TÜRKİYE GAZETESİ YAYINLARI

 

İSLÂM ALİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ

2.CİLD

Bir Önceki Sayfaya Gider

CİLD  -  ALFABE  -  ASIR

Bir Sonraki Sayfaya Gider

01   02   03   04   05   06   07   08   09   10   11   12   13   14   15   16   17   18

HÜŞEYM BİN BEŞÎR (Radıyallahü Anh)

Hadîs ilminde meşhûr âlimlerden. İsmi Hüseyin bin Beşîr bin Kâsım bin Dinar es-Sülemî'dir. Künyesi Ebû Muâviye el-Vâsıtî olup, 104 (m. 722) yılında doğdu. Bağdâd'ta yaşadı. 183 (m. 799)'da orada vefât etti. Hadîs kitaplarında kendisinden çok bahsedilen Hüşeym bin Beşîr, İmâm-ı Muhammed İbni Şihâb-ı Zührî ile aynı mertebededir. Bağdâd'ta ilk hadîs toplayanlardandır. Ayrıca tefsîr, fıkıh ve kırâat ilimlerinde de âlimdir.

Hüşeym bin Beşîr; Zührî, Amr bin Dinar, Mansîr bin Zâzân, Husayn İbni Abdurrahmân Ebû Beşîr, Eyyûbü's-Sahtiyânî, Ya'lâ bin Ata Süleymân et-Teymî, Ubeydullah bin Ebî Bekr bin Enes, Hamîd-üt-Tavîl, İmâm-ı A'meş, Amr bin Ebî Seleme ve çok sayıda âlimden hadîs dinlemiş ve rivâyet etmiştir. Hadîs ilminde hâfızasının kuvveti ile tanınan ve yirmibin hadîs-i şerîfi râvîleri ile birlikte ezbere bilen Hüşeym bin Beşîr'den, pek çok hadîs âlimi hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Bunlardan bir kısmı: Şu'be bin Haccâc, Yahyâ el Kattan, Ahmed bin Hanbel, Kuteybe, Ziyad bin Eyyûb, Ya'kub ed-Devrekî, Hasan bin Arfe, Mâlik bin Enes, Süfyân-ı Sevrî, Abdullah İbni Mübârek, Vekî' bin Cerrâh, Yezîd bin Hârûn ve kendi oğlu Sâid bin Hüşeym gibi âlimlerdir.

İbni Ebî'd-Dünyâ; Hüşeym bin Beşîr'in vefâtından evvel on yıl yatsının abdestiyle sabah namazını kıldığını haber vermiştir. (Ya'nî on yıl hiç uyumamıştır.)" Yahyâ bin ed-Devrekî; Hüşeym bin Beşîr'in ezberinde yirmibin hadîs olduğunu bildirmiş ve hâfızası çok kuvvetli muhaddislerden olduğunu söylemiştir.

Hüşeym bin Beşîr çok vekarlı (ağırbaşlı) ve çok heybetli bir zât idi. Ahmed bin Hanbel (r.a.) "Hüşeym'le dört sene beraber bulundum, ilmî heybetinden dolayı, ondan ancak iki mes'eleyi sorabildim buyurmuşlardır. Hüşeym hazretleri hadîs-i şerîf rivâyet ederken "Sübhanallah" der ve çok "Lâ ilâhe illallah" söylerdi. Bunun dışında çok zikr (tesbih) çekerdi. İbni Nasîreddin "Bedîatü'l-Beyân" kitabında O'nu; "Bağdâd'ta oturan sika (güvenilir) ve hâfızası çok sağlam râvîlerden idi. Bütün hadîs âlimleri onun emânet ehli olup, doğruluğu, adaleti ve sikalığı hususunda icmâ' (söz birliği) etmişlerdir" diye anlatmaktadır. Vehb İbni Cerîr: (Biz Şu'be'ye "Hüşeym'den hadîs yazalım mı?" diye sorduk "Evet" cevâbını verdi) demiştir. Zaten onun sikalığı (güvenirliği), hâfızasının kuvveti tartışılmazdı.

