TÜRKİYE GAZETESİ YAYINLARI

 

İSLÂM ALİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ

3.CİLD

Bir Önceki Sayfaya Gider

CİLD  -  ALFABE  -  ASIR

Bir Sonraki Sayfaya Gider

01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   16   17   18

EBÛ DÂVÛD TAYÂLİSÎ (Radıyallahü Anh)

Fıkıh âlimi ve muhaddis. İsmi Süleymân bin Dâvûd bin el-Cârûd et-Tayâlisî el-Basrî olup Zübeyr bin Avvâm'ın (r.a.) çocuklarının âzâdlısıdır. Annesi İranlıdır. Künyesi, Ebû Dâvûd et-Tayâlisî'dir. 133 (m. 750)'de doğmuş olup, 204 (m. 819)'da vefât etmiştir. Aslen İranlıdır.

Ebû Dâvûd Tayâlisî; Ebân bin Yezîd el-Utâridî, İbrâhîm bin Sa'd, Cerîr bin Hâzîm, Habîb bin Yezîd Harb bin Şeddâd, Hammâdeyn (Hammâd bin Seleme, Hammâd bin Zeyd) Züheyr bin Muhammed, Züheyr İbni Muâviye, Şu'be bin Haccâc, Süfyân-ı Sevrî, Süleymân bin Karm, İbn-i Ebî Zenâd, Ebû Avâne, Muhammed bin Müslim Ebi'l-Veddâh ve pekçok âlimden hadîs-i şerîf öğrenmiştir.

Ahmed bin Hanbel, Ali bin etMedînî, İshâk bin Mansûr, Haccâc bin Şâir, Zeyd bin Ahzem, Abdullah bin Muhammed el-Müsnedî, Amr bin el-Fülâs, Muhammed bin Ebî Bekr el-Mukaddimî, Ebû Mes'ûd er-Râzî, Yûnus bin Habîb el-İsfehâni ve pek çok alim de Ebû Dâvûd et-Tayâlisî'den hadîs-i şerîf rivâyet etmişlerdir. Hıfzı çok kuvvetli bir zât olan Ebû Dâvûd et-. Tayâlisî, aynı zamanda hadîs hâfızı idi. Ya'nî yüzbin hadîs-i şerîfi ezbere bilirdi. Ebû Ya'lâ el-Halilî, Muhammed bin İshâk el-Kısâî'den işittim, O da babasından işitti, o da Yûnus İbni Habîb el-İsfehânî'den rivâyet edetfck buyurdu ki; Ebû Dâvûd bize geldi ve bize ezberden yüzbin hadîs-i şerîf yazdırdı; Yetmiş yerde hatâ etti. Basra'ya döndüğü zaman bize mektûb yazıp "Yetmiş yerde hatâ ettim onları düzeltiniz" buyurdu. Bizde onları düzelttik.

Yüzbin hadîs-i şerîfi ezberden rivâyet eden, yazdıran bir zâtın, yetmiş yerde hatâ etmesi ve bunları da yazdırması elbette normaldir. Daha mühim olanı ise bu yetmiş hatâyı yine kendisi tesbit edip, yazanlara bunu bildirmesidir. Ba'zı hadîs âlimleri ise bunu kabul etmeyip hatalıdır demişlerdir. İbn-i Mehdî "Ebû Dâvûd, insanların en-doğrularındandır" demiştir. Amr bin İbrâhîm Ebû Davûd'dan rivâyet etti. Ebû Dâvûd şöyle buyurdu: "Bin hadîs âliminden hadîs-i şerîf yazdım." Ebû Dâvûd Tayâlisî hazretleri otuzbin hadîs-i şerîÇ hiç duraklamadan peşpeşe okurdu. Okuduğu, hadîs-i şerîfler hep hıfzından idi. Şu'bçfejn; Haccâc'dan yüzbin hadîs-i şerîf ezberlemişti. Hatîb-i Bağdâdî: "Ebû Dâvûd, hâfız, sika ve çok hadîs-i şerîf rivâyet eden biçzâi idi. Bağdâd'a geldi, Şu'be ve Mes'ûdî'den hadîs-i şerîf dinledi (öğrendi)" buyurdu.

Kendisi "İsfehân'a geldiğim zaman bana sorulmadan kırkbin hadîs-i şerîf yazdırdım" buyurmuştur. İmâm-ı Buhârî (r.a.) onun "Mürsel olarak rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerin senedleri mevcuttur" buyurarak tevsik etmiş, doğruluğunu beyân etmiştir.

Ebû Dâvûd Tayâlisî, Şu'be, Mensûr, o da Mücâhid'den rivâyet etti: "İbn-i Abbâs (r.a.) bir kimseye ikrâmda bulunmak istediği zaman zemzem ikrâm ederdi."

