TÜRKİYE GAZETESİ YAYINLARI

 

İSLÂM ALİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ

3.CİLD

Bir Önceki Sayfaya Gider

CİLD  -  ALFABE  -  ASIR

Bir Sonraki Sayfaya Gider

01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   16   17   18

ESED BİN MÛSÂ (Radıyallahü Anh)

Meşhûr hadîs âlimlerinden. Adı, Esed bin Mûsâ bin İbrâhîm bin Velîd bin Abdillmelik bin Mervân bin Hakem el-Emevî'dir. Büyük bir hadîs âlimi olup, hadîs hâfızlarından idi. "Esedü'l-Hadîs=Hadîs aslanı" lakabı ile meşhûr oldu. 132 (m. 749) senesinde Mısır'da veya Basra'da doğduğu rivâyet edilmektedir. Mısır'a yerleşti. 212 (m. 827) senesinin Muharrem ayında orada vefât etti.

Büyük bir hadîs âlimi olan Esed bin Mûsâ, birçok âlimden ilim aldı. Hadîs-i şerîf öğrenmek için çok seyahat etti. Uzak yerleri dolaşıp hadîs öğrendi. Bu ilimle ilgili tasnif edip, kitap hâline getirdiği birçok eserleri vardır. O, İbn-i Ebî Ri'b, Leys bin Sa'd, Şu'be, Muâviye bin Sâlih, Muhammed bin Talha, Hammâd bin Seleme ve daha pekçok âlimden ilim öğrendi ve hadîs-i şerîf rivâyet etti. Kendisinden de, Ahmed bin Sâlih-i Mısrî, Rebî' bin Süleymân, Muhammed bin Abdürrahîm el-Berkî, Mikdam bin Dâvûd er-Raînî ve daha birçok âlim rivâyette bulunmuşlardır.

Onun rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler, Sünen-i Ebû Dâvûd, Sünen-i Nesâî, Sahîh-i Buhârî'nin ta'likînde yer almaktadır.

O, hadîs ilminde sika (güvenilir ve zekî râvilerdendir. İmâm-ı Buhârî, O'nun hadîs-i şerîflerinin meşhûr olduğunu bildirmektedir. İmâm-ı Nesâî, idî, Bezzârve İbn-i Kani' O'nun hakkında: "O, Şeyhaynın (Hz. Ebû Bekir ile Hz. Ömer'in) fazîletlerini bildiren hadîs-i şerîfleri toplayıp bir kitap yazdı." Abdülhak da, "Ahkâmü'l-Vüstâ" adındaki eserinde: "Esed bin Mûsâ'nın oğlu Sa'îd, Tâbiînin fazîletlerini bildiren hadîs-i şerîfleri topladı ve bir kitap yazdı. Bunların çoğu, babasının ve ondan rivâyette bulunan âlimlerin bildirdikleri idi" diye yazmaktadır.

Rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdular ki:

"Peygamberlerden biri, bir defasında kavmine bedduâ edip onların helâk edilmesini isteyince, ona denildi ki; "Onlara dışarıdan bir düşman musallat edilmesini ister misin?" O da; "Hayır!" dedi. Tekrar "açlıkla cezalandırılmalarını ister misin?" diye sorulunca, buna da "Hayır!" dedi. Bunun üzerine: "Onların ne ile cezalandırılmasını istiyorsun?" denilince, O şöyle cevap verdi: "Onlara öyle ani bir ölüm verilsin ki, canlarını yakıp, sayılarını azaltsın! Nihayet, onlara azâb olarak tufan gönderildi."

 

KAYNAKLAR

1) Tezkiret-ül-huffâz cild-2, sh-402

2) Tehzîb-üt-tehzîb cild-1, sh-260

3) Şezerât-üz-zeheb cild-2, sh-27

4) Mu'cem-ül-müellifîn cild-2, sh-241

5) El-A'lâm cild-1, sh-298

 
 

Bir Önceki Sayfaya Gider

Bu Bölümün İndex Sayfasına Gider

Bir Sonraki Sayfaya Gider