Araz olan tümele gelince,
ya
mâhiyetten ayrılması imkânsız olan gerekli araz;
veya
ayrılması imkânsız olmayan ayrılabilir arazdır. Bunlardan her biri
de:
4.
Ya
insanın güç ve fiil halinde "gülen" oluşu gibi, bir tek gerçekliğe
özgüdür ki, bu hâssadır (özellik). Hâssa da: «Yalnızca bir tek
gerçeklik altında bulunan şey hakkında araz anlamında söylenen bir
küllîdir» diye tanıtılır.
5.
Yahut
da insan ve diğer canlılara nisbetle güç ve fiil halinde "soluyan"
örneğinde olduğu gibi, birden fazla gerçekliği kuşatan “araz-ı
âm”dır (genel ilinek). Bu da: "farklı gerçeklikler altında bulunan
şeyleri ifade etmek üzere araz anlamında söylenen bir küllîdir" diye
tanıtılır.
“Araz”a gelince, bunların ya mahiyetten ayrılması mümkün olmaz ki,,
buna "araz-ı lâzım" denir. Veya mahiyetten ayrılması mümkün
olur ki,, buna da "araz-ı mufârık" denir. Bunların her ikisi de ya
tek bir mahiyete aittir; buna "hâssa" denir. İnsana nisbetle
"bil-kuvve veya bil-fiil gülen" mefhumunda olduğu gibi.
Hâssa, "tek bir mahiyet altında bulunan fertlere arazî olarak mahmûl
olan bir küllîdir" diye resim yoluyla tarif olunur. Veya
bunların her ikisi bir çok mahiyete aittir; buna da "araz-ı âm"
denir. İnsan ve diğer canlılara nisbetle "bil-kuvve veya bil-fiil
nefes alan" mefhumu gibi.
Araz-ı âm, "arazî olarak çeşitli mahiyetler altında bulunan fertlere
mahmûl olan bir küllîdir' diye resim yoluyla tarif edilir.
|
وَأَمَّا الْعَرَضِيَّ:
فَإِمَّا أَنْ يَمْتَنِعَ انْفِكَاكُهُ عَنِ المَاهِيَّةِ، وَهُوَ
الْعَرَضُ الَّلاَزِمُ.
أَوْ
يَمْتَنِعَ وَهُوَ الْعَرَضُ المفَارِقُ.
وَكُلُّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا
إِمَّا
أَنْ يَخْتَصَّ بِحَقِيقَةٍ وَاحِدَةٍ وَهُوَ الخَاصَّةُ.
كَالضَّاحِكِ
بِالْقُوَّةِ وَالْفِعْلِ لْلإِنْسَانِ.
وَتُرْسَمُ بِأَنَّهَا كُلِّيَةٌ تُقًالُ عَلَى مَا تَحْتَ حَقِيقَةٍ
وَاحِدَةٍ فَقَطْ قَوْلاً عَرَضِيًا.
وَإِمَّا
أَنْ يَعُمَّ حَقَائِقَ فَوْقَ وَاحِدَةٍ وَهْوَ الْعَرَضُ الْعَامُّ.
كَالمُتَنَفِّسِ
بِالْقُوَّةِ وَالْفِعْلِ بِالنِّسْبَةِ لْلإِنْسَانَ وَغَيْرِهِ مِنَ
الحَيَوانَاتِ
.
وَيُرسَمُ بِأَنَّهُ كُلِّىٌّ يُقَالُ عَلَى مَا تَحْتَ حَقَائِقَ
مُخْتَلِفَةٍ قَوْلاً عَرَضِيًا. |