaddisdir. Bu zâtın babası bana şu hadîs-i şerîfi haber verdi. Dedesinden şu hadîs-i şerîf bana, ulaştı. Abdurrahmân bin Avf’a kadar (r.a.) hiç bir dedesi yok ki, bize onun hadîsi ulaşmış olmasın" buyurdu.

Hâfızası çok kuvvetli olan İbn-i Muzaffer, hadîs hâfızı olup, binlerce hadîs-i şerîfi ezberden okurdu. Kitap tasnif etmede yeni bir usûl ortaya koymuş ve bu usûlü, daha hayatında çevresinde kitap yazan kimseler tarafından ta'kib edilmiştir.

İbn-i Muzaffer'in Fedâil-ül-Abbâs (r.a.) adlı bir kitabı da vardır.

İbn-i Muzaffer, İmâm-ı a'zam vasıtasıyla rivâyet etti. İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe (r.a.), Süleymân bin Abdülmelik'e, namaz da teşehhüdde okunan "ettehıyyâtü"yü, bugünkü haliyle Peygamberimizin okuduğunu; A'meş, İbrâhîm Nehaî, Alkame vasıtasıyla Abdullah İbni Mes'ûd'un bunu rivâyet ettiğini, Abdullah İbni Mes'ûd da, Resûlullahın (s.a.v.) bu şekilde kendisine öğrettiğini haber verdi.

 

KAYNAKLAR

1) Tezkiret-ül-Huffâz cild-5, sh-980

2) Târîh-i Bağdâd cild-3, sh-262

3) El-A'lâm cild-7, sh-104

 
 

Bir Önceki Sayfaya Gider

Bu Bölümün İndex Sayfasına Gider

Bir Sonraki Sayfaya Gider