TÜRKİYE GAZETESİ YAYINLARI

 

İSLÂM ALİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ

3.CİLD

Bir Önceki Sayfaya Gider

CİLD  -  ALFABE  -  ASIR

Bir Sonraki Sayfaya Gider

01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   16   17   18

REBÎ' BİN SÜLEYMÂN (Radıyallahü Anh)

İmâmı Şâfiî hazretlerinin talebelerinden. Künyesi, Ebû Muhammed'dir. 174 (m. 790) senesinde doğup, 270 (m. 884) târihinde vefât etmiştir. İmâm-ı Şâfiî hazretlerinden çok rivâyette bulunmuştur. Mısır'da, İbn-i Tolun Câmii'nde ilk hadîs-i şerîf yazdıran odur. Kendisi bu câmide müezzin idi. İmâm-ı Şâfiî hazretleri: "Rebî' bin Süleymân kadar, kimse bana hizmette bulunmamıştır." buyurmuştur. İmâm-ı Şâfiî hazretleri onu çok severdi. Rebî şöyle anlatır: "Vefâtına yakın, İmâm-ı Şâfiî'nin (r.a.) yanına girmiştim. Yanında, Buveytî, Müzenî, İbn-i Abdülhakem vardı. Onlara, durumları ile alâkalı olarak söyliyeceğini söyledikten sonra, bana da: "Ey Rebî' kitaplarımın yayılmasında en fâideli sen olacaksın" buyurdu. İ-mâm-ı Şâfiî hazretlerinin vefâtından sonra, ikiyüz civarında kişi, Rebî' bin Süleymân'a, kendisinden İ-mâm-ı Şâfiî'nin (r.a.) kitaplarını yazmak için gelmişlerdir.

Rebî' bin Süleymân, İmâm-ı Şâfiî hazretlerinin çok hizmetinde bulundu. Ondan çok şeyler öğrendi. Ondan rivâyetlerde bulundu. İmâm-ı Şâfiî'den başka, Abdullah bin Vehb, Abdullah bin Yûsuf et-Tinnisî, Eyyûb bin Süveyd er-Remlî, Yahyâ bin Hassan ve daha başka âlimlerden rivâyetlerde bulundu. Ondan da, Ebû Dâvûd, Nesâî, İbn-i Mâce, Ebû Zür'a, er-Râzî, Ebû Hâtem ve daha başka âlimler rivâyette bulunmuştur.

Büyük âlim Halîl "İrşâd" isimli eserinde, Rebî'in sikalığı (güvenilirliği) üzerinde ittifak olduğunu söyler.

Rebî' bin Süleymân'ın (r.a.) İmâm-ı Şâfiî'den rivâyet ettiği sözlerden ba'zıları:

"Kime nasîhat edilir de, bu nasîhatten istifâde etmezse, o kimsenin iyilikten nasîbi yoktur. Mala-ya'nîye (dünyâ ve âhıretine fâide vermiyen şeylere) dalan kimse kınanır ve ayıplanır."

"Doğru ve yalan, ciddî ve şaka olsun, yemîn etmem."

"Akıllı, zekî ve anlayışlı kimse insanların ba'zı kusurlarını görmemezlikten gelendir."

İmâm-ı Şâfiî hazretleri, yemekte şunlara dikkat etmeyi söylerlerdi: "1. Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak. 2. Yemek koyacak bir sahan, bıçak ve kepçe bulundurmak. 3. Sağ ayağı dikip, sol ayak üzerine oturmak. 4. Lokmayı küçük almak. 5. Ağıza alınan lokmayı iyice çiğnemek. 6. Parmağa sürülen yemeği yalamak. 7. Büyüklerden önce, yemeğe eli uzatmamak. 8. Önünden yemek. Az konuşmak ve yemek yiyenlerin yüzüne bakmamak."

"En fâideli zahire (azık) takva, en zararlısı, başkalarına düşmanlıktır."

"İmâm-ı Şâfiî, (r.a.) hasta olmuştu. Yanına gittim. "Allahü teâlâ, zayıflığını kuvvetlendirsin" dedim. Bunun üzerine bana: "Eğer Allahü teâlâ, benim zayıflığımı arttırsaydı, ben ölürdüm" dedi. O zaman ben: "Vallahi, bu sözümle iyiliğinizi kast ettim" dedim, İmâm-ı Şâfiî (r.a.) bana, "Ben kesin olarak inanıyorum ki, kötüler mahiyette de söylesen, sen yine de bu sözünle iyiliğimi kastedersin. (Ben senin sözünde kötülük kast edeceğini düşünmem)" Bir rivâyette İmâm-ı Şâfiî hazretleri Rebî'ye, "Allahü teâlâ senin kuvvetini arttırsın. Zayıflığını azaltsın" şeklinde şöyle demiştir:

"Sabrını güzel yap. O ne güzel ferahlık verici bir şeydir. Kim Allahü teâlâdan korkarsa, ona eziyet ve sıkıntı dokunmaz. Allahü teâlâdan hayır ve iyilik umanlar, umduklarına kavuşurlar."

"Kardeşlik ve dostluğunda samimî olan kimse, kardeşinin kusur ve ayıplarını örtüp, bunları affeder."

 

KAYNAKLAR

1) Tabakât-üş-Şâfiiyye cild-2, sh-132

2) Tezkiret-ül-huffâz cild-2, sh-586

3) Tehzîb-üt-tehzîb cild-3, sh-245

4) Şezerât-üz-zeheb cild-2, sh-159

5) Vefeyât-ül-a'yân cild-2, sh-291\

6) El-A'lâm cild-3, sh-14

 
 

Bir Önceki Sayfaya Gider

Bu Bölümün İndex Sayfasına Gider

Bir Sonraki Sayfaya Gider