TÜRKİYE GAZETESİ YAYINLARI

 

İSLÂM ALİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ

3.CİLD

Bir Önceki Sayfaya Gider

CİLD  -  ALFABE  -  ASIR

Bir Sonraki Sayfaya Gider

01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   16   17   18

ABDULLAH ER-RAZÎ (Radıyallahü Anh)

Evliyânın büyüklerinden. Künyesi, Ebû Muhammed olup, ismi Abdullah bin Muhammed bin Abdullah bin Abdurrahmân eş-Şa'rânî'dir. Aslen Reyli'dir. Fakat Nişâbûr'da doğmuş ve orada yetişmiştir. Ebû Muhammed künyesi ile tanınmıştır. Çok zor riyâzetler çekmişti. Çok hadîs-i şerîf ezberlemiş olup, hadîs ilminde kuvvetli bir âlimdir! 310 (m. 922) senesinde vefât etmiştir.

Abdullah er-Râzî; Nişâbûr'da Ebû Osman Hayrî'den, Horasan'da; Muhammed bin el-Fadl el-Belhî, Yûsuf bin Hüseyn er-Râzî ve Ebû Ali el-Cürcânî'den, Irak'ta; el-Cüneyd bin Muhammed, Ruveym bin Ahmed ve Semnûn bin Hamza'nın derslerine devam etmiş, onlardan ilim öğrenmiştir.

Muhammed bin Hüseyn şöyle anlatır: "Abdullah er-Râzî, kusurlarını bilen insanlar, neden doğru yola dönmezler? şeklindeki bir soruya şu cevâbı verdi: "Çünkü onlar ilimleriyle övünüyorlar. Fakat ilimleriyle amel etmiyorlar, zahirle uğraşıyorlar. Bâtınin edebleri ile meşgul olmuyorlar. Bunun için Allahü teâlâ bunların gözlerini kör etti. Doğruyu göremez hâle getirdi. Duygularını ibâdetten aldı. Bundan dolayı yanlış yola bağlanıp kaldılar."

Bir zât Abdullah er-Râzî'ye bana bir duâ öğret de okuyayım deyince; ona şu duâyı okumasını söyledi: "Ey Allahım! Bize ma'rifetin hakikatini ihsan et! Seninle aramızdaki hareketlerimizi, emirlerine göre düzeltmemizi sağla! Sana hüsn-i zanda bulunmamızı ve her iki âlemde bizi sana yaklaştıracak amelleri yapmamızı nasîb et!"

Abdullah er-Râzî buyurdu ki: "Arif, ibâdet ve amelinde, kulun rızâ ve beğenmesini değil, yalnız Allahü teâlânın rızâsını düşünür."

"Ma'rifet, Allahü teâlâ ile kul arasındaki perdeyi kaldırır." "Hâlinden şikâyet ve gönül darlığı, ma'rifetin azlığından gelir." "Allahü teâlâ ile kul arasında perde olan şey dünyâdır." "Kullar arzularına, ancak Allahü teâlânın insaniyle kavuşabilirler."

"Kulların en aşağısı, namazını ve tesbihini kendi gözünde büyülten, yaptığı ibâdetler sebebiyle, Allahü teâlâ katında kıymeti olduğunu zanneden kimsedir. Eğer Allahü teâlânın ihsanı ve rahmeti olmasaydı, Peygamberlerin (aleyhimüsselâm) işlerinin bile ne kadar zor olduğu görülürdü. Nasıl böyle olmasın ki, Peygamberlerin en üstünü ve Allahü teâlâya en yakın olan Resûlullah (s.a.v.) bile, Allahü teâlânın rahmetinin kendisini örttüğünü buyurmuşlardır."

"Kulluğun en güzeli, Allahü teâlânın verdiği ni'metler karşısında, şükr etmeye âciz olduğunu bilme-sidir."

"Dünyâdan yüz çeviren kimse, Allahü teâlânın emrettiği işlerle meşgul olur." "Sabrın alâmeti, şikâyeti terk ve kendisine gelen belâları gizlemektir."

 

KAYNAKLAR

1) Tabakât-üs-sûfiyye sh-288

2) Risâle-i Kuşeyrî sh-170

3) Tabakât-ül-kübrâ cild-1, sh-119

4) Nefehât-ül-üns sh-271

 
 

Bir Önceki Sayfaya Gider

Bu Bölümün İndex Sayfasına Gider

Bir Sonraki Sayfaya Gider