Tefsîr, hadîs,
kırâat ve Şâfiî fıkıh âlimi, vâ'iz. Künyesi, Ebû Abdurrahmân olup, ismi İsmâil
bin Ahmed bin Abdullah'dır. Aslen Nişâbûrludur. Hîrî nisbet edilip, Darîr ve
Mukrî lakâbları verildi. 361 (m. 971) yılında doğan Ebû Abdurrahmân 430 (m.
1039) yılında vefât etti.
İlim öğrenmek
ve öğretmek için seyahatlerde bulunan Ebû Abdurrahmân Darîr, değişik bölgelerin
âlimlerinden ilim öğrendi Ebû Tâbir bin Huzeyme, Ahmed bin Muhammed Enmâti,
Ahmed bin İbrâhîm Abdevî, Hasen bin Ahmed Mahlidî, Ahmed bin Muhammed İbni Ömer
Haffâf, Ebû Hasen Masercisî, Muhammed bin Abdullah bin Hamdîn, Ebû Bekr Cûzıkî,
Muhammed bin Ahmed Müzekkî Nişâbûrî, Ezher bin Ahmed Serahsî, Hâkim Haddâdi
Mervezî, Ebû Nuaym Abdülmelik bin Hasen İsferâinî, Ebû Heysem Mekkî Keşmeyhinî,
Ebû Abdurrahmân Sülemî rivâyetinde sağlam olduğunu bildirdiler. Hadîs, fıkıh,
tefsîr ve kırâat ilimlerinde birçok talebe yetiştirdi. Va'z ve nasîhatlerde
bulunup, insanlara emr-i ma'rûf yaptı, ilmi ile amel etmesi, zühd ve takvasının
çokluğu ile tanınması, insanların ondan istifâde etmesine sebeb oldu.
Talebelerinden en meşhûru Hatîb-i Bağdâdî idi.
Değişik
ilimlerde birçok kitap yazan Ebû Abdurrahmân Mukrî'nin, tefsîr ilminde "Kifâye"
adı eseri meşhûrdur.
Talebelerinden
Târih-i Bağdâd'ın yazarı Ebû Bekr Hâtib-i Bağdâdî anlatır:
"Bir sene hocam
Ebû Abdurrahmân Mukrî, hacc edip Mekke'de bir müddet kalarak, ibâdet etmek
niyetiyle Bağdâd'a geldi. Beraberinde bir katır yükü kitab ve bunların içinde
Sahih-i Buhârî de vardı. O sene hac yolu, eşkıyalar tarafından işgal
edildiğinden, Mekke'ye gitmek mümkün olmadı. Yanındakilerle beraber Nişâbûr'a
geri dönmeye karar verdiler. Onlar Bağdâd'da beklerken, huzurlarına varıp
kendisinden Sahih-i Buhârî okumak istediğimi arz ettim. O da kabul etti. Akşam
namazından sabah vaktine kadar, iki gece okuttu. Daha sonra kâfileyle berâber
doğuya doğru hareket ettiler. Ben de arkadaşlarımla beraber onların peşinden
gittim. Cezîre'ye varınca, Yahyâ Çarşısı'nda bir gün öğleye doğru, kaldığımız
yerden başlayıp akşama kadar okuduk. Akşam başlayıp sabaha kadar devam ettik.
Böylece üç mecliste bana Sahih-i Buhârî'yi okutmuş oldu."
KAYNAKLAR
1) Târîh-i Bağdâd cild-6, sh-313
2) Tabakât-ı mûfetsihin (Dâvûdî) cild-1, sh-104
3) Tabakât-ı mûfessirîn (Süyûtî) sh-7
4) Tabakât-ı Şâfiiyye cild-4, sh-266
5) Tezkiret-ül-huffâz cild-3, sh-1097
6) Şezerât-üz-zeheb cild-5, sh-246
7) Mu'cem-ül-müellifîn cild-2, sh-260
|