Mâverâünnehr illerinden Buhârâ'da yetişen hadîs âlimlerinden. Adı, Ahmed bin
Muhammed bin Hüseyn bin Hasen bin Ali bin Rüstem el-Gülâbâdî'dir. Künyesi, Ebû
Nasr-ı Buhârî'dir. "Gülâbâdî" diye meşhûrdur. Gülâbâd, Buhara şehrinin bir
mahallesidir. 323 (m. 935) senesinde Buhârâ'da doğdu. İlim öğrenmek için, birçok
yeri gezip dolaştı. Çok kitap yazdı. 397 (m. 1008) senesi Cemâziye'l-âhır ayının
onbeşinci günü gecesinde Buhârâ'da vefât etti.
Ahmed-i Gülâbâdî, hadîs-i şerîf âlimlerindendir. Yüzbinden fazla hadîs-i şerîfi
senetleri ve râvileri ile birlikte ezberlemişti. Buhârâ'da yetişen meşhûr bir
hadîs âlimi idi. O, Heysem bin Kuleyb eş-Şâşî, Abdülmü'min bin Halef en-Nesefi,
Ebû Ca'fer Muhammed bin Mulıammed el-Bağdâdî, Abdullah bin Muhammed bin Ya'kûb
el-Hârisî ve daha birçok âlimden ilim öğrendi. Kendisinden de Ca'fer bin
Muhammed el-Mustagferî ve daha birçok âlim ilim aldılar ve hadîs-i şerîf
rivâyetinde bulundular.
Gülâbâdî, sika (güvenilir) bir râvi olup, yaşadığı zamanda Mâverâünnehr'de en
çok hadîs-i şerîf ezberleyen bir âlimdi. Büyük hadîs âlimi Dâre Kutnî hayatta
iken, Bağdâd'da ondan hadîs-i şerîf öğrendi. Gülâbâdî onun bu ilimdeki
üstünlüğünü överdi.
Ahmed-i Gülâbâdî'nin hadîs ilmindeki üstünlüğünü, birçok âlim haber vermektedir.
Ebû Abdullah el-Hâkim buyurdu ki: "Ebû Nasr-ı el-Gulâbâdî: Anlayışı, ma'rifeti
üstün hadîs hâfızlarından olup, hadîs-i şerîfleri yazardı. Sahîh-i Buhârî'yi çok
iyi bilirdi. Mâverâünnehir'de, Horasan'da ve Irak'da birçok âlimden yazarak
hadîs-i şerîf öğrendi. Hadîs ilmirideki hocam Dâre Kutnî, onun anlayışını ve
maharetini çok beğendi. O, sağlam bir râvi olup, Mâverâünnehr'de kendisine
muhalefet eden birisi çıkmamıştır."
Hadîs âlimi Dâre Kutnî de, ondan hadîs-i şerîf alıp, bunları "Kitâb-ül-müdebbic"
adındaki eserine yazmıştır. Hâkim de kendisinden hadîs-i şerîf bildirmiştir.
Onun meşhûr olan eseri, "el-Kelâmü âlâ ricâli'l-Buhârî"dir. Bu eserin yazması
Fas'da bulunmaktadır. Diğer adı "el-İrşâd fî ma'rifeti ricâli'l-Buhârî" olup,
Fas'ın Yazmalar Enstitüsü'ndedir. Bu eser ile Haydarâbâd'da iki cüz hâlinde
basılan "el-Hidâyetü vel-irşâd fî ma'rifeti ehli's-sikât ve's-sâdâd" aynı eser
olduğu anlaşılmaktadır. Ebû Nasr Gülâbâdî'nin meşhûr olan bu eseri, Sahîh-i
Buhârî'deki hadîs râvilerinin hâl tercümesidir.
KAYNAKLAR
1)
Tezkiret-ül-huffâz cild-3, sh-1027
2)
Târîh-i Bağdâd cild-4, sh-434
3)
Şezerât-üz-zeheb cild-3, sh-151
4)
El-A'lâm cild-1, sh-210
|