Mısır'da yetişen evliyânın büyüklerinden. İsmi Hasen bin Ahmed el-Mjsri olup,
Ebû Ali bin el-Kâtib künyesi ile tanınır. Ebû Ali Rodbarî, Ebû Bekr-i Mısrî ve
baka zâtlarla sohbet etti. Ebû Ali Müştevlî'nin hocasıdır. Kerâmetler sahibi bir
zât idi. Ne zaman bir müşkülü olursa, rü'yâda Peygamber efendimizi görüp,
müşkülünü arz eder, O da (s.a.v.), müşkülünü hallederdi. 340 (m. 951)'den sonra
vefât etti.
Kendisine sordular: "Fakîrliği mi, yoksa zenginliği'mi daha çok seversiniz?"
Cevâbında buyurdu ki, "Fakîr olup sabretmeyi daha çok severim. Allahü teâlâ,
"Benim belama sabreden kimse, bana vâsıl olur" buyurdu."
Ebû Ali bin Kâtib (r.a.) buyurdu ki: "Fâsıklarla
arkadaşlık etmek öyle hastalıktır ki; devâsı, fâsıklarla olan berâberliği terk
etmekle mümkündür."
"Allahü
teâlâyı hatırlamakta, O'nu zikretmekte ihlâs sahibi olan Allahü teâlâ yaptığı
ibadetlerin duymak ni'metini ihsân eder. Eğer bu lezzetin zevki ile bu
ni'metlere Allahü teâlâ daha çok ni'met ihsân eder. Allah yolunda yürümek, o
kimseye kolay gelir. Eğer şükretmezse veya noksanlık olursa, o zaman o
ni'metlerin hepsi elinden gider."
"Bir kalbde Allah korkusu yerleşirse, o kimsenin dilinden lüzûmsuz bir kelime
çıkmaz."
"Bir kimse, Allahü teâlânın rızâsından başka her şeyden vaz geçip O'na
yönelirse, Allahü teâlâ onu kimseye muhtâc etmez."
"Mu'tezile
denilen sapık fırkanın, doğru yoldan ayrılmasına sebep, Allahü teâlâyı akıl ile
anlamağa, her şeyi akıl yoluyla izâh etmeye kalkışmalarıdır."
"Niyet her şeyin başıdır. Hayırlı işler, iyi niyetlerle, güzel maksatlarla
yapılırsa çok sevab olur. Böyle kimseye, Allahü teâlâ doğruluk, sıhhat ve başka
bir çok ni'metler ihsan eder. Kimin niyetinde zayıflık bulunursa bildirilen
fâidelere kavuşamaz."
KAYNAKLAR
1)
Hilyet-ül-evliyâ
cild-10, sh-360
2)
Tabakât-ül-kübrâ
cild-l, sh-112
3)
Risâle-i Kuşeyrî sh-158
4)
Tabakât-üs-sûfiyye
sh-386
5)
Nefehât-ül-üns
sh-256
|