6. İKİ YENİ MÂNÂ BilhassaDarülfünun'unÜniversite'yeçevrilmesinden sonra, 65GençKalemler, c. 11, nr. 1. 66Dergâh, C. 1, Sene: 1, nr. 9, Mayıs1337. 47 67 a. e., n r. 3. 18 bir konudaki neşriyatı ifâde etmek üzere edebiyat kelimesine başvurulduğunu, umûmî olarak bu işin de terimimize frenkçe müteradif olan «litterature»e bırakıldığını görüyoruz, Aynca edebiyatın bir de pejoratif olan kullanma sahası vardır. Konumuzla ilgisizliği bakımından bu iki mânâ üzerinde durmayacağız. Edebiyatın; dilimizde sanâyi-i ulviye, sanâyi-i nefise, sanâyi-i nâzike, fünûn-i bedî'a gibi türlü adlar değiştiren 68, bâzân da-aynı yıllarda-bu adların bir kaçı ile birlikte anılan güzel san'atlar ara-sındaki yeri bu bölüm içinde ayrı bir fasıl teşkil edeceği için, şimdi buraya kadar elde ettiğimiz sonuçları bir kaç cümlede toplamakla yetineceğiz: Edebiyat kelimesi türkçede sıra ile: Ahlâkî bir mânâ, Dile ait ilimler, Güzel yazma san'atı ve onun öğretimi, Edebî yazılar, Bir mevzu ile ilgili neşriyat, Lüzumsuz yere sözü uzatmak, edada tasarınûa düşmek mâ nâlarını ifâde etmek üzere kullanılmıştır. 68Servet-l fünün, C. XII., Sene: VI., 19Eylül 1312, Aded: 290, s. 51. 19 |