TÜRKİYE GAZETESİ YAYINLARI

 

İSLÂM ALİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ

4.CİLD

Bir Önceki Sayfaya Gider

CİLD  -  ALFABE  -  ASIR

Bir Sonraki Sayfaya Gider

01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   16   17   18

EBÛ BEKR EL-FERRÂ (Radıyallahü Anh)

Nişâbûr'da yetişen evliyânın büyüklerinden. İsmi, Muhammed bin Ahmed bin Hamdân el-Ferra o-lup, künyesi Ebû Bekr'dir. Zamanında bulunan evliyânın önde gelenlerinden idi. Ebû Ali es-Sekafî, Abdullah bin Menâzil, Ebû Bekr-i Şibli, Ebû Bekr bin Tahir, Ebû Muhammed Mürteiş ve başka büyük zatlarla görüşüp sohbet etti. 370 (m. 980)'de vefât etti.

Sohbetlerinde, büyüklere hürmet etmenin, ana-babanın rızasını almanın ehemmiyetini çok anlatırdı. Evliyâdan olan Ammû-ı Hirevî (r.a.) şöyle anlatır: "Bir zaman bir cemaatle, hacca gitmek üzere yola çıktık. Nişâbûr'a vardığımızda, ben Ebû Bekr el-Ferrâ ile görüşmek istedim. Arkadaşlarım bana, "Onu ziyâret edersen, anne ve babanın rızâsını alman için seni geri gönderir. Hacdan dönüşte kendisini ziyâret edersin" dediler. Kendisini görmek arzusu bende çok fazla olduğu için, arkadaşlanmin tavsiyelerine aldırmayıp, Ebû Bekr el-Ferrâ'nın (r.a.) bulunduğu mescide gittim. Selâm verdim. Selamıma karşılık verip "Nerelisin?" diye sordu. "Herâtlıyım" dedim. "Nereye gidiyorsun?" dedi. "Hacca gidiyorum?" deyince, "Baban var mi?" diye sordu. "Evet" dedim. Geri dön ve onun rızâsını al" buyurdu. "Peki efendim, dediğiniz gibi yapacağım" dedim. Oradan ayrılıp yol arkadaşlarımın yanına gittim. Bana geri dönmemem için ısrar ettiler. Ben de," Acaba geri dönmesem mi?' diye düşündüm. Ertesi gün tekrar huzuruna vardığımda bana, "Ahdini bozdun" dedi. O halime tövbe ettim. "Söylediğinize uygun hareket edeceğim" deyince, bana teveccüh ettiler ve duâ buyurdular. Eğer kendisini görmeseydim ve duâ ve teveccühlerine kavuş-masaydım, tasavvuf yolunda ilerliyemezdim."

Ebû Bekr el-Ferrâ (r.a.) buyurdu ki: "Bir kimse Allahü teâlâyı bütün yaratılmışlara tercih etmezse, onun kalbinde hiçbir zaman ma'rifet nûru parlamaz."

"Emr-i ma'ruf ve nehy-i münker yapmanın (iyiliği emredip, kötülüklerden sakındırmanın) şartları vardır. İlk önce kendi nefsinden başlamak, söylediğini ve vesîkalarını çok iyi bilmek ve doğacak sıkıntılara sabretmektir."

"Kişinin ameli, o ameli yapmaya verdiği ehemmiyet mikdarınca, o ameli işlerken olan kusurlarına üzülmesi mikdarınca ve işlediği amelin Sünnet-i seniyyeye uygun olması için olan gayreti mikdarınca sahib ve makbûl olur."

"İyiliklerini gizlemen, kötülüklerini açıklamandan daha makbuldür. Sen böylece kurtuluşa erebilir-sin."

Kendisine ebrârın kimler olduğu sorulunca, "Allahü teâlâdan çok korkanlardır" buyurdu.

Ebû Bekr-i Ferrâ hazretleri hadîs ilminde âlim olup, rivâyette bulunmuştur. Rivâyet ettiği hadîs-i şe-rîflerden biri şöyledir: Resûlullah (s.a.v.), evinin avlusunda yıkanan bir adam gördü ve "Sizden biriniz yıkandığı zaman, bir duvar arkasına geçerek de olta örtünsün." buyurdu.

 

KAYNAKLAR

1) Tabakât-üs-sûfiyye sh-507

2) Nefehât-ül-üns sh-238

3) Tabakât-ül-Kübrâ cild-1, sh-126

 
 

Bir Önceki Sayfaya Gider

Bu Bölümün İndex Sayfasına Gider

Bir Sonraki Sayfaya Gider