Evliyânın
büyüklerinden. Künyesi Ebül-Kâsım olup, ismi Ca'fer bin Ahmed bin Muhammed el-Mukrî'dir.
Horasan âlimlerinden idi. Yüksek haller sahibi şerefli, himmet sahibi, zamanın
bir tanesi olan Ebü'l-Kâsım; Ebü'l-Abbâs bin Ata, Ebû Muhammed Cerîrî, İbn-i
Sa'dân, Mimşâd Dîneverî, Ebû Ali Rodbârî ile sohbet etti ve onlardan ilim
öğrendi. 378 yılında Nişâbûr'da vefât etti.
Ebü'l-Kâsım el-Mukrî
buyurdular ki: "Fütüvvet, insanların fazîletlerini, noksanlarıyla beraber kabul
etmektir."
"Cömert, ihsan
ettiğine muttali olan veya hatırlayan değildir. Cömert verdiğinden utanan, onu
az gören, söylemek ve hatırlamaktan sıkılan kimsedir."
"Kardeşim Ebû
Abdullah'ın şöyle dediğini işittim: Abdullah-ı Harrâz'ın sohbetinde iken, (Bana
ne yapmamı emredersiniz?) diye sorduğumda, şu cevâbı verdi. Farzların edasında
hırslı olmanı, müslümanlara hürmette bulunmam, kalbine gelen düşüncelerden doğru
olmayana iltifat etmemeni isterim."
Hasta yatağında
iken Ebü'l-Kâsım şu şiiri söylemiştir:
Ey Allahım,
kurtar beni bu sıkıntıdan,
Benim bugün
tek ümidim sensin.
Ben iyice
eridim bu hastalıktan,
İlâcım yok,
devam yalnız sensin.
İlâcım senin
rahmetindir.
Şifâm sana
kavuşmaktır.
KAYNAKLAR
1) Tabakât-üs-sûfiyye
sh-509
2) Tabakât-ül-kübrâ
cild-1, sh-125
3) Nefehât-ül-üns
sh-310
|