Şâfiî fıkıh ve kırâat âlimlerinin büyüklerinden. Künyesi, Ebû Musa'dır. 170'(m.
786) senesi Zilhicce ayında doğup, 264 (m. 877) senesi Rabî-ül-âhir ayında
Mısır'da vefât etti. Sedef kabristanına defn edildi. Babası Abdül-A'lâ'dır.
Künyesi, Ebû Seleme'dir. Sâlih bir zât idi. İmâm-ı Şâfiî hazretlerinin talebele-rindendir.
Onun yanından ayrılmazdı. Kendisinden çok hadîs-i şerîf rivâyet etti. Kur'ân-ı
kerîmi meşhûr kırâat âlimi Verş ve diğer kırâat âlimlerinin yanında okudu. O da
başkalarına Kur'ân-ı kerîm okuttu. Süfyân bin Uyeyne, İbn-i Vehb, Velîd bin
Müslim, Mâ'n bin Îsâ, Ebû Damre bin İyâd ve İmâm-ı Şâfiî'den (r.aleyhim) hadîs-i
şerîf rivâyet etti. İmâm-ı Şâfiî'den" ve başka âlimlerden fıkıh ilmini öğrendi.
İmâm-ı Müslim, Nesâî, İbn-i Mâce, Ebû Avâne, Ebû Bekir bin Ziyâd en-Nişâbûrî,
Ebû Tâb3r el-Medînî ve daha başka birçok âlim de kendisinden hadîs-i şerîf
rivâyet etmiştir. Mısır'da Reîs-ül-ulemâ (âlimlerin reisi) idi. İmâm-ı Şâfiî
onun için, "Mısır'da İbn-i Abdül-A'lâ'dan daha akıllı birisini görmedim." Yahyâ
bin Hassan da, "O İslâmın direği mesabesinde bir âlimdir" demiştir. O fazîlet ve
vera' sahibi bir zâttır.
Ebüİ-Hasen İbni Zulak "Ahbâr-ı Kudât-ı
Mısır" isimli eserinde şöyle der: Kâdı Bekkâr bin Kuteybe, Mısır kadılığına
ta'yin edilip, Bağdâd'dan Mısır'a doğru giderken, yolda büyük âlim Muhammed bin
Leys ile karşılaştı. Muhammed bin Leys, Bekkâr bin Kuteybe'den önce, Mısır
kadısı idi. Irak'a kadı olarak ta'yin edilmişti. Bekkâr ona: "Ben buraya
yabancıyım. Sen ise Mısır'ı iyi tanıyorsun. Bana, istişare edip, kendisiyle
görüşebileceğim birisini tavsiye eder misin?" dedi. Muhammed bin Leys ona "Sana
iki kişiyi tavsiye ederim, onlara iyi yapış. Bunlardan birisi çok akıllı bir
zât, Yûnus bin Abdül-A'lâ'dır. Diğeri, Ebû Hârûn Mûsâ bin Abdurrahmân'dır. O çok
zâhid birisidir." Bekkâr, Muhammed bin Leys'e, "Onların vasıflarını bana biraz
daha açıkla" dedi. Muhammed bin Leys onun ba'zı hususiyetlerini de anlattı.
Bekkâr bin Kuteybe Mısır'a gelince, herkes onun ziyâretine gittiler. Gelenler
arasında Yûnus bin Abdül-A'lâ da vardı. Orada bulu nanlar Bekkâr'a, Yûnus bin
Abdül-A'lâ'yı takdim ettiler. Bekkâr, ona iltifat etti. İkrâmda bulundu. Mûsâ
bin Abdurrahmân gelince onu da güzel karşıladı, ikisi ile husûsî olarak görüşür,
yaptığı işlerde onlarla istişare ederdi.
Yûnus bin Abdül-A'lâ, İmâm-ı Şâfiî hazretlerinin ba'zı kıymetli sözlerini
bildirmiştir. Bunlardan ba'zıları şunlardır:
"Kendi tırnağından başkası, senin vücûdunu iyi kaşıyamaz. Bütün işlerini kendin
gör. Bir ihtiyâcın için, senin kıymetini bilen birisine git." (Kıymetini
bilmeyen kimseye gitme.)
"İnsanları memnun etmek, ulaşılması çok güç bir yüksekliktir (çok zordur). Dînin
ve dünyân için sana fâideli olan şeyleri ara, onlara sarıl."
Buyurdular ki: "Sana lâzım olmıyan şeyi satın alırsan, lâzım olanı satarsın.
Onun için lâzım olmıyan şeyi satın alma."
KAYNAKLAR
1)
Tabakât-ı
Şâfiiyye cild-2, sh-170
2)
Tehzîb-üt-tehzîb
cild-11, sh-440
3)
Şezerât-üz-zeheb
cild-2, sh-98
4)
Vefeyât-ül-a'yân
cild-7, sh-249
|