Hadîs âlimlerinin büyüklerinden, İslâm âleminin direklerinden. Adı, Abdullah bin
Muhammed bin Abdülazîz bin Merzebân el-Begâvî olup, künyesi, Ebü'l-Kâsım'dır.
Aslen Bağdâdlıdır. 214 (m. 829) yılında Ramazan ayında, Pazartesi günü doğdu.
Pekçok âlimden ilim öğrenip büyük âlim oldu. Uzun seneler yaşadı. İlmi her yere
yayüdı. Yüzüç yaşında 317 (m. 929) yılında fıtr bayramı gecesi vefât etti.
Ebû Bekr Begâvî; Ali bin Ca'd, Halef bin
Hişâm el-Bezzâr, Muhammed bin Abdülvehhâb el-Hârisî, Ebü'l-Ahves Muhammed bin
Hayyân, Ubeydullah bin Muhammed, Ebû Nasr Temmâr, Dâvûd bin Ömer, Yahyâ bin
Abdülhumeyd, Ahmed bin Hanbel, Ali bin Medînî, Hâcib bin Velîd, Muhammed bin
Ca'fer el-Verkânî, Bişr bin Velîd el-Kâdî, Muhammed bin Hassan, Muhriz bin Avn
ve üçyüzden ziyâde âlimden hadîs-i şerîf öğrenmiştir.
Yahyâ bin Muhammed bin Sa'îd, Ali bin İshâk Abdülbâkî bin Kânî', Hubey bin Hasen
el-Kazzâz, Muhammed bin Muzaffer, Ebû Bekr bin Şâzân, Dâre Kutnî, İbn-i Şahin ve
sayılamıyacak kadar çok âlim de Ebû Kâsım Begâvî'den hadîs öğrenmişlerdir.
Ebû Kâsım Begâvî, hadîs ilminde hâfızlık
derecesine ulaşmış olup, yüzbin adîs-i şerîfi sened ve râvileriyle ezbere
okurdu. Çok hadîs rivâyet eden âlimlerden (muksirûn) olup, sika (sağlam,
güvenilir), ilminde ve amelinde makbul bir zât idi. Daha oniki yaşında iken,
hadîs yazmaya başladı.
Buyurdu ki: "Büyük hadîs âlimi Ebû Ubeydî'yi ve vefâtını gördüm. İlk hadîs-i
şerîfi 225 yılında ondan yazdım. Amcamla, Âsım bin Ali'nin de ilim meclisinde
bulundum." Hâfız Ahmed bin Abdan Begâvî'yi şöyle diyorken işittim: "Çok
sıkıntılı idim. Elimde Yahyâ bin Maîn'in hadîslerinin yazılı olduğu bir cüz
olduğu hâlde, Dicle kenarına gittim. Bu cüze bakarken, Mûsâ bin Hârûn çıkageldi
ve "Burada ne yapıyorsun?" diye sordu. Yahyâ bin Maîn'in cüzünü ezberlediğimi
söyledim. Elimden cüzü aldı ve "Sen Yahyâ bin Maîn, Ahmed bin Hânbel ve Ali bin
el-Medînî'nin hadîslerinin hepsini toplamak mı istiyorsun?" dedi. Bundan
maksadı, "Sen bu kadar hadîs öğrendin, Yahyâ bin Maîn'in hadîslerini de ezberden
karıştırabilirsin ma'nâsında idi."
İbn-i Ebî Hatim: "Ebû Kâsım Begâvî, sahîh
hadîs rivâyet eden kimseler arasındadır" buyurmuş, Dâre Kutnî ise "Begâvî,
hadîs-i şerîf hususunda konuştuğu zaman, onun sözü çınar ağacına çakılmış çivi
gibi sağlamdır" demiştir. İbn-i Adîy: "Begâvî, hadîs ilmini bilen bir zâttır.
Dedesi, amcası ve başka âlimlerin önünde hadîs-i şerîf yazardı" demiştir. Hatîb-i
Bağdâdî de onun sika (sağlam, güvenilir) olduğunu söylemiştir. Sülemî, Dâre
Kütnî'ye Begâvî'den sorunca Sülemî: "Sikadır. Dağ gibi sağlam ve âlimdir"
demiştir. Ebû Ya'la el-Halîlî ise, onun uzun seneler yaşayıp, pekçok âlimden
ilim öğrenmiş ve âlimlerin yanında da büyük kıymeti olan bir zât olduğunu
söylemiştir. Âlim ve arif bir zât olan Ebû Kâsım Begâvî'nin hadîs ilmindeki
gayreti ve hizmeti pek büyüktü. Buyurdu ki: "Binden ziyâde âlimden ilim öğrendim
ve hadîs-i şerîf yazdım." Muhammed bin Hârûn da onun sika olduğunu söyleyip,
medh ve sena etti. İshâk bin İsmâil et-Tâlegânî, onun hadîs rivâyet ehliyetine
sahip ve sika olduğunu söyledikten sonra: "Eğer bir insan için fevkalâde sika
olduğunu söylemek caiz olsaydı, bu Ebû Kâsım Begâvî ve İbn-i Menî için
söylenebilirdi."
Hadîs ilminde hâfızlık derecesinde olan İmâm-ı Nâfi' ve İbn-i Ömer (r.a.)
yoluyla rivâyet etti: "Üç kişi bir arada bulunduğu zaman, üçüncüyü bırakıp
ikisinin bir arada gizli konuşmasını, Peygamberimiz (s.a.v.) men etti."
Yine rivâyet etti ki: "Peygamberimiz (s.a.v.), bir adamın elinde altın yüzük
gördü. Elinden yüzüğü çıkarıncaya kadar onu ikaz etti."
Ebû Kâsım Begâvî'nin (r.a.) yazmış olduğu,
Müsned hadîs kitabı ve Mu'cem-üs-Sahâbe adlı iki eseri vardır.
KAYNAKLAR
1)
Târih-i Bağdâd cild-10, sh-111
2)
Tezkiret-ül-huffâz
cild-2, sh-737
3)
Mîzân-ül-i'tidâl cild-2, sh-492
4)
Şezerât-üz-zeheb
cild-2, sh-275
5)
Mu'cem-ül-müellifîn
cild-6, sh-126
|