Hadîs âlimlerinden. Künyesi, Ebû Abdullah el-Ezdî, el-Firdevsî'dir. 148 (m. 765)
senesinde vefât etti. Basra'da yetişen âlimlerden olup, Hasan-ı Basrî'nin
talebelerinin en başta gelenlerindendir. Onun hadîsdeki rivâyetini en iyi bilen
bir âlimdir. Hadîs ilminde sika, sağlam ve hâfız derecesinde olup, yüzbin
hadîs-i şerîfi senetleriyle birlikte ezbere bilen bir hadîs âlimidir.
Rivâyetleri Kütüb-i sitte denilen meşhûr altı hadîs kitabında yer almakta olup,
Kütüb-i sitte râvîlerindendir. Hadîs-i şerîf rivâyet ettiği hadîs âlimlerinden
bir kısmı şu zâtlardır; Hâmid bin Hilâl, Hasan-ı Basrî, Ziyad bin Küleyb, Eyyûb
bin Mûsâ, Abdüla-zîz bin Süheyb, Kays bin Sa'd el-Mekkî, Hişâm bin Urve,
Muhammed bin Vasi', Süheyl bin Ebî Sâlih. Kendisinden hadîs-i şerîf rivâyet eden
zâtlardan bir kısmı; İkrime bin Ammâr, Sa'îd bin Ebî Arûbe, Hammâd bin Seleme,
Hammâd bin Zeyd, Süfyân bin Uyeyne, Süfyân-ı Sevrî, Hafs bin Gıyâs ve diğer
âlimlerdir.
Hişâm bin Hassan çok ibâdet eden, harâmlardan çok sakınan bir zât idi. Çok
ağlar, Cum'a günleri hariç hep oruç tutardı. Hammâd bin Zeyd şöyle demiştir:
"Hişâm bin Hassân'ın meclisinden, sohbetinden daha iyi bir sohbet görmedim.
O'nun sohbetleri doğruya ulaştırır, hidâyete kavuştururdu. Bir hadîs-i şerîf
okuyunca ağlar, gözyaşları sakalına inci taneleri gibi dökülürdü."
Hişâm bin Hassan, Hasan-ı Basrî'den şöyle nakletmiştir: "Dünyâ; bir uykuya dalıp
da sevdiği şeyleri rü'yâsında gören ve sonra uyanıveren insanın rüyâsı gibidir."
"İlimden bir mes'ele öğrenmek, bana dünyâdan ve dünyâda bulunan şeylerden daha
sevimlidir." "Bir saat tefekkür, gece sabaha kadar nafile ibâdet etmekten
hayırlıdır."
"Ey insanlar sizin bitmekte olan belli bir eceliniz ve sınırlı bir ameliniz var.
Ölüm peşinizde, Cehennem önünüzde, geleni görmüyorsunuz. Her an bekleyiniz. Kişi
ne amel işledi ise ona baksın."
"Hasan-ı Basrî yemin ederek şöyle dedi; Vallahi malı, parayı üstün tutanı Allahü
teâlâ zelîl kılar."
"İnsan dünyâdan ayrılınca üç şeye hasret gider: Topladığına doymaz, umduklarına
kavuşamaz, önündeki âhıret yolculuğuna iyi azık temin etmez."
Hişâm bin Hassân'ın rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden ba'zıları:
"Kim oruçlu olduğunu unutarak yiyip içse orucunu
tamamlasın. Ancak, Allahü teâlâ onu doyurur ve içirir, "
"Öğleyi serinlik vaktine tehir ediniz. Zira o
sıcağın şiddeti Cehennemin harâretindendir."
"Bir kimse, Allahü teâlânın indinde kendisi için
ne olduğunu anlamak isterse, kendisinde Allah için ne var ona baksın."
"Kul bir günah yapar, sonra bunu hatırladıkça
üzülür. O'nun bu üzüntüsü üzerine Allah, namaz ve oruç gibi, O'na keffâret
olacak bir amel yapmadan kendisini mağfiret eder."
"Kim, kardeşinin malını elde etmek için, kasdî
olarak Allah üzerine yemin ederse, ateşten yerini hazırlasın."
KAYNAKLAR
1)
Hilyet-ül-evliyâ cild-6, sh-269
2)
El-A'lâm cild-8, sh-85
3)
Tehzîb-üt-tehzîb cild-11, sh-34
4)
Tezkirât-ül-huffâz cild-1, sh-163
5)
Mîzân-ül-i'tidâl cild-4, sh-295
|