Ebû Dâvûd Tayâlisî'nin el-Müsned adlı pek kıymetli bir hadîs kitabı vardır. Rivâyete göre ilk te'lif edilen müsned kitabı budur. Müsned, Eshâb-ı kirâmın isimlerini harf sırasına göre ve rivâyet ettiği hadîsleri zikreden veya başka bir tesbit üzere zikr ederek her birinden müellife gelinceye kadar çeşitli rivâyet yollarını bir araya toplayarak yazılan hadîs-i şerîf kitabıdır. Ebû Dâvûd Tayâlisî'nin müsnedinde altıyüzden ziyâde Sahâbînin rivâyetleri mevcut olup, 2767 hadîs-i şerîf ihtiva etmektedir. Burada İmâm-ı Buhârî şahininin üçte biri kadar hadîs-i şerîf vardır.

Ebû Dâvûd Tayâlisî buyurdu ki: "Bir âlim, bir kitab yazdığı zaman ona yakışan, maksadın İslâmiyete hizmet olmasıdır. Yoksa insanlar arasında "Ne güzel kitab yazmış" diye övülmesi değil."

Ebû Dâvûd Tayâlisî'nin rivâyetinde Berâ bin Âzib'in (r.a.) haber verdiği hadîs-i şerîfte kabir suâli bildirilmektedir. Mü'min olanların bütün bunlara doğru cevap verdiğini haber veren Resûlullah (s.a.v.) hadîsin sonunda "Mü'min olan meyyit için, kulum doğru söyledi sesi işitilir. Kabre Cennetten yaygı serilir. Cennet elbiseleri giydirilir. Meyyit için Cennetten bir kapı açılır. Kabre Cennet kokuları yayılır. Görebildiği yerlere kadar yayılır. Güzel yüzlü, güzel elbiseli, güzel kokular saçan birisi gelir. Buna, sen kimsin? Senin o hayırlı yüzün nedir der. Ben senin sâlih amelinim der. Bunu işitince, yâ Rabbi, kıyâmet çabuk kopsa! Yâ Rabbi kıyâmet çabuk kopsa da, çoluk çocuğuma ve mallarıma kavuşsam der" buyurdu.

İbn-i Ömer'den rivâyet ediyor: Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kadınları mescide gelmekten men ediniz."

Semüre'den rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte Peygamberimiz (s.a.v.): "Kim özürsüz Cuma namazını terk ederse, bir dinar tasadduk etsin. Şayet bulamazsa, dinarın yarısını tasadduk etsin" buyurdular.

Yine Semüre'den rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte "Allahın la'netiyle birbirinizi, Allahın gazabına uğra ve Cehennemlik ol diyerek la'netlemeyiniz" buyuruldu.

Hz. Ali'den rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte; "Üç kişiden kalem kaldırılır: Belâlıdan (mecnûndan) iyileşinceye kadar, çocuktan âkil baliğ oluncaya kadar, uyumakta olandan uyanıncaya kadar."

Ebân bin Osman'ın rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte: "Bir kimse (Bismillâhillezi la yedurru maasmihî şey'ün fil ardı velâ fissemâi ve hüvessemîul alîm) derse, hiçbirşey ona zarar vermez."

Ebû Nüheyk Ömer bin Sa'd'dan Peygamberimizin (s.a.v.) şöyle buyurduğunu naklediyor: "Kur'ân-ı kerîmi teganni ile okuyan bizden değildir."

Ömer bin Sa’d’ın rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte; "İnsanoğlunun se'âdeti üçtür ki, sâliha hanım, iyi binek, geniş mesken. Şekâveti üçtür ki, kötü mesken, kötü binek, kötü hanım."

Ömer bin Sa’d’ın rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte; "Ben şu müslümana hayret ederim: Ona bir mu-sîbet geldiğinde sabreder, hayır gelirse Allaha hamd eder ve şükreder. Muhakkak bu müslümana herşeyde mükâfat verilir. Hattâ ağzına kaldırdığı lokma için dahi."

Ebû Talha'nın rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte; "Köpek ve canlı resim bulunan eve melekler girmez" buyuruldu.

Ebü'l Melîh el-Hüzelî babasından, o da Peygamber efendimizden rivâyet ediyor: "Temiz olmayarak kılınan namazı ve cimrice verilen sadakayı Allahü teâlâ kabul etmez."

"Sizden biri, kendi nefsi için istediğini, müslüman kardeşi için de istemezse, îmân etmiş olmaz."

Katâde Peygamberimizin şöyle buyurduğunu işitmiştir: "İnsanoğlu ihtiyarlayınca mala ve uzun ömre hırsı artar."

İbn-i Abbâs rivâyet ediyor: Peygamberimiz (s.a.v.) "Cennete baktım, ehlinin çoğu fakîrlerdir. Cehenneme baktım, ehlinin çoğu kadınlardır" buyurdu.

 

KAYNAKLAR

1) Tehzîb-üt-tehzîb cild-4, sh-182

2) Târih-i Bağdâd cild-9, sh-24

3) Mîzân-ül-i'tidâl cild-2, sh-203

4) El-A'lâm cild-3, sh-125

5) Kıyâmet ve Âhıret sh-138

6) Müsned-i Tayâlisî

 
 

Bir Önceki Sayfaya Gider

Bu Bölümün İndex Sayfasına Gider

Bir Sonraki Sayfaya Gider