Geri

   

 

 

İleri

 

8

Araz olan tümele gelince, ya mâhiyetten ayrılması imkânsız olan gerekli araz; veya ayrılması imkânsız olmayan ayrılabilir arazdır. Bunlardan her biri de:

4.  Ya insanın güç ve fiil halinde "gülen" oluşu gibi, bir tek gerçekliğe özgüdür ki, bu hâssadır (özellik). Hâssa da: «Yalnızca bir tek gerçeklik altında bulunan şey hakkında araz anlamında söylenen bir küllîdir» diye tanıtılır.

5. Yahut da insan ve diğer canlılara nisbetle güç ve fiil halinde "soluyan" örneğinde olduğu gibi, birden fazla gerçekliği kuşatan “araz-ı âm”dır (genel ilinek). Bu da: "farklı gerçeklikler altında bulunan şeyleri ifade etmek üzere araz anlamında söylenen bir küllîdir" diye tanıtılır.

“Araz”a gelince, bunların ya mahiyetten ayrılması mümkün olmaz ki,, buna "araz-ı lâzım" denir. Veya mahiyetten ayrılması mümkün olur ki,, buna da "araz-ı mufârık" denir. Bunların her ikisi de ya tek bir mahiyete aittir; buna "hâssa" denir. İnsana nisbetle "bil-kuvve veya bil-fiil gülen" mefhumunda olduğu gibi.

Hâssa, "tek bir mahiyet altında bulunan fertlere arazî olarak mahmûl olan bir küllîdir" diye resim yoluyla tarif olunur. Veya bunların her ikisi bir çok mahiyete aittir; buna da "araz-ı âm" denir. İnsan ve diğer canlılara nisbetle "bil-kuvve veya bil-fiil nefes alan" mefhumu gibi.

Araz-ı âm, "arazî olarak çeşitli mahiyetler altında bulunan fertlere mahmûl olan bir küllîdir' diye resim yoluyla tarif edilir.  

وَأَمَّا الْعَرَضِيَّ:

فَإِمَّا أَنْ يَمْتَنِعَ انْفِكَاكُهُ عَنِ المَاهِيَّةِ، وَهُوَ الْعَرَضُ الَّلاَزِمُ.

أَوْ يَمْتَنِعَ وَهُوَ الْعَرَضُ المفَارِقُ.

وَكُلُّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا

إِمَّا أَنْ يَخْتَصَّ بِحَقِيقَةٍ وَاحِدَةٍ وَهُوَ الخَاصَّةُ.

كَالضَّاحِكِ بِالْقُوَّةِ وَالْفِعْلِ لْلإِنْسَانِ.

وَتُرْسَمُ بِأَنَّهَا كُلِّيَةٌ تُقًالُ عَلَى مَا تَحْتَ حَقِيقَةٍ وَاحِدَةٍ فَقَطْ قَوْلاً عَرَضِيًا.

وَإِمَّا أَنْ يَعُمَّ حَقَائِقَ فَوْقَ وَاحِدَةٍ وَهْوَ الْعَرَضُ الْعَامُّ.

كَالمُتَنَفِّسِ بِالْقُوَّةِ وَالْفِعْلِ بِالنِّسْبَةِ لْلإِنْسَانَ وَغَيْرِهِ مِنَ الحَيَوانَاتِ .

وَيُرسَمُ بِأَنَّهُ كُلِّىٌّ يُقَالُ عَلَى مَا تَحْتَ حَقَائِقَ مُخْتَلِفَةٍ قَوْلاً عَرَضِيًا.