Abdullah İbni Mübârek, "Zaman herkesi değiştirdi, fakat Hüşeym'in hâfızasını değiştiremedi" buyurmuşlardır. İshâk Ezzeyâdî "Rü'yâmda Resûlullahı (s.a.v.) gördüm; (Hüşeym'den hadîs dinleyiniz. O ne iyi bir insandır) buyurdu" diye haber vermiştir.

Vekî' bin Cerrâh: "Benden olduğu gibi Hüşeym'in zikrettiği şeylerden dilediğinizi getiriniz (ya'nî O'nun rivâyetlerini kabul ederim)" buyurmuşlardır. Ammâr: "Ebû Avâne ile Hüşeym ihtilâf etseler, söz Hüşeym'indir. Çünkü O (rivâyetinde) hiç hatâ etmedi" demiştir. Ma'rûf-i Kerhî hazretleri de "Resûlullahı (s.a.v.) rü'yâmda gördüm; (Yâ Hüşeym, Allahü teâlâ, ümmetimin hayrına çalıştığından dolayı sana iyilikler versin; buyuruyorlardı." diye haber vermiştir. Sâhib olduğu ilimlerde eser yazan Hüşeym bin Beşîr'in, Es-sünen fil-Fıkıh, Et-Tefsîr, El-Megâziî, El-Kırâat adlı eserleri vardır.

Tefsîrine misâl olarak; Bekara sûresi 187. âyetinde oruca başlama vakti: "Beyaz iplik siyah iplikden ayırd oluncaya kadar" buyuruluyor. Adiyy bin Hatim (r.a.): "Bu âyet-i kerîme nâzil olunca yastığımın altına biri siyah diğeri beyaz iki ip koydum. Geceleyin kalkıp baktım. Bir şey anlamadım (Ya'nî imsak vaktini bilemedim). Sabahleyin Resûlullaha gittim. Yaptığımı arz ettim. "Bundan murâd, gecenin karalığıyla gündüzün beyazlığıdır. (Ya'nî Fecr-i sâdığın doğmasıdır. Ufukta hakîkî beyazlık başlayınca oruç vakti başlar. Hakîkî beyazlık ufuk üzerinde tamamen yayılınca da sabah namazı vakti başlar, ya'nî sabah namazı vakti girmiş olur.)" buyurdular."

Şu hadîs-i şerîfler de onun rivâyetlerindendir "Cuma günü gusl etmek, müslümanlar için şüphesiz bir haktır. (Cuma günü yapılacak vazifelerdendir.) Bir de her biriniz o gün evinizdeki güzel kokudan sürünsün. Eğer bulamazsa su ona koku yerine geçer."

"Allahü teâlâ diğer Peygamberlere vermediği beş şeyi bana verdi:

1. Bir aylık mesafeden düşmanlarımın kalbine korku verildi.

2. Yeryüzü bana temiz ve mescid kılındı. Artık ümmetimden bir kişi namaz vaktine kavuşunca hemen namazını kılsın.

3. Ganimet malları bana helâl kılındı. Halbuki benden evvelki peygamberlere helâl değil idi.

4. Bana herkes için şefâat (etme hakkı) verilmiştir.

5. Her Peygamber yalnız kendi kavmine gönderilmiştir. Ben ise bütün insanlara Peygamberolarak gönderildim."

 

KAYNAKLAR

1) Vefeyât-ül-a'yân cild-1, sh-203

2) El A'lâm cild-8, sh-89

3) Tezkiret-ül-huffâz cild-1, sh-89

4) Tehzîb-üt-tehzîb cild-11, sh-58

5) Miftâh-üs-se'âde cild-2, sh-303, 306

6) Mu'cem-ül-müellifîn cild-13, sh-150

7) Fihrist sh-318

8) Şezerât-üz-zeheb cild-1, sh-303

9) El-Menhel-ül-azb-ül-mevrûd cild-1, sh-201

 
 

Bir Önceki Sayfaya Gider

Bu Bölümün İndex Sayfasına Gider

Bir Sonraki Sayfaya Gider