Kûfe'de
yetişen âlimlerden ve âbidlerden (çok ibâdet edenlerden). Adı, Halef bin Hûşeb
el-Kûfî'dir. Künyesi, Ebû Mesrûk'tur. İmâm-ı Rebî', bu künyesini değiştirmesini
söylediği zaman, kendisine bir künye vermesini istedi. O da, "Sen Ebû
Abdurrahman'sın!" dedi. Ebû Yezîd künyesi de verilmiştir. 140 (m. 757)
senesinden sonra vefât ettiği rivâyet edilmektedir.
Halef bin
Hûşeb âlim ve âbid bir zât idi. Tâbiînin büyüklerinden ilim alıp, onlardan
hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. O, Ebû İshâk es-Sebî'î İyâs bin Seleme, Ata bin
Ebî Rebâh, Amr bin Mürre ve daha pek çok âlimden rivâyette bulunmuştur.
Kendisinden de Şu'be bin Haccâc, Mis'ar bin Kedam, Süfyân bin Uyeyne, Şüreyk
Nehaî, Şücâ bin Velîd, Mervan bin Muâviye ve daha birçok kimse hadîs-i şerîf
rivâyetinde bulunmuşlardır. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler Sahîh-i Buhârî,
Sünen-i Nesâî ve Müsned-i Ahmed'de yer almıştır.
O'nun
rivâyetlerinin sika (güvenilir, sağlam) olduğunu İmâm-ı Iclî ve daha başka
âlimler haber vermiştir. Ebû Râşid şöyle anlatıyor: Babam, Halef bin Hûşeb'i çok
beğeniyordu. Ona: "Ey babacığım! Sen bu zâtı niçin çok beğeniyorsun?" dedim. O
da bana: "Ey oğlum! Muhakkak, o en güzel bir yol üzere yaşadı ve bundan hiç
ayrılmadı" dedi.
Rivâyet ettiği
hadîs-i şerîflerden ba'zıları şunlardır:
"Bir
mü'minin öldürülmesine, bir kelime parçası ile de yardım eden i kimse, kıyâmet
gününde Allahın rahmetinden mahrum kalmış olarak gelir."
Meymûn bin
Mihran, Halef bin Hûşeb'den şöyle haber veriyor: "Ümm-i Derdâ'ya, "Resûlullahtan
birşey işittin mi?" diye sordum. O da. "Âhırette,
mîzâna ilk önce konulacak şey, güzel ahlâktır."
buyurduğunu
işittim" dedi."
"Ehl-i
beytimden ismi benim ismime uygun olan birisi gelip, dünyâya hâkim olmadıkça
kıyâmet kopmaz."
Bu hadîs-i
şerîf Hz. Mehdî'nin geleceğini haber vermektedir.
Gönüllere
rahatlık veren hikmetli sözleri çoktur. Buyurdu ki:
"Her zaman
ölümü hatırlayıp duran kimse, dünyâ hayatının hiçbir güzelliği olmadığını
anlar."
"Îsâ (a.s.)
havarilerine buyurdu ki: "Ey yeryüzünün sâlihleri! Fesat çıkarmayınız. Birşey
fesada uğradığı zaman, onu ancak sâlih, iyi olan kimseler düzeltir. Biliniz ki,
sizin iki hasletiniz vardır: Birincisi, dev andı güler yüzlü olmanız, ikincisi
de uyumadan sabahlamanızdır."
Yine Îsâ
(a.s.) havarilerine buyurdu ki: "Sultanlar, hikmeti size terk ettiği gibi, siz
de dünyâyı onlara bırakın!"
KAYNAKLAR
1)
Hilyet-ül-evliyâ cild-5, sh-73
2)
Tehzîb-üt-tehzîb cild-3, sh-149
|