3.
Ya da
"O nedir?" sorusunun cevabı olarak söylenmeyip, tersine "O kendi
özünde hangi şeydir?" sorusuna cevaben söylenir ve "düşünen"
teriminin insana nisbetinde olduğu gibi, bir şeyi cinste ortağı olan
şeylerden ayırır ki, bu
“fasl”dır
(ayrım).
Bu da: «bir şey hakkındaki "O kendi özünde hangi şeydir?" sorusuna
cevap olarak söylenen bir küllîdir» diye tanıtılır.
Zâtî,
ya da 'o nedir?' sorusunun cevabında değil, bilakis 'o
zatında hangi şeydir?' sorusunun cevabında kullanılan bir mahmûldür,
Bu tür zatîler de bir şeyi cinsinde kendisine ortak olanlardan
ayırandır. İnsana nisbetle 'düşünen' mefhumu gibi. Bu "fasıl"dır.
Fasıl;
bir şeye, 'o zatında “hangi şeydir” sorusunun cevabında kullanılan
küllî bir mahmûldür, diye resim yoluyla tarif edilir. |
وَإِمَّا غَيْرُ مَقُولٍ
فِي جَوَابِ مَا هُوَ بَلْ مَقُولٌ فِي جَوَابِ
“أَيُ
شَيْءٍ هُوَ فِي ذَاتِهِ”.
وَهُوَ الَّذِي يُمَيِّزُ الشَّيْءَ عمَّا يُشَاركُهُ فِي الجْنْسِ
كَالنَّاطِقِ بِالنِّسْبَةِ إِلَى الْإنْسَانِ، وَهُوَ
الْفَصْلُ.
وَيُرْسَمُ بِأَنَّهُ كَلِّىٌّ يُقَالُ عَلَى الشَّيْءِ فِي جَوَابِ
”أَيَّ
شَيْءٍ هُوَ فِي ذَاتِهِ”. |