Hadîs, tasavvuf ve Şâfiî fıkıh âlimi. Künyesi, Ebü'l-Kâsım olup, asıl ismi,
Abdussamed bin Ömer bin Muhammed bin İshâk'dır. Dîneverî nisbet edildi. Sûfî ve
Vâ'iz lâkabları verildi. Bağdâd'da oturur, emr-i ma'rûf ve nehy-i münkerle
(iyiliği emredip, kötülükten sakındırmakla) meşgul olurdu. 397 (m. 1006) yılında
vefât etti.
Ebü'l-Kâsım Dîneverî diye de tanınan Abdussamed Vâ'iz-i Sûfi, birçok âlimden
ilim tahsil etti. Hocalarından Ahmed bin Selmân Necâd'dan hadîs ilmini, Ebû
Sa'îd İstahrî'den fıkıh ilmini öğrendi. Kendisinden sonra gelen âlimler, hadîs
ilminde sika (güvenilir) olduğunu söylediler. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîf-leri
duymak için, çok uzaklardan gelip va'z ettiği mescidi dolduran insanlar, onun
iki rek'at namaz kılmadan söz söylediğini duymazlardı. Devamlı emr-i ma'rûf ve
nehy-i münkerle uğraşır, insanlara doğruyu göstermeğe gayret ederdi. Dünyâya
ehemmiyet vermezdi. Çok cömert olup, bir başkasının ihtiyâcı varken, kendi
ihtiyâcını görmezdi.
Va'zlarına ve derslerine akın akın gelen insanlar, onun dünyâ ve âhıret
se'âdetine kavuşturan feyzinden istifâde etmişler, ba'zıları talebe olmakla
şereflenmişlerdir. Bunlardan en meşhûr iki talebesi, Kâdı Ebû Abdullah Saymeri
ve Abdülazîz Ezd'dir.
Ali bin Muhammed bin Hasen Mâlikî anlatır: Birgün biri Abdussamed'in mescidine
geldi. Elinde tuttuğu, içinde yüz altın bulunan keseyi ona vermek istedi. Kabul
etmeyince, adam parayı yere bırakıp gitti. O da mesciddeki ihtiyaç sahiplerine
dağıttı. Para bittikten sonra, oğlu gelip para istedi. Abdussamed hazretleri de
"Git! Bakkaldan veresiye al" buyurdu.
Abdussamed Sûfi'nin Enes bin Mâlik'den rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte,
Peygamberimiz (s.a.v.) "Muhakkak yahudiler, selâm
ve emniyet hususunda size hased ederler"
buyurdu.
KAYNAKLAR
1)
Tabakât-üş-Şâfiiyye cild-3, sh-329
2)
Târîh-i Bağdâd, Cild-11, sh-43
|