Tümel
olumlunun
çelişiği ancak tikel olumsuzdur. Meselâ:
Her insan
canlıdır.
Bir kısım insan
canlı değildir.
Tümel olumsuzun çelişiği ancak tikel olumludur. Meselâ:
Hiçbir insan
canlı değildir.
Bir kısım insan
canlıdır.
Belirtililer (mahsûrât) arasında ise çelişki ancak bunların nicelik
yani tümellik ve tikellik bakımından farklığının sonucunda ortaya
çıkar. Çünkü bazan iki tümel de yanlış olabilir; şu örnekte olduğu
gibi:
Her insan
yazıcıdır.
Hiçbir insan
yazıcı değildir.
Bazan iki tikel de doğru olabilir; meselâ:
Bir kısım insan
yazıcıdır.
Bir kısım insan
yazıcı değildir.
Mûcibe-i külliyyenin nakîzi ancak sâlibe-i cüz'iyyedir. Sâlibe-i
külliyyenin nakîzi de ancak, mûcibe-i cüz'iyyedir. Bunların misali:
"Bütün
insanlar canlıdır",
"bazı insanlar canlı değildir",
"hiçbir insan canlı değildir",
"bazı insanlar canlıdır" gibi.
Kazıyye-i mahsûratanda tenakuz, ancak iki kazıyyenin külliyet ve
cüz'iyyet konularında farklı olmaları durumunda gerçekleşir. Çünkü
İki kazıyye-i külliyye bir anda yanlış olabilirler:
"Bütün insanlar yazıcıdır" [yanlış]
"Hiçbir insan yazıcı değildir." [yanlış].
İki
kazıyye-i cüziyye de bir anda doğru olabilir:
"Bazı insanlar yazıcıdır " [doğru],
"Bazı insanlar yazıcı değildir." [doğru]. |
فَنَقِيضُ
المُوجبَةِ الْكُلِّيَّةِ
إِنَمَا هِيَ السَّالِبَةُ الجُزْئِيَّةُ
.
كَقَوْلِنَا
كُلُّ إِنْسَانٍ حَيَوانٌ،
وَبَعْضُ الْإِنْسَانِ لَيْسَ بِحَيَوانٍ.
وَنَقِيضُ السَّالِبَةِ
الْكُلِّيَّةِ إِنَّمَا هِيَ المُوجِبَةُ
.
كَقَوْلِنَا:
لاَ شَيْءَ مِنَ الْإِنْسَانِ بِحَيَوانٍ،
وَبَعْضُ الْإِنْسَانِ حَيَوانٌ.
وَالمَحْصُورتَانِ
لاَ يَتَحَقَّقُ التَّنَاقُضُ بَيْنَهُمَا إِلاَّ بَعْدَ
اخْتِلاَفهِمَا فِي الْكَمِّيَّةِ لِأَنَّ الْكُلِّيَّتيْنِ قَدْ
تَكْذِبَانِ
كَقَوْلِنَا كُلُّ إِنْسَانٍ كَاتِبٌ، وَلاَ شَيْءَ مِنَ الْإِنْسَانِ
بِكَاتِبٌ.
وَالجُزْئِيَّتَيْنِ
قَدْ تَصْدُقانِ
.
كَقَوْلِنَا: بَعْضُ الْإِنْسَانِ
كَاتِبٌ، وَبَعْضُ الْإِنْسَانِ لَيْسَ بِكَاتِبٍ. |