5. YAHYA KEMÂL'İN GÖRÜŞÜ Yahya Kemâl; Sâde bir görüş" başlıklı bir musahabe ile, edebiyat sözünün şiir ve nesir san'atını içine aldığını; bunların yazı marifetinden başka bir mâhiyeti bulunduğunu; bunun da ancak manevî hayâtla ilgili olduğunu bildiriyor ve eski Türklerin manevî bir hayâtı varken bir edebiyatı vardı. Yeni Türklerin ancak manevî bir hayâtı olursa edebiyatı olur diyordu. Yazar; manevî hayât sözü ile duygu ve düşünce hayâtını kasdetmektc idi. Ona göre; duymayanlar lisânda ne kadar üstâd olsalar duyuramayacaklardı, düşünmeyenler satırları ne kadar hünerle, zevkle işleseler düşündü-remeyeceklerdi. Kalb ile dil musahabesi bu husus için daha iyi ışık tutacak niteliktedir: O yazıda iddiî edildiğine göre; bizde duyanların dili yoktur, dili olanlar da duygudan mahrumdur, bu ikisi ancak büyük bir yazı adamında birleşcbilir". Sâde bir görüşte şâir, küçük bir avunma kaynağı bulabilmişti; o da, edebiyatın gerçek manâsıyla kavranmağa başlamasıydı: Muttasıl teceddüd denilen bir inkırazdan sonra bir uyanıklık varsa o da yavaş yavaş edebiyatı hakîkî manâsıyla telâkkiye doğru hâsıl olan meyildir diyordu. |