Hadîs âlimi.
Künyesi, Ali bin Fudayl bin İyâd bin Mes'ûd bin Bişr-et-Temîmî. Abbâd bin
Mansur, Abdülazîz bin Ebî Revvâd, Leys bin Ebî Süleym. Zeyd bin Bekir ve
Muhammed bin Sevr es-San'ânî'den ilim öğrenip rivâyette bulundu. Kendisinden,
babası, İbn-i Uyeyne, Ebû Bekir bin lyâş, Şihâb bin Abbâd, Ebû Süleymân ed-Dârimî,
Ahmed bin Abdullah bin Yûnus ve başkaları ilim öğrenip hadîs-i şerîf rivâyet
ettiler. İmâm-ı Nesâî, O sika (Hadîs ilminde güvenilir bir zâtdır) buyurdu.
Hatîb el Bağdâdî diyor ki: "Verâ"ı (şüphelilerden sakınması) çok idi."
Birgün ağlıyordu Babası, Fudayl (r.a.)
"Yavrucuğum, niçin ağlıyorsun" diye sordu. Buyurdu ki, "Ey babacığım! Eğer
kıyâmet günü bir araya gelemezsek, hâlimiz nice olur? Onun için "ağlıyorum."
Bunun üzerine Hz. Fudayl buyurdu ki, "Yavrucuğum Abdullah bin Mübârek (r.a.)
buyuruyor ki, Allahü teâlâ için dünyâdan kesilen kimsenin hali ne güzeldir." Ali
bin Fudayl (r.a.) bu sözleri duyunca düşüp bayıldı.
Süfyân bin Uyeyne (r.a.) buyuruyor ki: "Fudayl
bin İyâd ve oğlu kadar Allahdan korkması çok olan kimse görmedim." Hz. Fudayl
buyuruyor ki: "Birgün oğlum Ali'yi, evin avlusunda şöyle söylerken gördüm "Yâ
Ali, ateşten kurtuluş ne zaman?" Fudayl bin İyâd (r.a.) buyuruyor ki "Kûfe'de
bir keçimiz vardı. Birgün başkalarının arpalarından yemişti. Bundan sonra o
keçinin sütünden içmedik. İbn-i Mübârek buyuruyor ki, "Zamanımızda insanların en
üstünü, Fudayl ve oğlu Ali'dir" Havf (Allahü teâlânın azabından korkmak) ve Reca
(Allahü teâlânın rahmetinden ümidli olmak) ve fazîletleri hakkında anlatılan
kıssalar çoktur. (Bkz. Fudayl bin İyâd (r.a.) Birgün Ali bin Fudayl bir
kimsenin, "O gün
insanlar, âlemlerin Rabbi için
(Ona hesab
vermek için kabirlerinden) kalkacaklar" (Mutaffifîn sûresi-6) âyet-i
kerîmesini okumakta olduğunu duydu. Bunun tesiri ile bayıldı ve yere düştü.
Birgün, Ali bin Fudayl (r.a.) ağlıyordu. "Seni ağlatan nedir?" diye sordular.
"Bana zulmedene, yârın Allahü teâlânın huzuruna çıkıp da, hiçbir sebep yokken
niçin zulm ettiği kendisine sorulunca, hiçbir cevap veremiyecek olan kimseye
acıyorum da onun için ağlıyorum" buyurdu.
Hz. Fudayl bin
İyâd'a, oğlu Ali'nin (r.a.) "Yalnız başıma öyle bir yerde olsam ki, ben
insanları görsem, ama insanlar görmeseler" dediğini söylediler. Hz. Fudayl
"Keşke oğlum Ali (r.a.), sözünü tamamla-saydı ve deseydi ki; "Öyle bir yerde
olsam ki, insanlar beni, ben de insanları görmesem" buyurdu.
Babasından bir
müddet önce vefât etti.
Vefât etmesine
sebep şu idi ki, Ali bin Fudayl (r.a.) Kur'ân-ı kerîmden bir sûreyi sonuna kadar
dinlemeye tahammül edemez düşüp bayılırdı. Bir defasında, birisi "El-Kâria"
sûresini okuyordu. Ali bin Fudayl bunu dinlerken düşüp bayıldı. Baktılar ruhunu
teslim etmiş.
KAYNAKLAR
1)
Hilyet-ül-evliyâ,
cild-8, sh-297
2)
Tehzîb-üt-tehzîb,
cild-7, 373
|