Hadîs âlimi. Künyesi Ebû Muhammed olup, adı Abdullah bin Muhammed bin Ca'fer
İbni Hibbân'dır. 274 (m. 887) senesinde doğdu. On yaşından itibaren hadîs-i
şerîf dinlemeye ve ilim öğrenmeye başladı. Ebü'ş-Şeyh diye tanınan Abdullah bin
Muhammed, 369 (m. 973) yılında vefât etti.
Ebü'ş-Şeyh, başta babası olmak üzere,
Mahmûd bin Ferec, İbrâhîm bin Sa'dan, Muhammed bin Abdullah, Muhammed bin Esed
el-Medînî, Ahmed bin Muhammed, Ebû Bekr İbni Ebî Âsım, İshâk bin İsmâil
er-Remlî, Ebû Halîfe el-Cumehî, Ahmed bin Hasen es-Sûfi, Ebû Ya'lâ el-Mevsılî ve
birçok âlimden hadîs-i şerîf dinlemiş ve ilim öğrenmiştir.
Kendisinden ise, Ebû Bekr Ahmed bin Abdurrahmân eş-Şirâzî, Ebû Bekr bin Merdûye,
Ebû Sa'd el-Mâlinî, Ebû Nuaym, Muhammed bin Ali, Süfyân bin Hasen, Muhammed bin
Abdürrezzâk, Fadl bin Muhammed el-Kasânî, Ebû Tâbir bin Abdürrahîm el-Kâtib ve
daha birçok âlim hadîs-i şerîf dinlemiş ve ilim öğrenmiştir. Derin ilim ssâhibi,
hıfzı çok, sâlih, hayırlı ve kanaatkâr bir zât olan Ebü'ş-Şeyh hakkında; İbn-i
Merdûye: "O sika (güvenilir) ve emin, tefsîr ile ahkâm ve diğer dallarda da
kitap yazmış bir â-limdir" dedi. Ebû Bekr el-Hatîb: "O, hâfız bir kişidir. O,
ba'zı âlimlerden rivâyette bulunmuştur" demiştir. Ebû Nuaym ise: "O, sika bir
âlimdir. Ahkâm ve tefsîre dâir kitaplar yazdı. Evliyâdan istifâde etti" dedi.
Ebü'ş-Şeyh'in rivâyet ettiği hadîs-i
şerîflerde Peygamber efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: "Allahü
teâlâ, yarısı kardan ve yarısı ateşten olan bir melek yaratmıştır. Bu melek "Allahım!
Kar ile ateşi birleştirdiğin gibi, sâlih kullarının kalblerini de birleştir"
diye duâ eder."
"Et, "dünyâ ve âhıretin en üstün yemeğidir. O,
kulağın işitmesini arttırır. Eğer Rabbimden her gün bana et yemeği nasîb
etmesini istesem, nasîb ederdi."
"Rabbimin katında on ismim vardır. Ben
Muhammed'im, Ahmed'im, Manî'yim; Allahü teâlâ benimle küfrü mahvedecektir. Ben
Akîb'im, benden sonra Peygamber yoktur. Ben Hâşir'ün, Allahü teâlâ, kullarını
beni müteakip haşredecektir. Ben rahmet Resûlüyüm, ben tövbe Resûlüyüm, ben
Melâhim Resûlüyüm, ben Mukaffayım. Herkes bana uyar. Ben Kussem'im, ya'nî olgun
ve bütün iyilikleri kendinde toplıyan bir kimseyim."
"İlim; mü'minin en samîmi dostu, hilm
(yumuşaklık, güzel huy)
veziri, akıl;
ona doğruyu gösteren delili, amel; fayda ve koruyucusu, rıfk; annesi, mülâyemet;
kardeşi, sabır ise ordu kumandanıdır."
"Bu dünyâ, baştan sonuna kadar yırtılıp da sonunda
bir iplik ile tutan elbiseye benzer ki, o da nerede ise kopmak üzeredir."
"Allahü teâlânın yarattığı hiçbirşey yoktur ki,
ona galip geleni yaratmış olmasın. Rahmetini de gazabına galip kılmıştır."
"En akıllınız, Allahü teâlâdan en çok korkanınız,
emir ve yasaklarına en güzel şekilde riâyet edeninizdir."
"Üç çeşit komşu vardır. Bunlardan birinin bir
hakkı, diğerinin iki hakkı ve üçüncüsünün de üç hakkı vardır. Üç hakkı olan
komşu, müslüman ve akraba olan komşudur. Bunun, komşuluk, İslâmiyet ve akrabalık
olmak üzere üç hakkı vardır. Müslüman olan komşunun da, komşuluk ve İslâmiyet
hakkı olmak üzere iki hakkı vardır. Müslüman olmayan komşunun ise, yalnız
komşuluk hakkı vardır."
"Dilencilikten korunmak, aile efradına bolluk
göstermek ve etrafındakilere yardımda bulunmak gayesiyle, helâlinden ve meşru
şekilde dünyâlık talep eden kimse, yüzü ayın ondördü gibi parlak olduğu halde
Allahü teâlâya kavuşur."
Ebü'ş-Şeyh birçok kitap yazmıştır.
Bunlardan ba'zıları şunlardır: Kitâb-ül-emsâl, Kitâb-üs-sevb, Kitâb-ül-azame.
KAYNAKLAR
1)
Tezkiret-ül-huffâz
cild-3, sh-945
2)
Şezerât-üz-zeheb
cild-3, sh-68
3)
Mu'cem-ül-müellifîn
cild-6, sh-114
4)
En-Nücûm-üz-zâhire cild-4, sh-136
5)
Esmâ-ül-müellifîn cild-1, sh-447
6)
Keşf-üz-zünûn
sh-1406
|