Nahiv, kelâm,
hadîs, fıkıh, kırâat ve edebiyat âlimi. Künyesi Ebû Sa'îd olup, ismi, Hasen bin
Abdullah bin Merzubân'dır. Basra Körfezi sahillerinde bir şehir olan Sayraf’da
doğduğu için Sayrafî nisbet e-dildi. Babası, Behzad adında bir mecûsî idi.
Sonradan müslüman olup, Abdullah adını aldı. 280 (m. 893) yılında doğan Sayrafî,
368 (m. 978) yılında Bağdâd'da vefât etti. Hayzerân kabristanına defn edildi.
İlk tahsiline,
doğduğu şehirde başlayan Sayrafî, Zenc isyanı dolayısıyle oraya gelen, Asal bin
Zekvân ve Ebû Zekvân Kâsım bin İsmâil'den ders alarak başladı. Yirmi-otuz
yaşlarında iken Amman'a gitti. Orada Hanefî mezhebi fıkhını öğrendi. Ehvan
bölgesinde Asker'i Mükrem'e gitti. Orada Muhammed bin Ömer Saymirî ile tanışıp,
Muhammeâ bin Mübremân'dan nahiv ilmini öğrendi. Bağdâd'da Ebû Bekr İbni
Düreyd'den lügat ve nahiv öğrendi. Bu âlimin en meşhûr râvilerinden biri oldu.
Kırâat ilmini Ebû Bekr bin Mücâhid'den, nahiv ilmini de Ebû Bekr Serrâc'dan
okudu. Sayrafî'nin hocaları arasında; fıkıh âlimi Muhammed bin Ebü'l-Ezher
Bûşencî, fıkıh âlimi Ebû Ubeyd bin Harbeveyh ve Abdullah bin Muhammed bin Ziyâd
Nişâbûrî ve daha birçok âlimin de bulunduğu bildirilmektedir.
Basra dil
mektebinin, zamanındaki imâmı olan Sayrafî, hadîs, fıkıh, kırâat, hesap,
hendese, ferâiz, kâfiye ve aruz ilimlerinin çeşitli dallarında ilim sahibi oldu.
Bağdâd'ut doğu bölgesi olan Rasâfe'de oturup, elli sene namaz kıldırdı. Bağdâd
kadılığına ta'yin edildi. Yıllarca sağlam hükümler verip, insanların huzurla
yaşamalarına vesîle oldu. İnsanların çeşitli konulardaki suâllerine yerinde
cevaplar verdi. İslâm âleminin çeşitli bölgelerinden kendisine mektûblarla
sorular sorulurdu. Bunların arasında devlet adamları ve vezirler de vardı.
Sâmanoğulları emîri Nuh bin Mensûr, Sayrafî'ye yazdığı bir mektubuna dörtyüz
suâl eklemiş ve cevaplandırılmasını istemişti.
Geceleri ibâdet
eder, gündüzleri oruç tutardı. Kırk yıl, harâm olan günler hariç, devamlı oruç
tuttu. Günahlardan çok sakınır, harâma düşmek korkusundan şüphelilere yaklaşmaz,
hattâ mubahların çoğunu da terk ederdi. Kâdılıktan ücret almaz, meclisine
çıkmadan önce, çok güzel olan hattıyla on yaprak yazar, bunları satar ve aldığı
para ile geçimini temin ederdi. Ölümden bahsedilince ağlamaya başlar, yemekten
içmekten kesilirdi. Yaşıtlarından birini görüp de, onda yaşlılık alâmeti görünce
teselli bulurdu. Her zaman Allahü teâlânın kullarına hizmet için çalışır, O'nun
rızası olmayan hiçbirşeye el uzatmazdı. Verdiği güzel hükümlerle, insanların
rahat yaşamaları, güzel nasîhatleriyle doğru yoldan ayrılmamaları ve doğruyu
bulmaları için çalışan Ebû Sa'îd Sayrafî'den birçok âlim ilim öğrendi.
Talebelirinin bir kısmı da, kendi hocaları idi. Bunlardan İbn-i Düreyd nahiv
ilmini, İbn-i Serrâc ve Mübermân da kırâat ilmini ondan öğrendiler. Kâdı'l-kudât
Ebû Muhammed bin Ma'ruf, Hüseyn bir Ca'fer Hâlis, Muhammed bin Abdülvâhid bin
Ruzmer ve Ali bin Eyyûb gibi âlimler de ondan ilim öğrendiler.
Eşsiz ilmini,
insanlara kitâblarıyla da öğretmek için gayret sarf eden Ebû Sa'îd Sayrafî,
pekçok kıymetli eser yazdı. Daha önce bir benzeri yazılmamış olup sonra gelenler
için bir çığır açmış olan, Şerh-i Kitâb-ı Sibeveyh adlı eseri çok meşhûrdur.
Şerh-üd-düriyye, Elifât-ül-kat' vel-vasl, oğlu Yûsuf'un, tamamladığı el-İknâ'
fi'n-nahv, Şerh-i Şevâid Sibeveyh, Medhal ilâ Kitâb-ı Sibeveyh, el-Vakf
fil-İbtidâ, San'at-üş-şiir ve'l-belagâ, Basra nahiv âlimlerine dâir bilgiler
veren Ahbâr-ün-nahviyyîn-il-Basrîyyîn adlı eserler, onun kitapları arasındadır.
Sayrafî'nin el yazması olan, pek güzel yazıları ile süslü eserleri de ayrı bir
değer taşımaktaydı. Onun hattından çıkan kitaplar, asıllarından daha yüksek
fîata satılırdı. Eserlerinden "Şerh-i Kitâb-ı Sibeveyh", «ânL Mısır'da 1317
(1899) yılında muhtasar olarak basılmış, Almanca tercümesi de 1894'de
yayınlanmıştır. Kitâb-ı Sibeveyh'te geçen beyitlerin şerhi olan "Şerh-i
Şevâhid-i Kitâb-ı Sibeveyh" adlı eserinin 443 (1051) târihli bir nüshası,
Topkapı Sarayı Kütüphanesi Üçüncü Ahmed kısmı, 2601 numarada mevcuttur.
"Ahbâr-ün-nühât-ül-Basriyyîn" adlı eserinin 367 (986) târihli bir nüshası da
Süleymâniye Kütüphanesi Şehîd Ali Paşa kısmı 1842 numarada kayıtlı
bulunmaktadır. Bu son eser, "Ahbâr-ün-nahviyyîn-il-Basrîyyîn" adıyla 1936'da
neşredildi.
KAYNAKLAR
1) Vefeyât-ül-a'yân cild-2, s h. 78
2) Mu'cem-ül-müellifîn cild-3, sh-242
3) Bugyet-ül-vuât cild-1, sh-507
4) Şezarât-üz-zeheb cild-3, sh-65
5) Mitâh-üs-se'âde cild-1, sh-173
6) Târîh-i Bağdâd cild-7, sh-341
|